Bıçakcılık mesleği, teknolojinin gelişmesiyle unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri. 16 yaşındaki Görkem Sağınmaz, bıçakçılık sanatını el yapımı özel tasarımlı bıçaklar üreterek sürdürüyor.
Haber – Vecdi Yenigül
Mersin’in Yenişehir İlçesinde ikamet eden 16 yaşındaki Görkem Sağınmaz, sevgiyle emek vererek ürettiği bıçak tasarımarı hakkında gazetemize açıklamada bulundu. 16 yaşında olmasına rağmen bıçak ustası olan Görkem Sağınmaz bu mesleğe nasıl başladığını anlatarak, “2011 senesinde babamın işleri dolayısıyla Mersin’e yerleştik. M. Adnan Özçelik Anadolu Lisesi’nde 10. sınıf öğrencisiyim. Bu sanata başlangıcım tamamen ihtiyaçlardan kaynaklı oldu. 2 yıl önce serbest dalış ve zıpkınla balık avına merak saldım, dalışta kullanmak için bir bıçağa ihtiyacım vardı. O zamanlar Ankara’da Ulus civarında av bayileri geziyordum ve istediğim gibi bir bıçak bulamadım. Sonra dolaşmaya biraz daha devam ederken, sobacılar çarşısında el yapımı bıçaklar yapan İlker ustayla tanıştım. Onun verdiği bir bıçak profili ve ahşap kabzayla bu sanatın ilk temellerini atmış oldum’’ dedi.
“İLK SATTIĞIM BIÇAKLA EKSİK MALZEMELERİMİ ALDIM”
Görkem Sağınmaz, evde bulduğu eski bıçakları sökerek yeni bir şeyler ortaya çıkarmaya çalıştığını ifade ederek, “Ailemin de desteğiyle bahçe evimizin altındaki 9 metrekarelik depoyu küçük bir çalışma alanına çevirdik. Anka Bıçak adlı instagram hesabımdan çalışmalarımı paylaştım. İlk yapıp sattığım bıçaklarla mengenemi aldım ve yavaş yavaş atölyemi dizmeye başladım. Eksik olan ekipmanlarımı toplamaya başladım. Bu süreçte atölyem bana yetmedi bu yüzden atölyeyi biraz daha büyüttük ve 30 metrekare bir alanda yarı profesyonel bir atölyem oldu’’ şeklinde konuştu.
“BU SANATIN SONU YOK TEK SINIR HAYAL GÜCÜNÜZ”
Kendimi yavaş yavaş geliştirdiğini belirten Sığınmaz, “Emeklemeden yürümek olmaz. İlk başta karbon çelikler ile çalışıp işçiliğimi ve bilgilerimi geliştirdim, bıçağın en önemli kısmı olan ısıl işlem aşamasının inceliklerini öğrendim, sonrasında paslanmaz çeliklerle çalışmaya başladım bunlar daha karmaşık yapılı çelikler, ısıl işlemleri vakumlu fırınlarla, profesyonel ortamda yapılması gerekiyor. Yakında teknolojinin geldiği son nokta olan toz metalürjik çeliklerle de çalışmaya başlayacağım. Desteklerini hiç esirgemeyen aileme, bilgilerini bana aktarıp tam bir usta-çırak ilişkisiyle beni yetiştirip kalfa unvanı veren Bülent marangoz ustama ve adını sayamadığım bana katkıları olan nice ustalarıma şükranlarımı sunarım. Bu sanatın sonu yok tek sınır hayal gücünüz” diye konuştu.
