DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, yargı ve kişisel hesaplaşmalar üzerinden yaşanan gelişmelerin toplumun genelinde huzursuzluk ve güvensizlik oluştuğuna dikkat çekti.
Bolu Kartalkaya’da otel yangınıyla ilgili süreci yakından takip ettiğini dile getiren Ekmen, “Bolu Kartalkaya’daki otelin soruşturma usulünü görüyoruz. Henüz Kültür Bakanlığından tek bir sorumlunun ifade vermeye davet edildiğini duymadık. Şimdiye kadar gelen isimler otelin yetkilikleri, belediye, özel idareden de davet oldu mu tam görmedim” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Elips TV’de Bülent Aydemir ile Bire Bir programının konuğu oldu. Türkiye'nin ekonomik sorunları, adalet ve medya üzerindeki baskılarına değinen Ekmen, iktidarın yargı ve medya üzerindeki kontrolün toplumda yarattığı korku iklimine tepki gösterdi.
KÜLTÜR BAKANLIĞINDA TEK BİR KİŞİ İFADE VERMEDİ
Bolu Kartalkaya’da otel yangınıyla ilgili süreci yakından takip ettiğini dile getiren Ekmen, “Bolu Kartalkaya’daki otelin soruşturma usulünü görüyoruz. Henüz Kültür Bakanlığından tek bir sorumlunun ifade vermeye davet edildiğini duymadık. Şimdiye kadar gelen isimler otelin yetkilikleri, belediye, özel idareden de davet oldu mu tam görmedim. Örnek olarak Diyarbakır’ın Bağlar’ın gaspçı bir belediye başkanı vardı. HDP yüzde 72 ile kazanmasına rağmen mazbata yüzde 13 oy alan kişiye verildi. Biz bu vatandaşın yüz milyonlarca lira gasp ettiğini sonradan öğrendik. Görevden alınan belediye başkanlarıyla ilgili bir soruşturma görmedik. Melih Gökçek hakkında neden bir aklanma hakkı tanımadınız. Hatta oğlu vekil yapıldı, ödüllendirildi” diye konuştu.
"CHP VE MHP'NİN SÜRECİN İÇİNDE OLMASI AVANTAJDIR"
Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de başlattığı girişime değinen Ekmen, şöyle devam etti; “Daha önce PKK’nın arkasında duran bazı yapılar bu süreçte PKK’yı silah bırakmaya teşvik edebilir. İçeride de MHP ve CHP gibi biri milliyetçiliğin öbürü cumhuriyetin muhafızlığına soyunmuş iki partinin sürecin içerinde bizzat olması bir avantajdır. Eve dönüş yasası çıkacaksa o kanun Meclis’te çıkacak. Umut hakkı çıkacaksa kapalı kapılar ardında olmayacak Meclis’te olacak. Meclis’e getirdiklerinde eğriye eğri doğruya doğru diyeceğiz. Öngörüm o dur ki bu çağrı mart ayı bittiğinde yapılmış ve örgütte cevabını vermiş olacak.”
