Kader Çetintaş
Prof. Dr. Aynur Özge, yaş almanın hayatın doğal bir parçası olduğunu belirterek, "Yaşlılık sadece fiziksel bir süreç değil, aynı zamanda beyinde, evde ve sosyal çevrede yaşanan değişimlerle de kendini gösterir" dedi.
Prof. Dr. Aynur ÖzgeProf. Dr. Aynur Özge, yaşlanmanın beyinde ve yaşamda ne gibi etkiler bıraktığını açıkladı.
Yaşlandıkça beyinde bir çok değişim meydana geldiğini kaydeden Özge, "Beynin hacmi azalır, sinir hücrelerinin iletişimi yavaşlar ve bilişsel işlevler eskisi kadar hızlı çalışmaz. Özellikle hafıza ve öğrenme yeteneklerinde azalma yaşanabilir. Bu süreç, beynin bilgi işleme hızını düşürebilir ve bazı karar alma süreçleri daha zor hale gelebilir. Ancak bu her zaman bilişsel bozulma anlamına gelmez; birçok insan ileri yaşlarda da bilişsel olarak aktif kalabilir. Yaş almak aynı zamanda hayat tecrübeleriyle kazanılan bilgelik ve anlayışı da beraberinde getirir" ifadelerini kullandı.
Yaş alan bireylerin ev yaşamının da zamanla değiştiğine dikkat çeken Özge, "Fiziksel yeteneklerdeki azalmalar, hareket kısıtlılığı, düşme riskleri gibi durumlar ev düzenini yeniden gözden geçirmeyi gerektirebilir. Evde güvenliğin artırılması, kolay erişilebilirlik sağlanması önemlidir. Banyo tutacakları, engellenmemiş yürüme yolları gibi basit düzenlemeler büyüklerimizin yaşam kalitesini artırabilir. Aynı zamanda, yaşlı bireylerin günlük aktivitelerinde daha bağımsız kalmalarını sağlamak, kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olur. Yaşlanma sürecinde sosyal çevre de daralabilir. Emeklilik, sağlık sorunları, ekonomik sorunlar, eş veya yakın arkadaşların kaybı gibi durumlar sosyal izolasyona neden olabilir. Bu süreçte bireylerin sosyal etkileşimlerini sürdürmeleri çok önemlidir. Sosyal çevreden izole olma, duygusal ve zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Yaşlıların sosyal etkinliklere katılmaları, komşularıyla ve aile üyeleriyle bağlarını güçlendirmeleri, onları depresyon ve anksiyete gibi akıl sağlığı ile ilgili sağlık sorunlarından koruyabilir" diye konuştu.