GİZLİ KAHRAMANLAR
Çanakkale… Yalnızca bir cephe değil, aynı zamanda bir ruh. Vatanın dört bir yanından gençlerin “Ben de varım” diyerek koştuğu, tarihin akışını değiştiren o büyük mücadele… Bugün her 18 Mart’ta, o kahramanların fedakârlığını minnetle anıyoruz.
Çanakkale Savaşı, yalnızca siperlerde göğüs göğüse çarpışan Mehmetçik’in destanı değil. O destanın görünmeyen, en az cephedeki kadar değerli bir başka kahramanlık cephesi daha var: Kadınların mücadelesi. Cepheye mermi taşıyan, hastanelerde yaralıları tedavi eden, tarlada üretim yaparak orduyu ayakta tutan, geride kalan çocukları ve yaşlıları koruyan kadınlar… Onlar, Çanakkale Zaferi’nin sessiz kahramanlarıydı.
Savaş meydanlarında kadınlar yalnızca cephe gerisinde değil, kimi zaman bizzat silah başında da görev aldı. Hemşire Safiye Hüseyin, Çanakkale’de yüzlerce askeri tedavi etti. Kadınların örgütlediği yardım kampanyaları sayesinde cepheye battaniyeden ilaçlara kadar pek çok destek ulaştırıldı. Anadolu’nun köylerinde ise kadınlar, tarlasında çalışıp ürününü askere göndermeyi vatan borcu bildi. Cepheye mermi taşıyan, hastanelerde yaralı askerlerin başında sabahlayan, evini, ocağını bir karargâh gibi ayakta tutan kadınların emekleri, zaferin gizli ve güçlü omuzlarıydı.
Çanakkale’nin kadın kahramanları yalnızca cephe gerisinde değil, evlerinde de bir direniş örneği sergiledi. Kimi, eşi ve oğlunu aynı gün şehit verirken sabırla ayakta durdu. Kimi, “Giderken sakın arkanı dönme” diye oğlunu cepheye gönderdi. Ve kimi de tüm sevdiklerini kaybedip yine de “Vatan sağ olsun” diyerek memleketini terk etmedi.
Bu yıl, pandemiden ekonomik krizlere, savaşlardan toplumsal gerilimlere kadar zorlu bir dönemden geçiyoruz. İşte tam da bu noktada Çanakkale ruhunun bize verdiği en büyük ders, dayanışma ve birlikte mücadele etmektir. Tıpkı o günkü kadınların gerek cephede gerek gerisinde omuz omuza verdiği mücadele gibi…
Çanakkale Zaferi yalnızca bir askeri başarı değil, aynı zamanda insanın inancıyla, emeğiyle ve sevgisiyle neler başarabileceğinin kanıtıdır. Ve o zaferde kadınların emeği, atılan en güçlü imzalardan biridir.
Bugün, Çanakkale’nin kahramanlarını anmak; yalnızca geçmişi hatırlamak değil, gelecekte de aynı cesaret ve dayanışmayı kuşanmak demektir.
Unutmayalım, Çanakkale yalnızca mermilerle değil; kadınların emeği, direnci ve fedakârlığıyla kazanıldı. Evladını cepheye gönderen anneler dua etmekle kalmadı, köylerinde tarlayı sürdü, ekini biçti, cepheye erzak taşıdı. Hemşireler kurşunların arasında yaraları sardı, hastalıklarla savaştı. Kimi kadınlar cephaneyi sırtlayarak cepheye ulaştırdı, kimi ekonomiyi ayakta tutmak için evde bütün yükü üstlendi. Çanakkale Zaferi, yalnızca cephede değil, kadınların cesareti ve emeğiyle de kazanıldı.
Bugün minnetle anıyoruz…