Evlerimizde genellikle kedi, köpek, kuş ve balık bulundurduğumuz bu canlıları sahiplenmek istediğimizde ilk gideceğimiz yer Pet shop’lar oluyor. Mersin Silifke Caddesi’nde babadan kalma bu mesleği daha çocuk yaşlarda öğrenmeye başlayan Seyhan Sahillioğlu, mesleğini yapmasında hayvan sevgisinin önemine işaret ederek, “Bir insanının hayvana sevgisi yoksa insanlara da hiç olmaz. Ticari bir amaç gözetmeden bu işi yapıyorum” dedi.
Haber- Barış Köksal
Evcil hayvan dükkanları olan pet shoplar, hayvanlarının gıda, giysi ve çeşitli ürünleri bulabilecekleri her ihtiyaca da çözüm olabiliyor. Türkiye’de evcil hayvan edinme sayısı gün geçtikçe artıyor. Talep fazla olunca bu işletmeleri açmak isteyenlerin de sayısı artıyor. Karlı bir getirisi olduğunu düşünen vatandaşlar bu mesleği yapmanın zorlukları ve inceliklerini unutabiliyor. Küçük yaşlarda kuş üreticiliği yaparak deneyim kazanan ve hayvanların adeta dilinden anlayan Seyhan Sahillioğlu da buna dikkat çekerek, “Dükkanın içerisine on tane kuş ve bir çuval yem bulunduran biri bu mesleği yapmak istiyor. Bilgi sahibi olmak ve ürün çeşitliliği bu mesleğin en püf noktasıdır. Bu yüzden kısa bir süre sonra dükkanlarını kapatmak zorunda kalıyorlar” diye konuştu.
“PET SHOP SERMAYE VE BİLGİ GEREKTİREN BİR İŞ”
Pet shop işletmeciliğinin sermaye, bilgi ve ciddi bir emek gerektirdiğinin altını çizen Sahillioğlu, “Babadan kalma bir mesleği yapıyorum, yirmi yıldır bu mesleğin içindeyim. Mesleğe ilk olarak kuş üreticiliği yaparak başladım, daha sonra pet shop olarak hizmet vermeye başladım. Sekiz yıldır da dükkan işletiyorum.Evcil hayvan dükkanı dışarıdan oldukça kolay görünen bir meslek, dışarıdaki vatandaşlar burada çok fazla işle uğraştığımızı düşünüyorlar. Sermayesinin çok düşük olduğunuz zannediyorlar. Pet shop dışında sadece içerisine on tane kuş ve bir çuval yem bulunduran biri bu mesleği yapmak istiyor ancak pet shop yani evcil hayvan dükkanı sadece kuş bulundurmakla yapılmıyor. Bu yüzden kısa bir süre sonra dükkanlarını kapatmak zorunda kalıyorlar. Bizler pet center olarak hizmet veriyoruz, içerisinde kuş, balık, sürüngen, kedi ve köpek ile müşterilerimize hitap ediyoruz. Bu yüzden ayakta durabiliyoruz. Çeşidimiz fazla ve sattığımız yedi marka ürünün beş tanesi dünya çapında bilinen kedi ve köpek mamaları bunların dükkana giriş maliyetleri fazla olur” dedi. Müşterilerine tek bir ürün üzerinden değil birden fazla ürün hizmeti sağlamalarının getirisi olduğunu ifade eden Sahillioğlu, “Pet shop dışarıdan basit görünen bir iş ancak sermaye isteyen ve ne kadar fazla maddi olarak para harcasanız da bu pek belli olmayan iştir. Pet shop’a istediğiniz kadar para harcasınız bile sürekli ürün isteyen bir hizmettir.Mesleğimizde sadece kuş satışı yaptığınızda ciro olarak yetersiz kalırsınız. Ürün çeşitliliğinin fazla olması gerekir. İşletmemize elli müşterinin yarısına sadece yem vermek eksik kalır. Buraya gelecek müşteri yem dışında, tasma, mama, kafes gibi farklı çeşitleri bulundurması gerekir. Belli bir sermaye ortaya koyuyorsunuz ve bu işin en önemli inceliği de farklı çeşitleri bulundurarak müşteriye ulaşmaktır” şeklinde konuştu.
“TİCARİ DEĞİL, HAYVAN SEVGİSİ ÖNEMLİ”
Evcil hayvan dükkanlarının Türkiye’de büyük bir kesime hitap ettiğini ve bunun hayvan sevgisiyle ilgili olduğunu vurgulayan Sahillioğlu, “Türkiye’de hayvan sevgisi fazla, bu nedenle Pet shop potansiyeli oldukça büyük bir meslektir. Müşterilerimizin yüzde 20’si sokak hayvanları için alışveriş yapıyor. Hafta sonları sadece hayvanların bakımı için açık olduğumuz durumlarda ise eve döndüğümüzde sokak hayvanları için bizler de mama bırakarak bu hayvan severlerimize destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de evlerinde evcil hayvan besleyen kişi sayısı ciddi bir şekilde artıyor. Bir insanının hayvana sevgisi yoksa insanlara da hiç olmaz. Potansiyeli oldukça fazla olan bu meslekte işletme sayısı da fazla. Evcil hayvan dükkanının hem pazarı hem de toptan satışı büyük artışa sahip. Müşteri ile ilgilenmek ve hayvanların sağlığı konusunda doğru bilgi vermek, yardımcı olmak önemlidir. Ticari bir amacın gözetilmemesi lazım bu işte ve içinde hayvan sevgisi olmalıdır” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE EVCİL HAYVAN EDİNME SAYISI FAZLA”
Hayvan severlerin ihtiyaçlarına karşılık vermenin hayvanları anlamadan geçtiğini ve sipariş üzerine de müşterilerine yardımcı olduklarını söyleyen Sahillioğulları, “On dört yaşında kuş üreticiliği yapmaya başladım. Babam İhsan Sahillioğlu kısa bir süre önce kendisi vefat etti. Bu mesleği hem sevmem hem de yapmamda kendisinin büyük bir payı var.Hayvan sevgisinin olması ve küçük yaşta aldığım deneyimlerle bu işte ilerlemeye çalıştım.Kendi evcil hayvanının ihtiyaçları için önceden araştırma yapan bilinçli bir kitle de var. Bu konuda hem hayvan besleyen kişinin bilgili olması hem de işletme sahibinin bilgisi önemli, bu yüzden bizim devamlı müşterilerimiz var. İki şubemiz var farklı lokasyonlar ve farklı müşteri kitlemiz var. Papağan türleri olarak sultan papağanı, jako, muhabbet kuşları olarak jumbo ve yerlisi,kanarya türleri olarak, Malta, yorkshire gibi kuş türlerimiz var. Kedi ve köpek bulundurmuyoruz sadece sipariş üzerine çalışıyoruz. Bizler müşterilerimize üç farklı şekilde hizmet veriyoruz, müşteri buraya gelip kendi tercihine göre hayvan alıyor veya çiftliklerle irtibata geçerek sipariş üzerine hizmet veriyoruz. Balık olarak pek çeşidimiz yok çünkü sıcaklığa ve mevsim geçişlerine göre bakarak sipariş veriyoruz. Kışa girdikten sonra bazı balıkları müşterilerimize sunuyoruz. Japon, koyi, ciklet türleri, çöpçü, lepistes gibi balıkları da satıyoruz. İthal olan balıklara pek yer vermiyoruz, canlı bitki, hamster çeşitleri gibi hayvanlar bizler de bulunan diğer canlılar” dedi.
“PANDEMİ İŞLERİMİZE OLUMLU YANSIDI”
Pandemi ile zor günler geçiren işletmelere karşılık kendi işlerinde artış yaşandığını, bunu da evde kalmak zorunda kalan çocukların etkisi ile geliştiğine de dikkat çeken Sahillioğlulları, “Pandemi sürecinde işlerimiz oldukça iyiydi, bizler pandemide zor zaman geçiren diğer esnaflara göre daha iyi durumdaydık. Hafta sonu kapalı olduğumuz günlerde eksiğimizi hafta içi günlerde kapatma şansını buluyorduk. Canlı hayvan satışımız artış gösterdi, insanların talebi fazla oldu. Çocuklar bu süreçte evden çıkamadılar ve ebeveynler yalnız kalan çocuklarına arkadaş olarak canlı bir hayvan edindirdiler. Muhabbet kuşu, kanarya, kedi ve köpeklere ilgi fazla oldu böyle olunca fiyatlar da arttı. Bizlere etkisi olumlu oldu, oldukça memnunuz pandemiden önce ile karşılaştırdığımızda satışlarımız yüzde 30 arttı” diye konuştu.
“MERSİN’DE KUŞLARA TALEP FAZLA, KUŞ ÜRETİMİ AZ “
Mersin’de kuş türlerinin fazla olmasının talebi artırdığına, pandemi nedeniyle bazı kuşların Türkiye’ye girişinin yasaklanmasının olumsuz etki yarattığını dile getiren Sahillioğlulları, “Bizlere olumsuz yansıyan en önemli konu pandemi ile beraber tropikal canlıların Türkiye’ye girmesinin ilk etapta yasaklanması oldu. Sonradan anlaşıldığı üzere hayvanların insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı açıklandı. Türkiye’de muhabbet kuşu üretimi çok az olduğu için, insanlar evindekuş üretiminekatkı sağlayamadığından muhabbet kuşu sayısı azaldı. Pandemiden önce yirmi liraya aldığımız muhabbet kuşunu otuz beş liraya satıyorduk ve vatandaş daha rahat alıyordu ancak şimdi muhabbet kuşunun maliyeti altmış lira oldu. Piyasada kuş olmamasının nedeni bu fiyatta artışa sebep oldu ve başka şehirlerden Mersin’de bulunan kuşlara çok fazla talep var. Mersin kuş üretimi fazla geçmişte daha fazla üretimi olan muhabbet kuşu bazı maddi nedenler ve yem fiyatından dolayı durdu. Mersin’de şuan çok çeşitli kuş satışı bulmak zor ve kuşların fiyatlarında artış devam ediyor. Kuşlara her gün kuşlara yem verme, ilaçlarını verme gibi farklı giderler var böyle olunca ciddi bir kar getirisinin olduğunu söylemek de zor. Kafes, yem veya farklı ürünler satarak açığı kapatıyoruz. Gri sultan papağanı üç yüz elli lira, sarı sultan papağanı da dört yüz yetmiş beş lira civarında. Piyasada kuş olmadığı için fiyatlarda da artış gözlenir durumda, en az artış kanarya kuşunda oldu. Yaz ve kış döneminde de fiyat değişikliği evcil hayvan satışında değişebilmektedir” ifadelerini kullandı.
