Türk Medeni Kanunu, 98. yılında

Türk Medeni Kanunu, 98. yılında cukurovagazetesi.com
Ebru DOST

CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 98. yılına ithafen bir mesaj paylaştı.


Ömür, “17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Türk Medeni Kanunu, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin hukuk alanındaki en büyük devrimlerindendir” dedi.

CHP’li Koral Ömür mesajında, Türk Medeni Kanunu’nun önemine dikkat çekti. Ömür, “Laiklik esas alınarak çok hukukluluk kaldırılmış, bireyler eşit ve özgür yurttaşlar haline getirilmiştir” diyerek, “Türk Medeni Kanunun kabulü ile eşit yurttaşlık bilinci uygulama alanı bulmuştur. Medeni Kanun'un kabul edilmesiyle kişiler hukuku, aile, miras, eşya hukuku ilişkilerinde dini hukuk yerine laik hukuk kabul edilmiştir. Yasa, özellikle kadınlara tanıdığı haklar açısından toplumun aydınlık yüzü olmuştur. Türk Medeni Kanunun kabulü ile birlikte kuruluş ve kurtuluş mücadelesinde erkeklerle birlikte mücadele eden kadınlar sosyal hayatta ve aile hayatında bir birey haline gelmiş, tek eşliliğin ve evliliklerde resmi nikah yapma zorunluluğunun getirilmesi sayesinde, ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtulmuş, hayatın her alanında erkeklerle aynı haklara sahip bir şekilde toplum içinde hak ettikleri gücü elde etme imkanı yakalamışlardır. Cumhuriyet ve devrimleri neticesinde haklarına kavuşan kadınlar ne yazık ki günümüz iktidarı uygulamaları neticesinde cinayetlere kurban gitmekte, mirastan payını istediğinde darp edilmekte, yoksulluk nafakasının kaldırılması hususu tartışmaya açılmakta, İstanbul Sözleşmesinden ülkemizin imzası çekilmekte, aile hukukunda zorunlu arabuluculuk gibi konularda yapılması düşünülen değişikliklerle kadın yine evine, erkeğine mahkum edilemeye çalışılmaktadır. Laik hukuk siteminin mihenk taşlarından olan Türk Medeni Kanunumuzun ve Türk Medeni Kanununun kabulünden bugüne kadar elde edilmiş kadın hakları kazanımlarına karşı yapılacak.17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Türk Medeni Kanunu, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin hukuk alanındaki en büyük devrimlerindendir. Laiklik esas alınarak çok hukukluluk kaldırılmış, bireyler eşit ve özgür yurttaşlar haline getirilmiştir. Türk Medeni Kanunun kabulü ile eşit yurttaşlık bilinci uygulama alanı bulmuştur. Medeni Kanun'un kabul edilmesiyle kişiler hukuku, aile, miras, eşya hukuku ilişkilerinde dini hukuk yerine laik hukuk kabul edilmiştir. Yasa, özellikle kadınlara tanıdığı haklar açısından toplumun aydınlık yüzü olmuştur.
Türk Medeni Kanunun kabulü ile birlikte kuruluş ve kurtuluş mücadelesinde erkeklerle birlikte mücadele eden kadınlar sosyal hayatta ve aile hayatında bir birey haline gelmiş, tek eşliliğin ve evliliklerde resmi nikah yapma zorunluluğunun getirilmesi sayesinde, ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtulmuş, hayatın her alanında erkeklerle aynı haklara sahip bir şekilde toplum içinde hak ettikleri gücü elde etme imkanı yakalamışlardır. Cumhuriyet ve devrimleri neticesinde haklarına kavuşan kadınlar ne yazık ki günümüz iktidarı uygulamaları neticesinde cinayetlere kurban gitmekte, mirastan payını istediğinde darp edilmekte, yoksulluk nafakasının kaldırılması hususu tartışmaya açılmakta, İstanbul Sözleşmesinden ülkemizin imzası çekilmekte, aile hukukunda zorunlu arabuluculuk gibi konularda yapılması düşünülen değişikliklerle kadın yine evine, erkeğine mahkum edilemeye çalışılmaktadır. Laik hukuk siteminin mihenk taşlarından olan Türk Medeni Kanunumuzun ve Türk Medeni Kanununun kabulünden bugüne kadar elde edilmiş kadın hakları kazanımlarına karşı yapılacak” açıklamasını yaptı.