Sanatçılar isyan ediyor: “Meslek birlikleri sanatçılara koşulsuz destek vermeli!”

Sanatçılar isyan ediyor: “Meslek birlikleri sanatçılara koşulsuz destek vermeli!” cukurovagazetesi.com

Korona virüs salgını nedeniyle birçok sektörde zorluklar yaşanmaya devam ediyor. Pandemi şartları müzikle ilgilenen sanatçıları da bu durumlardan olumsuz etkileyerek iş yapamaz duruma getirdi. Sanatçı Erhan Toprak, “Meslek birlikleri rol üstlenmeli, bir şeyler yapmalı ve desteği tüm müzisyenlere koşulsuz verilmelidir. Bu sorunlar intiharları da beraberinde getiriyor” dedi.


Mersin’de müzik yaşamını sürdüren sanatçılar korona virüs salgınından olumsuz yönde etkilendiklerini açıkladı. Sanatçılar Erhan Toprak, Ayhan Danyeli, Vedat Gündoğdu gazetemize konuşarak yaşadıkları zorlukları anlattılar. Erhan Toprak, korona virüs salgınının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de müzisyenleri hem maddi hem de manevi yönde etkilediğini belirtti. 

 

“ENSTRÜMANI SATARAK KARNINI DOYURMAYA ÇALIŞANLAR OLDU”

Pek çok sanatçının yasaklarla birlikte mart ayından beri sahneye çıkamadığını ve bu durumun müzisyenleri olumsuz etkilediğini ifade eden Erhan Toprak, “Çok zorluk çekiliyor. Kirasını, elektriğini, suyunu ödeyemeyen, çocukları varsa bunların ihtiyaçlarını karşılayamayanlar var.  Müzisyenlerin çoğu gece mekanlarında çalarak, söyleyerek konserlere giderek geçimini sağlamaktadır. Müzik meslek birliklerine üyelikleri olanlara üç aylık cüzi bir desteğin söz konusu olduğunu ancak bundan faydalanamayan çok sayıda müzisyen var. 3 aylık biner liralık destek yeterli değil. Genel olarak bir yıllık sürece baktığımızda müzisyenlerin geçimlerini sağlaması çok zordur. Meslek birlikleri bu noktada rol üstlenmeli, bir şeyler yapmalı ve desteği tüm müzisyenlere koşulsuz verilmelidir. Bu sorunlar intiharları da beraberinde getiriyor. Zor duruma düşen ve son çare olarak ölümü seçen müzisyenler var. Bunları göz ardı edemeyiz. Çünkü bir çıkmaza girdiler. Enstrümanı satarak karnını doyurmaya çalışanlar oldu. Bitince de psikolojik olarak çöküntü yaşıyorlar. Bu konuda da destek olmalıyız” diye konuştu.

“SOSYAL BELEDİYECİLİK, SANATÇIYA SAHİP ÇIKMALIDIR”

Mersin’de müzikle yaşamını sürdüren Ayhan Danyeli, pandeminin müzikle uğraşarak evine ekmek götüren emekçileri ciddi oranda etkilediğini dile getirerek, “Covid-19 salgını nedeniyle kurs merkezleri, türkü ve barlar kapalıdır. Müzik icra edenlerin hiçbir yasal güvencesi olamdan çalışıyorlar. Müzikle uğraşan canlarımız hasta olmasın bu koşullarda. Sosyal güvencesi olmayan arkadaşlarımız hastalandığında bin bir zorluk yaşıyor. Sanat yaşamını bir köşeye bırakarak, bazı meslektaşlarımız seyyar satıcılık yapıyor. Günlük yevmiye karşılığı bahçelerde portakal, limon toplamaya gidiyorlar. Sanatçıların ekonomisi bozuk olması halinde sanatçının doğrudan sosyalleşmesini etkiler. Bu durum sanatçıları sanattan uzaklaştırıyor. Sanat tekrarla doğru orantılıdır. Tekrar yapmadığı sürece geriler. Sosyal belediyeciliğin temel koşulu, kentinde yaşayan sanatçıya sahip çıkmalıdır. Sanat kentin aynasıdır. Saz kurslarını bazı canlarımız online vermektedir. Bu kursun öğrenciye katkısı fazla yoktur. Müzik konusunda öğrenciler 1,5 yıl geri gitti. Müzik kurslarında toplu eğitim değil de birebir eğitim olabilir. Bir sağlıkçı hasta ile nasıl yakın temasta bulunuyorsa bizlerde kursumuza gelen öğrencimizle yakın temasta bulunuyoruz. Tedbir alınarak sanatın yolunu açabiliriz” şeklinde konuştu.

“HALKIN HALEN ‘OZAN, AŞIK’ TANIMINI BİLMEYEN KESİMİ VAR”

Halk müziği sanatçısı Vedat Gündoğdu da korona virüsün kendisini hem maddi hem manevi şekilde etkilediğini öne çıkararak tüm konser ve sahnelerinin iptal olduğunu söyledi. Tarih boyunca da hep bu şekilde ilerlendiğini söyleyen Gündoğdu, “Toplum üreten insanlara hak ettiği değeri vermiyor. Halkın halen ‘ozan, aşık’ tanımını bilmeyen kesimi var. Çünkü firmalar üreteni ön plana çıkarmıyor, sanatçısına reklam yapıyor ve topluma ne veriyorsanız toplum onu görür, tutar ve sever. Bir sanatçısı için eser arayan firmalar üretene para vermemek için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Yok CD satılmıyor, yok işler iyi değil bahanesiyle artık halk dilinde ünlü olan ve toplumun büyük bir kısmı tarafından dinlenenlerde derleme yeni eser bulma ve yeni sözler besteler bulmayı tercih etmiyor. Aynı eserler değişik aranje ile bir sürü albümde yer alıyor. Buda üzücü bir durum. Üretenlerin kıymetinin bilinmesi için başta sanatçı ve firmaların bu minvalde görsel basın, gazete gibi mecralarda herkesin adil şekilde üretene değer vermesi, onure etmesi lazım. Halk müziğinde popülerlik var tabi ki, sizin de bildiğiniz üzere birçok bilinen her telden çalıp okuyanlar herkes tarafından daha çok biliniyor. Yani yaşadığında o insanın her insan gibi ihtiyacı olduğunu ve bunu sağlaması gerektiğini onun için yapılan konserlerde 3 ismi çok bilinen ünlü sanatçılar varsa bir de aşık ozan olmalı. Hem halk onu bilmeli hem ona katkı sunmalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.