“Bir çocuk gelsin, insanlığa dokunsun”

“Bir çocuk gelsin, insanlığa dokunsun” cukurovagazetesi.com
İHA

Selçuk Bayraktar: "TEKNOFEST, en ücra köşedeki çocuğu alıp, onun zihin ve gönül dünyasında bir pencere açma duygusuyla düzenleniyor"


Antalya'da düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) Akdeniz Teknoloji Yarışmaları'nın finalinde konuşan Baykar ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “ TEKNOFEST, en ücra köşedeki çocuğu da alıp, bir uçağa dokundurup, onun zihin ve gönül dünyasında bir pencere açıp, o çocuk gelsin ve ülkemizin belki ilerde uzay programını inşa etsin duygusuyla düzenleniyor” dedi.
Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) Akdeniz Teknoloji Yarışmaları'nın finali Antalya'da devam ediyor. TEKNOFEST ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, ANFAŞ Fuar Alanı'nda “Milli Teknoloji Hamlesi” başlıklı söyleşisinde yarışmacılarla bir araya gelerek söyleşi yaptı. Yüzlerce kişinin katılım sağladığı alanda Bayraktar, ziyaretçilerin sorularını cevapladı.

“Bir çocuk gelsin, insanlığa dokunsun”
Bir yarışmacının insansız hava araçları üretimine nasıl başladığına dair sorusunu cevaplayan Selçuk Bayraktar, “Bize ilham olan şey ülkemizin maalesef büyük bir terör belasına maruz kalmasıydı, bunla alakalı elbette ufak yaşta havacılıkla alakalı olan sevdamız da var. Babam beni sekiz yaşında aldı, uçmaya götürdü. Biz de TEKNOFEST'i bir çocuk gelsin, bir uçağa dokunsun, ülkemizin uzay programını inşa edecek diye yapıyoruz. Bir çocuk gelsin, insanlığa dokunsun, tüm insanlığa şifa olacak, dertlerine çare bulacak nesiller yetişsin diye yapıyoruz” dedi.

“Türkiye'nin böyle markaları çıkartabilme ihtimalini hayal dahi edemezdik”
Bir başka yarışmacının 'Bu işe başladığınızda buraya kadar geleceğinizi düşündünüz mü?' sorusuna da yanıt veren Bayraktar, yarışmaya katılan ekiplerin enerjilerine ve azmine baktığında dünyada yapamayacakları işin olmadığına inandığını belirtti. Bayraktar, “Bir mühendis olarak yıllarca yurt dışında kaldım. Dünyanın en iyisi diyebileceğiniz takım arkadaşlarıyla da çalıştım. Bir taraftan baktığımızda bizim başladığımız yere göre sizlerin çıtayı çok daha yükseğe taşıyacağınızı düşünüyorum. Bizim neslimizde bırakın bir uçağı tasarlamayı ki Baykar şu anda dünyanın en büyük insansız hava aracı markası. Türkiye'nin böyle markaları çıkartabilme ihtimalini hayal dahi edemezdik. En fazla yabancı bir markada bakım mühendisi, o firmanın satış elemanı olmak en büyük hayalimizdi. Artık tüm bunlar bir anlamda yapılmış ve başarılmış işler” diye konuştu.

Yunus Emre örneği
Bir şeyler üretirken sorunlarla da karşılaştıklarını ve sorunları ortadan kaldırmak için büyük çaba harcadıklarını belirten Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “İnsansız hava araçlarımızı ilk uçurduğumuz süreçlerde de sabahlara kadar her problemi çözebilmeniz mümkün değil, binlerce farklı problemin çözülmesiyle insansız hava aracı uçuyor. Bir anlamda uçması için bir sebep varken, uçmasını engelleyen binlerce sebep var. Bütün bu sebepleri teker teker oradan kaldırdığınızda hava aracınız başarıyla uçabiliyor. Kaldırabilmek için asıl olan sizlerin gayreti, takım ruhunuzla ortaya koyduğunuz inanç ve sabır. Dolayısıyla dünyanın her yerinde de böyle, azami gayreti gösteriyorsunuz. O ruhla bir anlamda harmanlanıyorsunuz ve pişiyorsunuz. “Hamdım piştim oldum” diyor ya medeniyetimiz şairi, aynı onun dediği gibi takım arkadaşlarınızla birlikte pişiyorsunuz, bu sayede de insanlığın memleketin faydasına iyi işler başarıyorsunuz. Bizlerin de uyguladığı yöntem birebir böyle olduğundan TEKNOFEST'i de açıkçası böyle kavramlaştırdık” ifadelerini kullandı.

“İnsanlığın bu karanlık döneminde dosdoğru bir medeniyet inşa edin diye düzenleniyor”
Teknofest yarışmasını nasıl kurdunuz, ilham kaynağınız ne oldu?” sorusuna da cevap veren Selçuk Bayraktar, “2018'den bir buçuk sene önce böyle bir festival yapsak nasıl olur, bunu popüler hale getirsek düşüncesindeydik. Çünkü, bu mesele bizim ülkemiz için hayati bir mesele. Yüksek teknoloji geliştirebilme meselesi. Öğrenilmiş çaresizliğin bir anlamda kaldırılması ve toplumun milli teknolojinin dip dalgasını oluşturabilmesi maksadıyla, bu festivali düzenledik. Evet dünyada bir benzeri yok, farklı alanlarda farklı festivaller, olimpiyatlar var. Dünyanın açık ara en büyük etkinliği ama bütün bu yarışmaları, bütün bu organizasyonu, gösterileri kocaman bir takımla yapıyoruz. 140 farklı kurumla yapıyoruz. Sizler burada insanlık yararına teknolojiler geliştirin, tam bağımsız Türkiye hedefine ülkemizi götürün. İnsanlığın bu karanlık döneminde dosdoğru bir medeniyet inşa edin diye düzenleniyor. Bütün bu emek, tüm bu gayret sizlerin inşa
edeceği dünya için” dedi.

“TEKNOFEST'e en imkanı olmayan bir çocuk bile gelebilsin”
Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST'i 140 kurumun paydaşlığıyla büyük bir emek ve zorlu çalışmalarla düzenlediklerine dikkat çekerek, en büyük motivasyon kaynaklarının ise geleceği inşa edecek çocuklar olduğunu kaydetti. Bayraktar, “TEKNOFEST'e en imkanı olmayan bir çocuk bile gelebilsin, toplum yararına bir festival olsun, bunları oluşturabilmek için elbette büyük bir gayret sarf ediyoruz. Belki kimisinin ulaşım imkanı dahi yok, annesi babası bir yerde çalışıyor, festivale getirebilecek bir ebeveyni yok, çünkü çalışmak zorundalar. TEKNOFEST, en ücra köşedeki çocuğu da alıp, bir uçağa dokundurup, onun zihin ve gönül dünyasında bir pencere açıp, o çocuk gelsin ve ülkemizin belki ilerde uzay programını inşa etsin duygusuyla düzenleniyor. İşte bu duygunun tümüyle paydaşlara geçmiş olması, tam bağımsız ve müreffeh Türkiye duygusunun tüm paydaşlarla paylaşılması bu büyük uyumu sağlamış oluyor. Yoksa iki kurumu bile bir araya getirsen uyumsuzluklar ortaya çıkar. İşte TEKNOFEST'in büyüsü de burada, bu büyüyü de sağlayan sizlerin gelmesiyle ortaya çıkıyor” dedi.
Konuşmasının sonunda katılımcılarla özçekim yapan Bayraktar, program sonunda da yarışmacıların yoğun ilgisiyle karşılaştı.