Mersin’de Toros Devlet Hastanesi, fizik tedavi alanındaki uzman kadrosu ve modern imkanlarıyla bölge halkına önemli bir sağlık hizmeti sunuyor. Hastane, bir yıl içinde 6 bin 526 hastaya fizik tedavi hizmeti verdi. Hastanenin Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Evren Yeşildal, özellikle kemik erimesi (osteoporoz) konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Toros Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Evren Yeşildal, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozin birçok kişide görülebileceğini belirterek, “Kemik yapımının sürdüğü dönem olan 0-29 yaş arasında kemik gelişiminin desteklenmesi, ileri yaşlarda kemik erimesi oluşumunu engellemeye yardımcıdır. Toros Devlet Hastanesi, 3 farklı lokasyonda fizik tedavi salonu ve polikliniği ile hizmet vermektedir. 2024 yılında bu merkezlerimizde 53 bin 442 hasta muayene edildi. Hastalarımıza 36 bin 695 seans uygulanırken, 6 bin 526 hasta tedavi almıştır” dedi.
Toros Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Evren Yeşildal, kemik erimesiyle (osteoporoz) ilgili Çukurova Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Sistemik bir hastalık olan osteoporozun halk arasında kemik erimesi olarak da bilindiğini belirten Yeşildal, “Ancak bu noktadaki erime, kemiklerin fiziksel olarak erimesini değil, kemik yoğunluğunun azalmasını ifade eder. Kemik yoğunluğunun azalması ve kemik yapısının zayıflaması olarak tanımlanabilen hastalıkta, kemiklerin içyapısında bulunan gözenekler büyür bu durum kemiklerin sertlik derecesinin azalmasına ve kalitesinin düşmesine neden olur ve sonuçta hastalık kemikleri zayıflatır ve daha kırılgan hale gelmesine neden olur. Kemik erimesine yol açan etkenlerden bazılarını genetik faktörler, kadın cinsiyet, erken menopoz, sık doğum, kalsiyum yönünden fakir diyet, aşırı egzersiz, sedanter yaşam tarzı, sigara, vegan diyet, süt intoleransı, çocukluk döneminde yetersiz beslenme diye sıralayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Osteoporozun etkileriyle ilgili de konuşan Yeşildal, “Kemik yapımı, 20'li yaşların sonuna kadar devam etse de bu yaştan sonra yapım ve yıkım hızı eşitlenir. İlerleyen yıllarda yıkım hızı artarak osteoporoz oluşumuna neden olur. Kemik erimesi hastalığının erken dönemlerinde kişi, herhangi bir belirti hissetmez. Kemiklerin kalitesindeki azalma ancak kemik yoğunluğu ölçümü sırasında ya da kemiklerde oluşan çatlama ve kırılma gibi travmalar sonucunda fark edilebilir. Osteoporozdan korunmak için çocukluk çağından itibaren düzenli beslenmek gerekir. Diyetle birlikte yeterli kalsiyum alımı son derece önemlidir. Kemik yapımının sürdüğü dönem olan 0-29 yaş arasında kemik gelişiminin desteklenmesi, ileri yaşlarda kemik erimesi oluşumunu engellemeye yardımcıdır. Kadınlarda östrojen ve erkeklerde testosteron hormonlarının yeterince salgılanmasını sağlayan egzersiz, aynı zamanda kemik, kas ve dokuların güçlenmesinde de önemli bir paya sahiptir. Kadınlarda kemik kaybı çoğunlukla kırklı yaşlardan itibaren başlar. Menopoz sonrası dönemdeki ilk birkaç yıl boyunca kemik kaybı bir hayli fazladır. Bu yaş grubundaki kişilerin günlük olarak bin 200 mili gram kalsiyum ve 400 ila 800 IU D vitamini alması önemlidir. Bu yüzden süt ve süt ürünlerinin tüketiminin yanı sıra düzenli olarak kalsiyum açısından zengin yeşil yapraklı sebzelerin de tüketilmesi önerilir. D vitamini için ise günde 15 dakika süreyle yüz bölgesinin güneşlendirilmesi yeterlidir” dedi.
Yeşildal, “Kanda kalsiyum, fosfat seviyeleri, hormon seviyeleri tayini, kişinin genel beslenme durumunun vitamin ve mineral ölçümleri ile değerlendirilmesi, radyolojik olarak kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesi, düz iskelet grafikleri ile özellikle ağrı şikayeti olan alanlarda bası kırıklarının varlığının değerlendirilmesi yapılır. Mersin Toros Devlet Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon kliniğimize başvuran hastalarımıza, düzenli aralıklarla DEXA (kemik yoğunluğu ölçümü) ve gerekli hallerde tahlilleri yapılarak tedavi ve takiplerini yapmaktayız. Kliniğimizde kas iskelet sistemi rahatsızlıkları, Romatolojik hastalıklar, dejeneratif eklem hastalıklarının tedavileri, kırık sonrası rehabilitasyon, protez sonrası rehabilitasyon, omurga ve eklem hareket kısıtlılığı vb durumlarda rehabilitasyon hizmetleri verilmektedir. Toros Devlet Hastanesi, Mezitli semt polikliniği ve Halkkent ek hizmet binası olmak üzere 3 farklı lokasyonda fizik tedavi salonu ve polikliniği ile hizmet vermektedir” şeklinde konuştu.
Halkkent ek hizmet binasında yeni açılan fizik tedavi salonu ve yataklı servis ile Mersin’in artan fizik tedavi gereksiniminin önemli bir kısmını üstlendiklerinin altını çizen Yeşildal, “Mersin eski Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin 2017 yılı Şubat ayından itibaren Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına taşınması sonrasında 2024 yılına kadar atıl durumda bulunan Halkkent binasının 50 yataklı hastane olarak ruhsatlandırılması sağlandı ve açılan Fizik Tedavi Salonu ve Yataklı Servis ile yaşlanan Mersin nüfusunda yaş ile artış gösteren fizik tedavi ihtiyacının önemli bir kısmı karşılandı. 2024 yılı boyunca merkez hastane binamızda, Halkkent ek hizmet binamızda ve Mezitli Semt Polikliniğimizde 6 fizik tedavi uzmanı hekimimiz, 21 fizyoterapistimiz ve 4 fizik tedavi teknikerimizin hizmet vermesiyle toplam 53 bin 442 hasta muayene olmuştur. Fizik tedavi ünitesinde toplam 36 bin 695 seans yapılmıştır ve ünitemizde 6 bin 526 hasta tedavi almıştır. Halkkentte 9 adet tek kişilik, 3 adet çift kişilik odaları ile toplam 15 yatak, kat servislerindeki odalara ek olarak, 1 tane müdahale odası bulunmaktadır. Özellikle Kahramanmaraş merkezli büyük depremden sonra şehrimize göç eden nüfusun artması ve depremden fiziksel olarak zarar gören vatandaşlarımızın fizik tedavi ihtiyaçlarının ortaya çıkması nedenlerinden dolayı fizik tedavi ünitemizin kapasitesini artırması önemli bir açığı kapamıştır. Giderek büyüyerek güçlenen hastanemiz tüm ilçelerde bulunan ek hizmet binaları ile Mersin halkının sağlık ihtiyacını gidermektedir” açıklamalarında bulundu.