İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, “Yerli ve milli bir nesil oluşturmak için kendi kültür ve adetlerimize uygun geleceğimizi emanet edeceğimiz bir nesli kendimiz yetiştirmeliyiz sosyal medya değil “ dedi.
Dünyanın her geçen gün biraz daha dijitalleştiğini belirten İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, durumdan Türkiye’nin de etkilendiğini kaydederek, “Neslimizi yerli ve milli dimağları bozmadan yetiştirmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Adeta dijital bir dünyanın içerisinde yaşandığını kaydeden İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, “İçinde bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde adeta dijital bir dünya içerisindeyiz. Akademik çalışmalara baktığımız zaman milyarlarca cihazın internete bağlı olduğunu ve sayının çok daha fazla olduğunu ifade edebilirim. Bireysel seviyede olaya bakacak olursak insanların her birinin cep telefonu, akıllı saati, tableti var. Bu dijitalleşmenin her seferinde olumlu etkileri var mıdır, aslında bu kısmı irdelemek gerekiyor. Dijitalleşmenin her zaman olumlu yönleri yok, sağlık yönlerinde problemleri olabilir artıları eksileri olabilir. Dijital olan bir dünyada mevcut olan sistemlerin kullanılması bizim hayatımızı kolaylaştırabilir. Bu noktada olumlu yönleri var, öte yandan bir de bunun olumsuz yönleri var. Özellikle gençlerimizin üzerindeki etkiye dikkat çekmemiz lazım. Çünkü bir çok alanda yerli ve milli ürünler geliştirmeye çalışıyoruz. Yerli ve milli olan ürünleri geliştirerek teknoloji sahasında ön planı çıkıp kendi adeta bağımsızlığımızı ilan etmek istiyoruz. Bunu devam ettirmek adına yerli ve milli dimağları bozmadan gerçekleştirmemiz lazım. Bu noktaya çok dikkat etmek zorundayız“ dedi.
“Sosyal medya araçlarının yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz”
Dijitalleşmekten kaçışın olmadığını aktaran İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın,“ Kendi gelişimini tamamlayamamış olan genç ve çocuklara dijitalleşmenin sunduklarını faydalı bir şekilde sunamaz isek bu anlamda gelecekte için özlediğimiz nesli kendimiz değil sosyal medya araçlarının yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz. Bu noktada hepimize görevler düşüyor. Özellikle anne okuldur, ev okuldur çocuklarımız daha 2-3 yaşında iken anne baba demeden cep telefonu kullanmayı öğreniyor. Bu noktada ebeveynlere ciddi sorumluklar düşüyor. Çocuk internette gezindiği zaman istediğini izleyebilir burada ki kısıtlamaları ailelerin çok ciddi bir biçimde dikkate alması gerektiğine inanıyorum. Yerli, milli, kültür ve adetlerimize uygun geleceğimizi emanet edeceğimiz bir nesli kendimiz yetiştirmeliyiz gençlerimizi sosyal medya yetişmemeli“ ifadelerini kullandı.
“Dijital dünya bir prangadır ne zaman patlayacağını bilmediğimiz bir bombadır”
Milli değerlerinden kopmayan nesillerin yetiştirilmesinin önemine dikkat çeken Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, bu noktada toplumun her kesimindeki insanlara görevler düştüğünü kaydederek,” Bizden kopmayan milli değerlerinden kopmayan benliğini bir tarafa bırakmayan nesillere ihtiyacımız var. Dijital dünya bir prangadır ne zaman patlayacağını bilmediğimiz bir bombadır. Eğer bunun önlemini alamaz isek gençlerimiz üzerinde telafisi mümkün olmayan problemleri ortaya çıkarabilir. Bu noktada topyekun hepimize görev düşüyor. Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Tabi ki dijital dünyanın artılarını bir kenara itmiyorum lakin özellikle bilinç seviyesi kazanıncaya kadar çocuklarımıza, gençlerimize ebeveynlerimizin, öğretmenlerimizin ciddi manada sorumluluk bilincinde olmalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.