2024 yılı adalet istatistikleri belirlendi. Hatay’da görev yapan Avukat Berker Mert Kırbey, Çukurova Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarda, İstatistiklere göre yargı sistemine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Kırbey, yargı reformlarına rağmen pratikte hala ciddi aksaklıklar yaşandığını belirterek, özellikle deprem bölgelerinde adalet süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
"Sahadaki işleyiş söylemlerle çelişiyor"
Kırbey, yargı sisteminde son yıllarda birçok yapısal ve teknik reform gerçekleştirildiğini ifade etti. Ceza ve idare mahkemelerinin sayısının artırıldığını, UYAP sisteminde çeşitli güncellemeler yapıldığını söyleyen Kırbey, ancak bu iyileştirmelerin sahaya tam olarak yansımadığını belirtti. “Sahadaki işleyiş, açıklanan reformlarla uyumlu değil. Uygulamada yavaşlık hâkim” dedi.
“Dava süreleri beklentiyi karşılamıyor”
Dava açıldığında tahmini sürelerin belirtildiğini ancak bu sürelere çoğu zaman riayet edilmediğini söyleyen Kırbey, özellikle pandemi ve 6 Şubat depremleri sonrası Hatay ve çevresindeki adliyelerde ciddi yavaşlamalar yaşandığını aktardı. 2020 ve 2021 yıllarından kalma birçok dosyanın hâlâ sonuçlandırılamadığını belirtti.
“Mahkeme sayıları yetersiz, duruşmalar erteleniyor”
Yargılamaların hızlanması adına alınan önlemlerin yeterli olmadığını savunan Kırbey, birçok davanın küçük evrak eksiklikleri nedeniyle ertelendiğini ve bunun süreçleri aksattığını belirterek, “Deprem bölgelerinde mahkeme sayısının artırılmasının zorunlu hale geldi. Aile mahkemelerinde her gün 30-40 duruşma yapılıyor ve bu yoğunluk adil ve hızlı karar almayı zorlaştırıyor” dedi.
“Deprem dosyaları yargının odağında”
Bölgedeki dava türlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kırbey, idare mahkemelerinde en yoğun dosyaların deprem hasar tespitleriyle ilgili olduğunu belirtti. DASK dosyaları, ağır-orta-az hasar tespit davaları, rezerv alan ve kamulaştırmaya ilişkin iptal davalarının ağırlıkta olduğunu ifade ederek, “Depremde yakınlarını kaybeden vatandaşların tazminat davaları da yargının önemli gündem maddelerinden biri haline geldi” şeklinde konuştu.
“Müteahhit dosyaları ceza mahkemelerinde öne çıkıyor”
Ceza mahkemelerinde ise Müteahhitlere yönelik soruşturma ve kovuşturmaların öne çıktığını belirten Kırbey, bu kapsamda açılan davaların Muhtelif ağır ceza mahkemelerinde sürdüğünü ifade etti. Bunun yanında emniyet birimlerinin hazırladığı organize suç ve narkotik dosyalarının da ceza yargılamalarında yer aldığını söyledi.
"Adaletin hızlanması, toplumsal huzur için şart"
Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü reform çalışmalarını olumlu bulduğunu belirten KIRBEY, yargının tüm unsurlarında yapılacak iyileştirmelerin adalet sistemini daha da güçlendireceğini vurguladı. Konuya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:
“Adalet Bakanlığı, halihazırda birçok alanda önemli iyileştirmeler yapıyor ve bu çalışmalara kararlılıkla devam ediyor. Yargının tüm ayaklarında gözle görülür yenilikler yaşanıyor. Bu reformlar, sahaya olumlu şekilde yansıyor ve adalete erişimi ciddi anlamda hızlandırıyor. Bu sayede, adalete ulaşma ve hak arama süreçlerinin daha kısa sürede sonuçlanacağına inanıyorum. Ancak daha da hızlı adımlar atmaya ihtiyacımız var. Kâğıt israfını bir kenara bırakıp somut, net adımlar atıldığında, vatandaşların adalete erişimi daha da kolaylaşacaktır. Halkın lehine hızlı ve uygulanabilir çözümler üretmeliyiz. Çünkü adalet duygusu gecikmeye tahammül etmez. İnsanlar, adalet sistemiyle ilgili her zaman bir beklenti içindedir. Bu nedenle, vatandaşların adalet çağrılarına ne kadar hızlı yanıt verirsek, hukuk devletine olan güveni de o ölçüde canlı tutarız. Bu da toplumda huzur ve memnuniyetin artmasına katkı sağlar.
Bir davanın beş ya da on yıl sürmesi, bireyin adalete olan güvenini zedeler. Oysa bir kişi, dava açtığında on yıl beklemek yerine on ayda sonuç alabildiğinde, bu hızlı ve pratik uygulamalar vatandaşın adalete olan umudunu canlı tutar. Karar alma mekanizmalarını ne kadar hızlı işler hâle getirirsek, yapılan reformların sahada da o denli etkili ve anlamlı olacağına inanıyorum.”