BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin İstanbul İl Başkanlığında yaptığı açıklamada “Biz, başta İstanbul Esenyurt olmak üzere, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atamalarını doğru buluyoruz” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici partisinin İstanbul İl Binasında haftalık olağan basın toplantısı düzenledi. Destici, “Hem ülkemizin gündem maddelerinden biri hem de son günlerde en çok konuşulan konulardan biri de terörle mücadele, terörün nasıl sona erdirileceği ve bu mücadele kapsamında bazı belediyelere atanan kayyumlar. Bunlardan biri de İstanbul Esenyurt Belediyesi. Elbette biz seçilen belediye başkanlarının, dönem sonuna kadar görevlerine devam etmelerini arzu ederiz. Ancak diğer taraftan bu ülkenin bir anayasası ve yasaları var. Herkes bu anayasa ve yasalara uygun hareket etmek zorundadır. Eğer hukuk dışına çıkılırsa, terörle veya teröristlerle ilişkili bir hale gelinirse, belediyenin imkanları terör örgütlerinin ya da onların uzantılarının emrine verilirse, belediyeye işçi alımlarında oraları referans alırsa, belediye kaynaklarını onlara peşkeş çekerse veya belediyenin tüm imkanlarını kullanarak onların propagandalarını yaparsa elbette ki devletimiz ve İçişleri Bakanlığımız bunu seyretmeyecektir. Çünkü Anayasa ve yasalar, İçişleri Bakanlığına, terörle irtibatlı olan veya belediyeyi yönetirken terör örgütüyle ilişki kuran olursa ya da yolsuzluk veya hırsızlık yapan olursa belediye kaynaklarını kanun dışı kullanırsa yerine bir kayyum atarsın” dedi.
‘ESENYURT, MARDİN, BATMAN VE HALFETİ KAYYUM ATAMALARINI DOĞRU BULUYORUZ’
Destici, “Biz, başta İstanbul Esenyurt olmak üzere, Mardin, Batman ve Halfeti kayyum atamalarını doğru buluyoruz. İçişleri Bakanlığımızın burada doğru ve kararlı bir adım attığını ifade etmek istiyorum. Bazıları bu duruma, “Madem bu kişilerin terörle bağlantıları vardı, neden aday yapıldılar?” diyor. Çünkü Anayasamız ve yasalarımız, bir kişi hakkında suç isnadı olabilir, soruşturma açılabilir, hatta yargılama aşaması devam ediyor olabilir, ancak cezası kesinleşmemişse aday olabileceğini söylüyor. Cezası kesinleşir işte o zaman yerine kayyum atanır. Belediye başkanı olduktan sonra bir takım ilişkiler kurmaya kalkmışsa elbette İçişleri Bakanlığı yine yetkisini kullanır. Yapılan iş tamamen anayasal, yasal, kanuni ve hukuki bir işlemdir. Herkesin bunu böyle bilmesi ve değerlendirmesi gerekir. Esenyurt üzerinde konuşacak olursak, bir belediye başkanı, Türkiye’nin en büyük ilçelerinden birinin başkanı, teröristlerle 695 kere ne konuşur? Bunun içinde terör örgütü üyeleri ve örgütün en üst kademesindeki kişiler de var. Terörden yargılanan isimler de var. Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi bunu nasıl savunabilir? Daha önce de ifade ettik. Evet, resmiyette Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanı. Ama hepimiz biliyoruz, Cumhuriyet Halk Partililer de biliyor ki o, DEM Partisi’nin yani PKK’nın partisinin kontenjanından Esenyurt’ta belediye başkan adayı olmuştur ve böyle seçilmiştir. Bu çok açık ve net, Biz Büyük Birlik Partisi olarak bu konuda çok netiz ve tavizsiziz. Bu durumun demokrasiyle bir ilgisi yok. Demokrasi bir anayasa rejimidir. Yasalar ve anayasa ile ayakta durur. Eğer anayasaya ve yasalara uymazsan, sana karşı yapılan yasal ve anayasal müdahaleler demokrasinin tam da kendisidir. Kimse demokrasi adı altında devletimize parmak sallamaya ya da kendini meşrulaştırmaya kalkmasın” diye konuştu.