Türkiye Kamu-Sen Mersin İl Temsilcisi Metin Ercan, geçtiğimiz hafta yayınlanan kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili yaptığı açıklamada, kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasından yana olduklarını belirterek, “Ancak tasarruf tedbiri adı altında çalışanlarımızın kazanılmış haklarının kısıtlanmasına, toplu sözleşme hükümlerinin yok sayılmasına karşıyız” dedi.
Türkiye Kamu-Sen Mersin İl Temsilciliği (TES) üyeleri Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelerek, Tasarruf Genelgesi ve memurların beklentilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Üyeler adına açıklamalarda bulunan TES Mersin Temsilcisi Metin Ercan, geçtiğimiz günlerde kamuda tasarrufu amaçlayan bir genelge yayınlandığını belirterek, “Kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasının ve israftan kaçınılmasının yalnızca belli dönemler için değil her zaman uyulması gereken bir kural olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede kamu kaynaklarının tasarruflu kullanılmasına bizler de destek veriyoruz. Ancak tasarruf tedbiri adı altında çalışanlarımızın kazanılmış haklarının kısıtlanmasına, toplu sözleşme hükümlerinin yok sayılmasına karşıyız. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik düzenlemelerin kamu bütçesine katkı yapmayacağı aksine olumsuz sonuçlar doğuracağı inancındayız. Özellikle kamuda servis hizmetlerinin kaldırılması hem ekonomik hem de hukuki boyutları bakımından sorunlu bir uygulama olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Uygulamanın ekonomik hayata katkısı olmayacaktır”
Servis hizmetinin lüks değil ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Ercan, “Ulaşımı zor olan kurumlara erişimi kolaylaştırmak, verimliliği ve etkinliği artırmak ve ulaşım giderlerinden tasarruf etmek amacıyla getirilmiş bir uygulamadır. Servis hizmetlerini kaldırdığınızda, bu hizmetten faydalananlara toplu taşım kartı verilecektir. Bunun bir maliyeti vardır. Bazı kamu çalışanlarımız özel araçlarını kullanmayı tercih edecektir. Bu durumda hem ulaşım masrafları devam edecek hem özel araçlar nedeniyle şehrin trafiğine olumsuz etkisi olacak hem de büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz akaryakıt tüketimi artacaktır. Bu uygulamanın ekonomik olarak hiçbir katkısı olmayacağı açıktır” şeklinde konuştu.
Ercan, kamu çalışanlarının kazanılmış hakkı olan servis hizmetlerinin kaldırılmasının önüne geçmek, sendikacılığın geleceğini korumak ve toplu sözleşmenin hukuki gücünün korunmasını sağlamak adına, bu hükmün iptal edilmesi için geçtiğimiz gün yargıya başvurduklarını belirtti.
“Tasarruftan önce adalet lazım”
Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda daha etkili ve verimli hizmet üretmenin yolunun hakkaniyet ve adaletten geçtiğine inandıklarını kaydeden Ercan, “Kamu çalışanlarının hakları üzerinden tasarruf sağlama imkân ve ihtimali bulunmamaktadır. Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır. Külfeti kamu çalışanına ödetmeden önce nimetten de çalışanlarımıza pay verilmelidir. Yemediği yemeğin faturasını ödemek ne derece hakkaniyetlidir? Bu nedenle milyonlarca memur ve memur emeklisinin beklentilerinin karşılanmasını verilen sözlerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin sorunu çok, tasarruf tedbirlerine dayanacak gücü yoktur. Bu ekonomik şartlar karşısında tasarruf değil bir an önce ek tedbirler alınarak memurlar ve emekliler rahatlatılmalıdır.
Özellikle hayatın gerçekleriyle uyuşmayan, çalışma hayatıyla ilişiği kalmayan memur emekli maaşlarının iyileştirilmesini, 12 bin TL tutarındaki ilave ek ödemenin emekli maaşlarına da yansıtılmasını bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da taahhüdü olan birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600'e yükseltilmesi için gerekli çalışmanın bir an önce yapılmasını, Cumhurbaşkanımızın sözünün daha fazla sürüncemede bırakılmamasını istiyoruz” diye konuştu.