Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediyesi Zeydan Karalar, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’de ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Seçer, “Ekrem başkanımızı ziyaret ettik. Son derece morali yüksek onu söyleyeyim. Biz aslında kendisine moral vermeye gittik ama o bize moral verdi. Bu manidar bir durum, çok diri” dedi.
Başkan Seçer, konuşmasını, “Aslında belediye başkanları olarak son birkaç Ay’a bakarsanız üzerimize birkaç oyunlar oynandığını farkındaydık. Turpun büyüğü heybede ifadesini bilirsiniz, sırasıyla kimlerdir, kendi aramızda bunları konuşuyorduk ama hiçbir zaman moralimizi bozmadık. Hiçbir zaman motivasyonumuzu kaybetmedik çünkü 2024 seçimlerinde her birimiz çok yüksek destekle göreve geldik” ile devam ettirdi.
Ekonomik krizin içinden geçilen bu süreçte yapılan operasyonların sonucu olarak halkın sokaklara döküldüğü ifade eden Seçer, “Ekrem başkanın tutuklanması diğer başkanlarımızın tutuklanması bugüne kadar dişini sıkan milletimizi hassas noktalarına dokunan bir olay oldu ve onun için, birden bire aslında hiçbir yönlendirme yokken kendi istekleri ile başta gençlerimiz öğrencilerimiz, hatta emekli insanlar herkes sokaklara döküldü. Çünkü bu yılların bir birikimiydi. “Ekonomik olarak zor durumda olan vatandaşlarımızın son bir haftada Türkiye ekonomisinin kaybettiği paraya bakarsanız, çok büyük bir kan kaybı olduğunuzu görürsünüz” şeklinde konuştu.
Bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini aktaran Seçer, şu ifadeleri kullandı:
“Kişisel bazı hesaplaşma ya da koltuk sevdası bu ülkenin geleceğini karartan hesapların yapılması ve bu kararların verilip uygulamaya konması geleceğe dair vatandaşlarımızın umudunu bir daha köreltmiştir. Bir kez daha aşağı çekmiştir. Bunda sonraki görevimiz bir arada olmak burası son derece önemli. CHP ülkenin kurucu partisidir, demokrasinin sigortasıdır, hukuk devletinin sigortasıdır. Bu sigortanın atmaması, devre dışı kalmaması lazım. Biz kurumsal heyetimizle milletvekillerimizden, belediye başkanlarımıza, hep beraber, Sayın Genel Başkanımızdan, en sade üyemize kadar birlik içinde bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Sonuç itibari ile şu anda içeride tutsak olan arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşması için iktidar olmamız gerekiyor. Bir an önce seçime gitmemiz gerekiyor, ülke olarak bunun şartlarını hazırlamamız gerekiyor. En büyük güç milletin gücüdür, halkın gücüdür. Umut ediyorum siyasetinde önüne geçer. Milletin gücü sokağa taşmıştır ve Türkiye’de seçim şartlarını oluşturacak olan milletimizin sesidir. Bu şartları oluştuğunu ve seçimin çok uzakta olmadığını görüyorum. Önemli olan biz siyasilerin vatandaşlara ayak uydurabilmesi. Hep birlikte, beraberlik içinde bu zor günleri aşacağız. Milletimiz bu konuda endişeye kapılmasın, moralimizi yüksek tutalım. Ülke bizim. Zor kurduğumuz bu ülkeyi kolay bu ellere bırakmayacağız.”