Hamzabeyli Köyü, taş ocağı projesine karşı kararlılıkla direniyor

Hamzabeyli Köyü, taş ocağı projesine karşı kararlılıkla direniyor cukurovagazetesi.com
Haber Merkezi

Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Hamzabeyli Köyü, bölgede açılması planlanan taş ocaklarına karşı verdiği mücadelede kararlılığını sürdürüyor. Kiska İnşaat Şirketi’nin bölgede kurmak istediği taş ocaklarına karşı köylüler ve çevrecilerin direnişi, son toplantıda da kendini gösterdi.


Geçtiğimiz yıllarda Denka Şirketi'nin de aynı bölgede taş ocakları kurmak istemesine karşı direnen Hamzabeyli Köyü, şimdi de Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Metro projesinin üstlenicisi olan Kiska İnşaat Şirketi'nin planlarına direniyor.

Köyde iki ayrı bölgede taş ocakları kurmayı planlayan şirket, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini başlatmak için köyde bir bilgilendirme toplantısı düzenlemek istedi. Ancak köylüler ve Mersin Çevre Platformu bileşenleri, toplantının yapılmaması için köy girişini kapatarak eylem yaptı. Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız ve diğer yerel yönetim temsilcileri de bu eyleme destek verdi.
Köylülerin ve çevrecilerin kararlı tutumu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kiska Şirketi yetkililerini toplantının yapılamamasına zorladı. Köylüler, tarımsal üretimin önemli merkezlerinden biri olan köylerinin yaşam alanlarını korumak için saatlerce bekleyerek şirketin oyununu bozdu.

Resim
“BÖLGE TAŞ OCAĞI AÇILIRSA BURADA YAŞAM KALMAZ”
Hamzabeyli Muhtarı Sencer Erdoğan, köylerinin geçmişte Denka Şirketi'ne karşı verdiği mücadeleyi hatırlatarak, " “Ne hikmetse mahallemizde bu taş ocakları sürekli açılmak isteniyor. Öncekini defettik şimdi ikinci bir şirket geldi ama biz köyümüzde taş ocağı istemiyoruz. Bölge taş ocağı açılırsa burada yaşam kalmaz. Tarım yapılamaz hale gelir. Bölgede zaten TOKİ’nin bir konut çalışması var ve MESKİ’de içme suyu çalışmaları yapıyor. Biz bunlara ek olarak taş ocağına geçit vermeyeceğiz. Işıktepe, Çavak, Kocahamzalı ve Hamzabeyli’nin ortasına kurulmak istenen bu taş ocağı tüm Mersin’in sorunudur. Yetkililerden isteğimiz sesimize kulak vermeli; Hamzabeyli, köyünde huzurla yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.

Resim
“BİZ KIRSALDAKİ HAYATI BİTİRDİĞİMİZDE AÇLIK İLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ”
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız da taş ocaklarının bölgedeki doğal dengeyi ve yaşam alanlarını bozacağını belirterek, köylülerle birlikte olduklarını şu ifadelere yer vererek anlattı:
“Hamzabeyli, köylerimiz ne gözümüzden ne de gönlümüzden uzaktır. Biz köylülerimizle beraberiz. Bunun için özellikle bizatihi bu eylemdeyiz. Taş ocaklarını zararları malum. Ancak buradaki doğal dengeyi, buradaki yaşam alanlarını korumamız gerekiyor. Taş ocakları insanların yaşam, üretim alanlarını yok ediyor. Toroslar binlerce kilometrekareden oluşan bir bölge. Kurulmak istenen taş ocağı ile bu kentin, civar köylerin su hakkı gasp edilmek isteniyor. Taş ocağı Mersin’de, Toroslar ’da kangren bir mesele haline gelmeye başladı. Şimdi belediye başkanı olduğum için değil yıllardır bu işlere dahilim, mücadele ediyorum. Ekolojik mücadeleye karşı benim hassasiyetim var, özellikle de taş ocaklarına ilişkin. Taş ocakları üretim, yaşan, tarım alanlarını bozuyorsa biz buna karşı çıkarız. Burası nar, zeytin, narenciye ağaçları ile dolu bir üretim bölgesidir. Dünya hızla gıda krizine doğru gidiyor ki ülkemiz ve kentimizde aynı şekilde açlığa doğru gidiyoruz. Bu açlık neden doğuyor? Köylerde son 30- 40 yıllarda yaşanamaz hale getirmemizden… Köylerin boşalması ile kentlerde varoşlar oluşturuldu. Türkiye’deki tarım tipi Avrupa’daki gibi endüstriyel tarım yapmıyoruz ki zaten gerekli de değil. Biz Türkiye’de daha çok bireysel aile çiftlikleri ile bu ülkedeki insanların karnını doyuruyoruz. Toplam nüfusun önemli bir kısmını zaten kırsaldan kentlere taşımış durumdayız. Tarımın önemli bir kısmını bu nedenle bitirmişken şimdi bir de taş ocakları gibi dar çevrelerin işine yarayacak olan birilerini zengin etmek adına kalan tarımı da bitirmeye doğru gidiyoruz. Dolayısıyla sonumuz açlık. Buna tahammülümüz yok. Bu toplumun en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alacak olan bu tarz kuruluşlara biz karşıyız. Ve bu projenin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Buradaki insanlar hayata tutunmaya çalışan insanlar. Neden bu insanların hayatını bozuyorsunuz? Gidin daha yaşamın olmadığı dağı taşı tercih edin. Ama muhtemelen buradan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ’nin (MIP) denizi doldurma projesi kapsamında limanı doldurmak için taş götürecekler ki bu da işin daha vahim bir tarafı. Bu köydeki şu daracık yoldan her gün 2 bin kamyonun Toroslar ilçesinin göbeğinden Akdeniz’e geçerek limana ulaşması düşünülüyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bunların hiçbiri hesap edilmeden sadece sermayesinin yüzde 90’ı yabancılara ait olan yani bir delikli kuruşu bile kalmayan liman işletmecisini karına kar katmak için böyle işler yapıyoruz. Biraz da halkı düşünelim. Kendimizi düşünelim. Biz kırsaldaki hayatı bitirdiğimizde açlık ile karşı karşıya kalacağız”

Resim