Mersin Çevre Platformu: “Yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz”

Mersin Çevre Platformu: “Yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz” cukurovagazetesi.com
Bedirhan SUMELİ

Mersin Çevre Platformu’ndan 5 Haziran Dünya Çevre Günü hakkında düzenlenen basın açıklamasında “Yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz” denildi.


Mersin Çevre Platformu’ndan 5 Haziran Dünya Çevre Günü için basın açıklamasında bulunuldu.

"Dünya, büyük felaketlerin yaşandığı küresel iklim krizi felaketiyle karşı karşıyadır"

Açıklamada,  “Dünyada uygulanan vahşi kapitalizm, bütün varlıkları tüketme noktasına getirmiştir. Bu politikalar hava, su ve toprak kirlilikleri oluşturmanın yanında eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluğu, işsizliği, savaşları da beraberinde getirdiği için BM 1972 yılında 5 Haziran günlerini “Dünya Çevre Günü” ilan ederek gezegeni kurtarmayı hedeflemiştir. Ama ne yazık ki 1972 ten günümüze kadar Doğal Yaşam daha çok tahrip edilmiştir. Bugün dünya, büyük felaketlerin yaşandığı küresel iklim krizi felaketiyle karşı karşıyadır. Bu krizin sonucunda aşırı yağışların ve buzulların erimesinden dolayı oluşan seller, kuraklık, türlerin yok oluşu, gıda kriziyle ortaya çıkan açlık, iklim göçleri artık yaşamsal krizlere neden olmuştur” ifadelerine yer verildi.

Platformda dünyada uygulanan bu politikalardan Türkiye’nin de etkilendiğini belirtilerek, Ülkedeki bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin küresel bir saldırı altında olduğu söylendi.

“Ülkemizde artık temiz hava solumak, kaynağından temiz su içmek hayal olmuştur”

Açıklamanın devamında Türkiye’nin plastik ithalatı ve kullanımıyla dünyanın 10 büyük plastik çöplüğünden biri olduğu ve sanayileşme adı altında gelişmiş ülkelerin sanayi ve nükleer çöplüğü haline dönüştüğüne söylenerek, “Ülkemizde artık temiz hava solumak, kaynağından temiz su içmek hayal olmuştur. Orman katliamları ülkemizin her tarafında yapılmaktadır. Doğal kültürel ve tarihi varlıklara yönelik saldırılar artık sistematik hale gelmiştir. Tarım topraklarımız tarım zehirleriyle kirletilmiş olup ithalata dayalı güvensiz gıda tüketimine mahkum edilmekteyiz” denildi.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin Mersin’de deprem bölgesinde inşa edildiği ifade edilen açıklamada, “Kentimizde yıllarca Nükleer karşıtı itirazlarımız görmezden gelinerek felaketin habercisi olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin deprem bölgesinde inşaa edilmesi ve zemininde oluşan çatlaklıklar önlenemeden inşaata devam edilmesi hepimizde endişe yaratmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Mersin Çevre Platformu’nun basın açıklaması şu sözlerle devam etti:

“Kentimizde kurulan ve planlanan balık çiftlikleri, yapılan vahşi madencilik, çimento fabrikaları, orman katliamları, plastik geri dönüşüm tesisleri, Akdeniz ilçesindeki sanayi tesisleri, bilimsel planlara aykırı yapılan kentleşmeler; havamızı, toprağımızı, suyumuzu kirletmiş; sağlığımızı bozmuştur.

Ülkemizde kurulu olan ve planlanan kirli teknolojilerden, Atatürk Parkı’nda liman genişleme projesinden, Akkuyu Nükleer Santrali projesinden, balık çiftlikleri kurulumundan, plastik atık ithalatından ve plastik geri dönüşüm tesisleri işletiminden, vahşi madencilikten derhal vazgeçilmelidir.”

“Dünya artık alarm veriyor”

Platformdan yapılan açıklama şu sözlerle sona erdi:

“Gezegenimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dünya artık alarm veriyor. Toprağımızı, suyumuzu, havamızı ve yaşam hakkımızı savunmak ve doğamızı ranta kurban eden bu politikaların karşında mücadeleleri etkinleştirmek için, Dünya Çevre Günü’nün 2024 yılının "Doğa için Eylem" olarak belirlenen teması doğrultusunda, doğanın koruması için yerel yönetimleri, meslek odalarını, STK’leri ve herkesi mücadele etmeye davet ediyoruz.”