Haber- Vecdi Yenigül
Mersin Gazeteciler Cemiyeti 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü bir törenle kutladı. Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle 11 Ocak Pazartesi günü yapılan törene Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, AKP Mersin Milletvekili Hacı Özkan, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Toroslar Belediyesi Başkanvekili Adnan Baş, TRT Çukurova Bölge Müdürü Sebahattin Kahraman, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın emekçileri katıldı. Törende konuşan Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Bunun bir kutlama değil, mücadele günü olarak kutlanılması gerektiğini düşünüyorum. Bugün belki bir başlangıç olmalı. Neden ülkede basın özgürlüğünün bu aşamada olduğunun tartışılması gerekiyor” diye konuştu.
TEPE: “ATATÜRK GÜCÜNÜ ANADOLU BASININDAN ALDI”
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde konuşan Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, yerel basının tarihsel süreçte büyük önem taşıdığını ancak gelişen teknolojiyle beraber yeni iş alanlarının ortaya çıkmasının, yerel basını olumsuz etkilediğine işaret ederek, “Her 10 Ocak’ta buna benzer konuşmalar yapılıyor ama biz bundan vazgeçmeyeceğiz sorunlarımız dile getirmekten. Çözülür veya çözülmez biz bunu söylemekle yükümlüyüz. Tarihimizin her aşamasında Anadolu basınına çok önemli görevler düşmüştür. Bu milli mücadele döneminden beri devam eden bir şeydir. Mustafa Kemal Paşa kurtuluş mücadelesini başlattığında bütün gücünü Anadolu basınından almıştır. Anadolu basını hem halka milli mücadeleyi anlatmak hem de istilacı güçlerin ne yapmak istediğini anlatmak istemiştir. Bunun sonrasında milli mücadelede büyük zaferler kazanılmıştır. Bu derece önemli görevler edinmiş Anadolu basını şu anda can çekişiyorlar. Bunun pek çok sebebi var. Teknolojik gelişmeler yeni mecraların ortaya çıkması geleneksel medya dediğimiz alışık olduğumuz medya türlerinin yeni mecralarla yer değiştiriyor olması ekonomik anlamda bizi zaten sıkıntıya uğratmıştı. Biz bunlarla uğraşırken üzerine pandemi çıktı. Pandemi süreci de Anadolu basınına son darbe oldu. Bu dönemde resmi ilan alan gazetelerin sayısında ciddi düşüş var. Radyo televizyonların onlarcası kapandı. Güçlü bir demokrasi ve ülke için Anadolu medyasına sahip çıkılması gerekiyor. Gazeteci arkadaşlarımıza destek olunması gerekiyor” şeklinde konuştu.
GÜLTAK: “GAZETECİLİK KUTSAL BİR MESLEK”
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise gazeteciliğin demokrasi adına önemli bir yeri olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında Mersin Gazeteciler Cemiyetinin yeni binası ile ilgili bilgiler de paylaştı. Gültak, “Hakikati günümüzde bulmak kolay değildir. Medya mensuplarının yaptığı en iyi iş bu. Hakikati objektif ve şeffaf bir şekilde zamanında kamuoyuna ulaştırmaktır. Gazetecilik kutsal bir meslek. Kar kış soğuk demeden mesleğini en güzel şekilde yerine getiriyorlar. Demokrasinin mutlaka olması gereken ayaklarından biridir. Yasama, yürütme ve yargının yanında mutlaka basın olmalı ki burada demokrasiden söz edelim. Yerel yöneticiler olarak bizler de Mersin’de özellikle medya mensuplarına gücümüzün yettiği kadar imkanlarımızla yanında olmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl burada bir söz verdik, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’mizin isteği üzerine bugüne kadar fiziki bir mekanları olmamıştı. Yaşar Ümit Oğuzcan Parkı’nda temeli atıldı. Yaklaşık 200 metrekare, konforlu bir cemiyet binası olacak. Gazeteciler her şeye layıktır, bizler de gücümüzün yettiği kadar yanlarında yer alacağız. Pandemide kaynaklı aramızdan ayrılan basın çalışanlarına da rahmet diliyorum” ifadelerine yer verdi.
KIZILTAN: “GAZETECİLİK DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZI”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO olarak yerel medyanın güçlenmesi adına her tür faaliyetin içinde olacaklarını ifade ederek, “Gazetecilik demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ancak gazetecileri özgürce çalışma ortamını yaratacağız ama ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde kalabilecekleri bir ortamı da yaratmalıyız. Yerel basın bu yönüyle Türkiye’de gazeteciliğin gelişmesi için çok önemlidir. MTSO olarak yerel medyanın güçlenmesi, kendi ayakları üzerinde durmasıyla ilgili her tür çalışmanın içinde olacağız. Bu konuda bir çalıştay da yapabiliriz. Gazetecinin bir yere sırtını dayamadan kendi ayakları üzerinde durarak mesleğini yapması gerekir. İlerleyen günlerde bir bayram havasında kutlanmasını diliyorum” dedi.
YEŞİLBOĞAZ: “BUGÜN KUTLAMA DEĞİL MÜCADELE GÜNÜ OLMALI”
Türkiye’nin basın özgürlüğünde son sıralarda olduğunu ve bunun tartışılması gerektiğine işaret eden Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Burada çok umutlu şeyler konuşuluyor ancak bir hukukçudan da umutlu şeyler söylenmesini bizden beklemeyin. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır. Bunu ortaya çıkaran iki meslek grubu var. Bunlardan biri hukukçular diğeri de basındır. Bugün burada gazeteciliğin ne aşamada olduğunun konuşulması gerekiyor. Bunun bir kutlama değil, mücadele günü olarak kutlanılması gerektiğini düşünüyorum. Bugün belki bir başlangıç olmalı. Neden ülkede basın özgürlüğünün bu aşamada olduğunun tartışılması gerekiyor. Neden dünya ülkeleri arasında Türkiye’deki basın özgürlüğünde 154. sırada olduğuna söylenmesi gerekiyor. Gazeteciler özgürdür, bağımsızdır diyorsak bunu gazetecilerin yapması ve biat etmemesi gerekiyor. Kalemlerini kiralamadan, yandaş olmadan, sadece halkın toplumun sesi olmalıdır” diye konuştu.
SEÇER: “NAMUSLU GAZETECİLERİN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM”
Tarafsız ve kimseden emir almadan gazetecilik yapanlarla, taraflı gazetecilik yapanların ayrılması gerektiğini ifade eden Seçer, “Gelişen dünya koşullarında geleneksel gazeteciliğin teknolojik alanlarında çalışma koşulları içerisinde olmaya çalışan medya, diğer yandan gelişmekte olan toplumlarda olduğu gibi ekonomik dalgalanmaların, gelişmelerin Türkiye’deki ya da gazetecilik yapılan ülkelerdeki sosyal gelişmelerin, siyasal, gelişmelere ayak uydurmadaki çalışmaları bir taraftan bağımsız olma, kimseye yaslanmadan, icazet almadan gazetecilik yapma temel prensipler çerçevesinde basın ahlak kuralları çerçevesinde görevini yapmaya çalışan namuslu gazeteciler. Bir kere sadece namuslu gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum. Bazı güçlere dayalı, silahşorlük yapan, kalemini kullanarak insanların onuruyla oynayan gazeteci görünümündekilere değil. Bugünkü toplanma nedenimiz bu ve bunu ayırmamız lazım. Kral çıplak dememiz gerekir. Her toplumda olduğu gibi demokrasi kuralları oturmamış ülkelerde gazetecilik yapmanın zor olduğunu biliyoruz. Antidemokratik uygulamalardan nasibini alanlar öncelikle gazetecilerdir, yazarlardır, düşünce adamlarıdır. Bu görüş içinde buraya gelmiş bulunuyorum. Bu anlayışla gerçek gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
“BİZ HAYLİ YOL ALDIK, SİZ OTOBÜSÜ KAÇIRDINIZ!”
Tören sunucusunun Mersin’de hizmet beklediklerini ifade ettiği sözlerine kürsüde yer veren Seçer, “Mersin’de yaşayan her insanı, huzur ortamı yaratacağımız, kardeşliğin, barışın olduğu bir kent müjdesi ile geldiğimizi söyleyen sunucu arkadaşımız eksik şeyler söyledik. Bekliyoruz dedi eksik söyledi ancak biz çok yol aldık, peşimize takılın bize yetişin, bir hayli yol aldık. Siz otobüsü kaçırdınız, çok işler yapıyoruz hep beraber yapıyoruz. Mersin huzur kenti, kardeşlik kenti bunu için çalışacağız. İnancımız ve gayretimiz var. Gelecek günler bugünlerden daha iyi olacak. Bunu bir inançla söylüyorum, hem ülkem hem de Mersinim adına da güzel olacak. Gazeteci arkadaşlarımızın gününü kutluyorum” şeklinde konuştu.