Mersin’de 13 yaşındayken sevdiği adamla kaçarak evlenen, 14 yaşında anne olan, 2 yıl önce de eşinden boşandıktan sonra hiçbir geliri olmadığı için 5 ve 8 yaşlarındaki iki çocuğu devlet korumasına alınan 25 yaşındaki Zennure Çelik, çocuklarının kendisine verilmesini istiyor.
Hakkari'de henüz 13 yaşında iken ailesi, gönlünü kaptırdığı genç ile evlenmesine karşı çıkınca sevdiği adamla birlikte kaçarak Mersin'e yerleşen Zennure Çelik, kamyon şoförü kocası M.K. ile yuva kurdu. 14 yaşında henüz çocuk yaşta iken ilk çocuğunu kucağına alan Çelik, ondan 3 yıl sonra ikinci kez anne olmanın mutluluğunu yaşadı. Mersin'in merkez Akdeniz ilçesi Güneş Mahallesi'nde, kocası ve 2 çocuğu ile birlikte yaşayan Zennure Çelik'in bu mutluluğu uzun sürmedi. Şiddetli geçimsizlik sonucu eşinden ayrılan genç kadın, uzun uğraşlar sonucu velayetini aldığı çocuklarıyla birlikte ortada kaldı. Hiçbir geliri olmadığı için 5 ve 8 yaşlarındaki iki çocuğu, çocuk esirgeme kurumuna yerleştirilerek devlet korumasına alındı. Bu süreçte hurda toplayarak yaşamını idame ettirmeye çalışan, parklarda yatıp kalkan genç kadın, belirli aralıklarla da çocuklarını görmeye devam etti. İki yıldır zor günler geçiren Çelik, Mersin Büyükşehir Belediyesinin projesi kapsamında 4 ay önce seyyar satıcılığa başladı. Kendisine tahsis edilen seyyar araç ile Atatürk Parkında çay ve simit satarak geçimini sağlayan Zennure Çelik'in devletin desteği ile geçici olarak barınma ihtiyacı da karşılandı. Çelik'in şimdi en büyük isteği çocuklarına kavuşabilmek.
TEK İSTEĞİ EVLATLARINA KAVUŞABİLMEK
İki yıl önce eşinden ayrıldıktan sonra hiçbir geliri ve işi olmadığı için 2 çocuğunun devlet korumasına alındığını söyleyen Zennure Çelik, "İki yıldır evlat acısı çekiyorum. Ben çocuklarımı almak istiyorum ama gelirim olmadığı için alamıyorum. Belediye bana 4 ay önce bu seyyar arabayı verdi. İşim oldu, inşallah evimin de olmasını istiyorum. Çocuklarımı çok seviyorum. Eğer çocuklarımı alamazsam, onların evlatlık verileceğini söylüyorlar. Ben çocuklarımın evlatlık verilmesini istemiyorum" dedi. "Ben çocuklarımı çok seviyorum" diyerek gözyaşı döken genç kadın, "İki yıldır Atatürk Parkında hurda topluyorum, çay satıyorum, çocuklarımı alamıyorum. Gidecek yerim yok, kalacak yerim de yok. Bir aydır devlet beni bir otele yerleştirdi, sahip çıktı. Ama ben çocuklarımı istiyorum. Çocuklarımın evlatlık verilmesini istemiyorum" şeklinde konuştu. Çocuklarıyla her görüştüğünde, 'Anne bizi ne zaman alacaksın' diye sorduklarını kaydeden Çelik, "Ben artık onlara yalan söylemek istemiyorum, ne olur bana yardımcı olun. Bir ev kurabilirsem çocuklarımı alabileceğim. Şu an bir iş sahibi oldum. Allah belediyeden razı olsun, bir iş yerimiz oldu. Ancak bir ev tutamıyorum, gücüm yetmiyor. Ama tabi bu iş, hurda toplamaktan daha iyi. Bana bir ev tutsalar, çalışıp kiramı öder, çocuklarıma da bakabilirim. Şu an tek istediğim çocuklarıma kavuşmak" diyerek hayırseverlerden de destek istedi.
"KAÇARAK EVLENDİĞİM İÇİN AİLEME DÖNEMİYORUM"
13 yaşında kaçarak evlendiği için ailesinin yanına dönemediğini de söyleyen Çelik, şöyle devam etti: "Ben kaçtığım için babam benim yüzümden ölmesin, millet babamla dalga geçmesin diye yanlarına gitmek istemiyorum. Hakkari'de yaşıyorlar. Hakkım yok babam benim yüzümden ölsün. Ben çocuklarıma hem babalık hem de analık yapabilirim. Allah'tan başka kimseye ihtiyacım yok." (İHA)