Burhanettin Kocamaz, TBMM’nin bütçe maratonundan sonra 15 gün tatile girmesi gerektiğini, ancak bu hafta Meclis’in tatile girmeden çalışmalarına devam edeceğini bildirdi.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, TBMM'nin yoğun geçen bütçe maratonundan sonra 15 gün tatile girmesi gerektiğini, ancak bu hafta Meclis'in tatile girmeden çalışmalarına devam edeceğini bildirdi.
Kocamaz, bütçe yürürlüğe girmeden önce, 2025 yılı bütçesine bağlı olarak yeniden düzenlenmesi gerekli bazı kanunları içeren, ağırlıklı olarak da Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'ya aykırılık nedeniyle iptal ettiği, Cumhurbaşkanı'nın imzası ile çıkarılmış bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) görüşülmesi üzerine çalışılacağını ve ardından bir haftalık tatile girileceğini belirtti.
Kocamaz, Meclis'in eski hükmünü kaybettiği için, hızlı karar alma bahanesiyle, tek kişinin karar ve imzasıyla çıkarılan KHK'lerle yönetildiğini ifade etti.
Kocamaz, bazen Meclis'ten uzun mesailer harcanarak çıkarılmış yasaların bir kenara bırakılıp, tek başına Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla çıkarılmış KHK'lerin yasaların önüne geçirilebildiğini, aceleyle çıkarılan KHK'lerin Anayasa'ya aykırı olduğu ya da KHK'lar yerine kanun çıkarılarak uygulanması gerekir denilerek Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini kaydetti.
Kocamaz, torba yasada da Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği tam 14 Kanun Hükmünde Kararname olduğunu belirterek, "Bizler, boş yere tek adam sistemine ucube sistem demiyoruz. Bizler, boş yere İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için ısrar etmiyoruz. Ancak, vatandaşlarımızın büyük bir kısmı hala bu işin farkına varmış değil" dedi.
Kocamaz, bugün yaşanan ekonomik sıkıntıların, enflasyonun ve hayat pahalılığının da ana sebebinin bu ucube sistem olduğunu vurgulayarak, devlet yönetiminin bir tek kişiye bırakılmaması gerektiğini, devlet yönetiminin istişaresiz olmaması gerektiğini, aksi takdirde bugün yaşananlar gibi her şeyin altüst olacağını ve her şeyde denge bozulacağını ifade etti.
Kocamaz, açıklamasının sonunda, "Kantarın topu kaçar, sıkıntıları en tepede oturan ve itibardan tasarruf olmaz diyerek ülkeyi yönetenler değil, tabandaki gariban halk çeker. Bizden söylemesi! Biz halkımıza gerekli uyarıları yapmakla yükümlüyüz. En son kararı verecek olan yine halktır" ifadelerini kullandı.