GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “1967 Sınırlarında Filistin Devleti Şart”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kaleme aldığı makalede Türkiye’nin diplomasi vizyonunu ve Filistin-Suriye barışına bakışını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’de yayımlanan makalesinde Türkiye’nin uluslararası krizlerdeki yaklaşımını anlattı. Erdoğan, “Dünya uzun süredir belirsizlikler ve çatışmalarla sınanıyor. Türkiye, adalet ve dayanışmayı temel alan politikasıyla hem kendi güvenliğini hem de küresel istikrarı gözetiyor” dedi.

Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi’ndeki adaletsiz yapının reforme edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “BM, bölgesel ve küresel sorunlarda etkili çok taraflılığı sağlamalı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin İnsani ve Diplomatik Rolü

Türkiye’nin dış politikasında diyalog ve ara buluculuk ön plana çıkıyor. Erdoğan, Karadeniz Tahıl Girişimi gibi girişimlerin bu yaklaşımın somut örnekleri olduğunu belirtti. Ayrıca Türkiye’nin dünyanın en çok insani yardım sağlayan ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Küresel dayanışmayı güçlendirmek bizim önceliğimiz” açıklamasını yaptı.

Filistin’e Adil Çözüm Çağrısı

Erdoğan, Gazze’de yaşanan insanlık krizine dikkat çekerek, “Adil bir barış, Filistin halkının 1967 sınırları temelinde, bağımsız ve başkenti Doğu Kudüs olan bir devletle mümkün. Dünya devletlerine çağrımız nettir: ‘Filistin Devleti’ni tanıyın’” ifadelerini kullandı. Türkiye, Gazze’ye gönderdiği 100 bin tonun üzerindeki yardımla süregelen ambargoya rağmen halkın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

Suriye’de Barış ve İstikrar Önceliğimiz

Suriye’deki çatışmaların bölgede büyük tahribata yol açtığını vurgulayan Erdoğan, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı ilkesini savunmaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye, Suriyelilerin iradesini dışlayan ve ayrılıkçı girişimlere karşı durmaya kararlı olduğunu belirtti. Erdoğan, kalıcı istikrarın ancak tüm Suriye halkının ortak iradesi gözetilerek sağlanabileceğini ifade etti.

Ortak İrade ile Adil Gelecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hak, adalet ve dayanışmanın hakim olduğu bir geleceğin ancak ortak çabayla inşa edilebileceğini vurgulayarak, Türkiye’nin bu hedef doğrultusunda öncülük etmeye devam edeceğini açıkladı.