Antexpo AŞ Genel Müdürü Murat Özer, yaş meyve sebze başta olmak üzere tarımsal faaliyette bulunan üreticilerin maliyetleri azaltabilmeleri, ihracat yapabilmeleri için kooperatifleşmeye ağırlık vermelerini, kooperatiflerin de pazarlama konusunda da geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Yaş meyve sebze ve tarımsal ürün ihracatının artırılması amacıyla Türkiye’nin kendi alanında ilk meyve sebze fuarı olan İnterfreshEurasia Fuarını düzenleyen Antexpo AŞ Genel Müdürü Murat Özer, yaptığı açıklamada, Avrupa’daki üreticilerin kooperatifleşerek üretim ve ihracatta söz sahibi olduklarını söyledi.
Avrupa’da üretici kooperatiflerinin pazarlama konusunda uzman olduğunu ve başta AB ülkeleri olmak üzere dünya tarımında da etkili olduğunu anlatan Özer, Türkiye’de de Avrupa’daki üretici kooperatifleri modelinin geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Türk çiftçisi kaybetmek zorunda değil
Türk çiftçi ve üreticisinin temel sorunun finansa erişim ve lojistik olduğuna dikkat çeken Özer, "Çiftçilerin bir diğer büyük sorunu, ön finansman ve lojistik destek eksikliğidir. Ürünlerin dalında fiyatlandırılması ve toplanması sürecinde, çiftçiler finansal olarak komisyoncu ihracatçılara bağımlı hale geliyor. Bu bağımlılık, çiftçilerin pazarlık gücünü zayıflatıyor ve gelirlerinin büyük bir kısmını aracı komisyonculara kaptırmalarına neden oluyor" dedi.
Türkiye’de üretici kooperatiflerinin gözden geçilerek yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çeken Özer, şunları kaydetti:
"Çiftçilerin en büyük sorunlarından biri, ürünlerini pazarlayacak bilgi birikimine sahip olmamalarıdır. Bu durum hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda geçerliliğini koruyor. Pazarlama konusunda yetersiz kalan çiftçiler, finansal birikime de sahip olamadıkları için aracıların insafına kalıyor. Yurt içi hallere giden ürünlerin finansmanı toptancı hallerindeki komisyoncular tarafından sağlanırken, yurt dışına ihraç edilecek malların finansmanı da ihracatçı komisyoncular tarafından gerçekleştiriliyor. Bu durum çiftçiyi finansal olarak bağımlı kılıyor. Çiftçiyi koruyacak olan da üretici kooperatifleridir. Üretici kooperatifleri de pazarlama konusunda geliştirilmeli. Devlet çiftçilere ön finansman sağlamalı. Bu sayede çiftçiler, ürünlerini kendileri pazarlayabilir ve ihracat yapabilir hale gelebilirler. Kooperatifleşme teşvik edilerek, çiftçilerin birlikte hareket etmeleri sağlanmalı. Bu, aracılara olan bağımlılığı azaltabilir ve çiftçilerin gelirlerini artırabilir. Çiftçilerin bilgi, beceri ve finansal destekle güçlendirilmesi, aracıların devreden çıkarılması ve kooperatifleşme ile çiftçilerin doğrudan pazara erişimi sağlanmalı. Bu, Türkiye'nin tarım sektöründe sürdürülebilir bir kalkınma için önemli adımlar olacaktır."
İspanya modeli
Antexpo A.Ş Genel Müdürü Murat Özer, İspanya’da üreticilerin kooperatifleşme ve pazarlama sorununu çözdüğüne dikkat çekerek, "Avrupa’da çiftçiler, bölgesel kalkınma ajansları ve kooperatifler aracılığıyla destekleniyor. Türkiye için bu örnek alınabilir. İspanya, domates üretiminde bu modeli başarılı bir şekilde uyguluyor. Bölgesel kooperatifler, çiftçilere tohum, gübre ve ilaç kullanımı konusunda yönlendirmeler yaparak alım garantisi veriyor. Bu model, çiftçilerin hem finansal hem de teknik olarak desteklenmesini sağlıyor" dedi.
Mut erkenci kayısı örneği
Türkiye'nin erkenci kayısısı üretimiyle ünlü Mut ilçesinde, çiftçilerin karşılaştığı zorlukları da anlatan Özer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her ne kadar Malatya kayısısı ile ünlü olsa da Mut ilçesi Türkiye’nin en erkenci kayısısını üretiyor. Bu kayısı, diğer ürünlerden daha erken çıktığı için piyasada oldukça değerli. 2024 yılı ilk hasat döneminde, dalında erkenci kayısının fiyatı 40-50 TL seviyesindeydi. Aynı kayısı, Mersin'de 80-90 TL'ye, Almanya'da ise 11-13 euro (yaklaşık 600-650 TL) aralığında satıldı. Bu durum, çiftçinin ürünü dalında satmasının getirdiği finansal kaybı açıkça gösteriyor."