Vücudun diğer organlarında olduğu gibi prostat bezinde hücresel düzeyde anormal büyüme ve çoğalma iyi huylu (BPH) ve kötü huylu (prostat kanseri) olabiliyor.
BPH’nin yaşamı tehdit edici olmadığı gibi vücudun diğer bölgelerine de yayılım (metastaz) göstermediğini belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Yitgin, prostat kanserinin metastaz yapabildiğinin ve yaşamı tehdit edebileceğinin altını çizdi.
BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Üroloji Kliniği’nden Doç. Dr. Yasin Yitgin, “Erkeklerde prostat kanseri en yaygın kanser türlerinden biridir. Birçok prostat kanseri yavaş büyür ve prostat beziyle sınırlıdır. Ancak bazı prostat kanseri türleri agresiftir ve hızla yayılabilir. Erken dönemde (prostat beziyle sınırlıyken) tespit edilen prostat kanseri, başarılı bir tedavi için en yüksek şansa sahiptir” dedi.
Prostat kanserinin erken evrelerinde hiçbir belirti göstermeyebileceğini belirten Doç. Dr. Yitgin, daha ileri seviyedeki prostat kanserinin idrar yapmada zorluk, idrar tazyikinde azalma, idrarda kanama, menide kanama, kemik ağrısı, nedensiz kilo kaybı, ereksiyon bozukluğu gibi belirtileri olabildiğini vurguladı.
Özellikle 50 yaş üzerinde bu risk daha fazla artmaktadır
İleri yaşlara doğru riskin daha da arttığını belirten Dr. Yitgin “Özellikle 50 yaş üzerinde bu risk daha fazla artmaktadır. Kan bağı olan bir akrabada prostat kanseri tanısı olması riski artırdığı gibi yakınlık derecesi riskin ekstra artacağını göstermektedir. Ek olarak ailede meme kanseri tanısı da ilişkili gen mutasyonlarından prostat kanseri riskini artırabilir. Siyahi insanlarda görülme sıklığı ve kanserin ilerlemiş olma ihtimali daha yüksektir. Obez kişilerde kanserin daha agresif olması ve tedavi sonrası tekrarlama ihtimali daha yüksektir” dedi.
Doç. Dr. Yitgin, erken tanının tedavi edilebilir ve hayat kurtarıcı olduğunu belirterek hastalığa bağlı şikayetlerin gelişmeden fark edilmesinin önemine vurgu yaptı. Aile öyküsü olan erkeklerin 45 yaşında, geri kalan 50 yaş ve üstü tüm erkeklerin prostat kanseri taraması yapılması için yılda en az bir kez üroloji uzmanına başvurmasını öneren Dr. Yitgin, “Tanısında, parmak ile prostat muayenesi, PSA kan testi ve prostata özel MR görüntüleme kullanılmaktadır. Doku örneği (biyopsi) ile kesin tanı konulabilmekte” dedi ve sonucuna göre tedavi alternatiflerinin görüşüldüğünü ifade etti.
Sağlıklı beslenme ve egzersiz ihmal edilmemeli
Erken evre prostat kanseri tedavisinde en etkili yöntemin cerrahi ile prostatın çıkarılması olduğunu ifade eden Dr. Yitgin, “İlerlermiş evrede sistemik tedavi (hormonoterapi, kemoterapi) ve radyoterapi seçenekleri uygulanabilmektedir” dedi.
Doç. Dr. Yitgin “Prostat kanserini önleyebilmek her ne kadar mümkün olmasa da hastalık ile mücadeleyi kazanabilmek için sağlıklı beslenme, egzersiz, kötü alışkanlıkların bırakılması ve düzenli doktor takipleri önerilmektedir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.