Lösemi hastası çocuklar, hayatta kalmak için "beyaz kan" olarak bilinen aferez trombosit bağışını bekliyor. Ne yazık ki bu kritik bağış yetersiz olduğu için özellikle lösemili çocuklar zor günler geçiriyor.
Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Saltuk Buğra Özcanlı, bu bağışın önemine dikkat ederek, süreçte yaşanabildiğini anlattı.
Bağışın 40-50 dakika sürmesinden dolayı gönüllülerin yeterince ilgi göstermediğini ifade eden Özcanlı, " belki vakit onlar için çok gelebiliyor. Ancak bu çocukların yaşaması bu kana bağlı” dedi.
Konuyla ilgili bilgi veren Dr. Özacanlı sözlerine şu şekilde devam etti,” Kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türü olan lösemi, günümüzde de yakalanan insanlara zor günler yaşatıyor. Genel olarak akut ve kronik lösemi olmak üzere 2 türü bulunan bu kanserde, kişilerin beyaz kan alımı oldukça önem arz ediyor. Kesin nedeni bilinmeyen ancak hem genetik hem de çevresel faktörlerin önemli rol oynadığı bu kanserde, trombositin vücuttaki eksikliğinde beyaz kan desteği alması gereken lösemi hastaları, bağışçıların az olmasından dolayı çok zor günler geçiriyor. Özellikle bazı lösemili çocuklar bu konuda sorun yaşarken, hastalar bağışçılardan ’beyaz kan’ bağışı bekliyor.
“Bizim için beyaz kan çok çok kıymetli”
Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Saltuk Buğra Özcanlı, Türk Kızılay’ı olarak amaçlarının tüm kan ve kan ürünlerini hastanelere güvenli şekilde iletmek olduğunu belirtere, “Bunlardan en önemlilerinden birinin de halk arasında ‘beyaz kan’ olarak bilinen aferez trombosit bağışının olduğunun altını çizen Özcanlı, “Kanser ve lösemi hastalarının hayati tehlikeleri bu trombosit hücrelerinin vücutta düşmesiyle beraber kanama ihtimali artar ve bu ciddi anlamda hayati tehlike oluşturur. Biz Türk Kızılay’ı olarak aferez trombosit ve havuz trombosit olarak dediğimiz iki şekilde beyaz kanı alıyoruz. Bir özel olarak ortalama 40-50 dakika süren aferez bağışı var, birde havuz trombosit dediğimiz normal tam kanın içinden ürettiğimiz beyaz kan hücreleri var. Bizim için beyaz kan çok çok kıymetli. Çünkü kanser hastalarının hayatı tehlikesi bu kan hücrelerinin düşüklüğünde oluyor” diye konuştu.
Kırmızı kanın yanında beyaz kan içinde çalıştıklarına vurgu yapan Özcanlı, “Biz bunu burada temin etmeye çalışıyoruz ve bu konuda yetmeye çalışıyoruz. Ancak bu konuda sıkıntımız var, zorlanıyoruz. Çünkü bağışın ortalama 40-50 dakika sürmesinden dolayı bağışçılarımız belki üşeniyor, belki vakit onlar için çok gelebiliyor ama beyaz kanın önemini bildiklerinde o vaktin aslında çok kısa olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi Tarsus’tan Anamur’a kadar bütün hastanelerin hem normal kan hem de beyaz kan ihtiyacını karşılıyoruz. Tabii Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesinin de tam kapasiteyle çalışmaya başlamasıyla beyaz kan ihtiyacımız 2 kat, 3 kat arttı. Kanser hastalarımızın hayatının tehlikeye girmemesi için, onların zor durumda kalmaması için biz değerli halkımızdan merkezimize uğrayıp, bize 1 saatlerini ayırıp, hiçbir tehlikesi olmayan, hiçbir sıkıntısı olmayan, sadece normal kan bağışına göre biraz daha uzun süren aferez trombosit bağışında bulunmalarını rica ediyoruz” şeklinde konuştu.