Mersin’de kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı büyük bir mücadele veren Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde (MEÜ) intörn doktor olarak çalışan Nida Nur Nergiz’i (24) ateşli silahla yaralayan zanlı Ersin Karakuş (32) hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması sonrası Çukurova Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.
Mersin'de 23 Ekim 2023 tarihinde İntörn Doktor Nida Nur Nergiz, eski erkek arkadaşı teknisyen Ersin Karakuş tarafından pompalı tüfekle vurulup sakat bırakılmıştı.
Göksoy: “Nida Nur'un davası başta olmak üzere bu ve buna benzer davaları takip etmemizin önünde hiçbir engel görmüyoruz”
Kamuoyunun merakla beklediği Nida Nur Nergiz davasının ilk duruşması bugün görüldü. Davaya Mimoza Kadın Derneği de katılım sağladı. Dernek başkanı Çiğdem Göksoy, Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayı takip etmeleri için dernek bünyesinde bulunan Avukatlarının Nida Nur’u savunma talebi teklifinin reddedildiğini belirterek, “23 Ekim 2023 tarihinde Mersin Üniversitesi KYK Yurdu yanında gerçekleşen olayda halen hastanede hayata tutunmaya çalışan intör doktor Nida Nur Nergiz'in davası bugün gerçekleştirildi. Mimoza Kadın Derneği olarak bugün gerçekleşen davaya katılım sağladık. Dernek bünyemizde bulunan Avukat komisyonumuzun üyeleri Nida Nur'un davasına takip etmek ve savunma gerçekleştirmek için müdahillik talebinde bulundular ancak mahkeme müdafillerimizi kabul etmedi. Bunun sebebinin de tamamen politik olduğunu düşünüyoruz. Bizim gibi kadın örgütlerinin müdafiliğinin kabul görmesi demek bu tür davaların seyrini değiştirmek demek. Emsal oluşturacak tüm davalarda, erkek devlet aklının mahkemelerde geçerli olduğunu ne yazık ki dava sonuçlarında bakarak görüyoruz. Tabii bu durumu Nida Nur'un davası başta olmak üzere bu ve buna benzer davaları takip etmemizin önünde hiçbir zaman engel olarak görmüyor ve takip etmeye alanda da savunuculuğunu yapmaya devam edeceğimizi bildiriyoruz” diye konuştu.
“Adalet mücadelesi devam edecek, İstanbul Sözleşmesine geri dönülmeli!”
Göksoy, dava boyunca zanlı Ersin Karakuş’un, ağır tahrik indiriminden faydalanmaya çalıştığını söyleyerek, İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar dönülmesi gerektiğini vurguladı. Göksoy, “Mahkeme salonunda sanığın çelişkili beyanları ve erkeklerin namus, aldatma ve aldatılma konularını öne çıkararak verdiği ifadelerle ağır tahrik indiriminden faydalanma çalışmasını her zaman olduğu gibi bugün de gördük. Bu tür ifadeleri tasarlayarak ve hunharca katledilen birçok kadının davalarında görmekle birlikte indirime de gidildiğini buna dönük mahkemelerin kararlarınca görüyoruz. Erkekleri güçlendirici yargı sistemi yerine 284'ün uygulanması ve en üst seviyeden indirimsiz cezalandırılmasının talep ederken İstanbul Sözleşmesine de tekrar dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü ancak biz kadınlar gerçek adalet uygulandığında hayatta kalmaya yaşam hakkımızın ihlal edilmeden yaşamımıza devam edeceğimizi biliyoruz” şeklinde konuştu.
