Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Konyaaltı Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıklayan Osman Sert; “Akdeniz’in göz bebeği olan Konyaaltı ilçemizin afetlerle baş edebilme yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi, güvenli ve dirençli kentleşme başlığı altında vizyonumuz ve mizyonumuzun bir gereği olarak önceliğimizdir” dedi.
Toplumun afetlerle baş etme kapasitesinin yeterli olmadığını ve meydana gelen fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplarla normal hayatın ve insan faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini pek çok acı tecrübeyle yaşadıklarını ifade eden Osman Sert, en son 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş’ta ve diğer 11 ilde yaşanan acılardan sonra bir dahaki afete kadar beklemek yerine derhal harekete geçeceklerini belirtti.
Dünya genelinde nüfusun yüzde 55’i kentlerde yaşamasına rağmen, Türkiye'de bu oranın yüzde 72,8 olduğunu, hızlı kentleşmeye paralel olarak ekonomik, sosyal, çevresel ve yapısal ihtiyaçların yeterli düzeyde sağlanamaması nedeniyle, kentlerin tehlikelere karşı direnç gösteremediğini ve oluşan afetler nedeniyle önemli kayıplar meydana geldiğini ifade etti.
Konyaaltı’nda hedeflerinin her türlü afetlere karşı dirençli bir ilçe oluşturmak olduğunu belirten Sert, “Dirençli kent temel işlevlerini, yapılarını ve kimliğini korurken, sürekli değişim karşısında uyum sağlayıp gelişmeyi sürdüren, herhangi bir ani olumsuz/istenmeyen olayın üstesinden gelmeye hazır bir kent olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede 'Kentsel Dirençlilik', tehlike ve riskleri tanımlamayı, değerlendirmeyi, zarar görebilirliği azaltmayı, dayanıklılığı, uyum kapasitesini ve acil durum hazırlığını arttırmayı gerektirir. Afetlere karşı kentsel direnç ise 'Her türlü tehlike/ tehdit karşısında, etkilenme ihtimaline sahip yerleşmelerin, toplumların ve tüm sistemlerin; kendilerini koruma, sistemin işleyişini güvence altına alma, kısa sürede yeniden yapılanma ve değişime uyum sağlama için gerekli kaynaklara sahip olması ve bu kaynakları etkin kullanım becerisi' şeklinde açıklanabilir” diye konuştu.
"Afetlere karşı dirençli Konyaaltı hedefi"
Konyaaltı’nın afetlere dirençli bir anlayışla planlanabilmesinin, afet gerçekleşmeden önce ilçenin sistemsel işleyişine ve mekansal kurgusuna yönelik kararların alınması ile mümkün olabileceğini ifade eden Osman Sert, "Bu alanda ülkemizde yaşanan son deprem felaketlerinden 1 sene kadar öncesinde Vali, Akdeniz Üniversitesi Rektörü, Konyaaltı Kaymakamı, Rektör Yardımcıları, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, Mühendislik Fakültesi dekanı ve çok sayıda akademisyenin katılımıyla Deprem Çalıştayı yaptık. Bu çalıştaydan elde edilen verilerin çok kıymetlidir. Ülkemizde yaşanan deprem felaketlerinin sonrasında ise afet öncesinde önlemlerin alınmasıyla ilgili çalışmalar yaptık. Kararların ve önlemlerin afetler öncesinde alınması durumunda, yerleşmeleri oluşturan yapılar, yeşil alanlar, okullar, hastaneler, karakollar, camiler gibi ortak kullanım alanları, sanayi ve diğer çalışma alanları, doğal gaz hatları, yollar ve benzeri yapıların afetlere karşı zarar görebilirliğini azaltabiliriz. Bu konuda alanının uzmanı olan akademisyenlerle sürekli temas halindeyiz. Konyaaltı’nı güvenli ve afetlere karşı dirençli bir hale getireceğiz. Hasarı artıran faktörlerin başında özellikle jeolojik açıdan sakıncalı alanlar üzerinde düzensiz, plansız ve yoğun yapılaşma geliyor. Bu sorunu çözmek için planlama ve yapılaşma ile ilgili tüm strateji ve politikaları 'afete dirençli yapılaşma' konusunda gerekli sorumlulukları üstlenmiş bir yerel yönetim anlayışından ibaret olacaktır" değerlendirmesini yaptı.
"Hedef ve planlamalar"
Osman Sert, Konyaaltı Belediyesi’ndeki hedef ve planlamalarını şu şekilde sıraladı:
"Konyaaltı’mızın kapasite ve kaynaklarına bağlı kalarak, halkın yerel karar vericiler ile birlikte katılımcı bir modelle ilçemizi planladığı ve karar mekanizmalarına katıldığı, yetkin ve hesap verebilir bir yerel yönetim anlayışına sahip olan, taşkın alanlarına ya da dik yamaçlara gayri resmi bir şekilde yerleşilmesine gerek kalmadan, akla ve imar mevzuatına uygun yapılarda yaşanıldığı için pek çok afetin önüne geçilmiş olan, tehlikeleri idrak eden, tehlikeler ve risklerle, onlara maruz kalanlar ve zarar görebilirliği olanlar üzerine güçlü bir yerel bilgi altyapısı geliştirmiş olan, felaketi öngörme ve varlıklarını korumak için adımlar atmış olan, olağanüstü hava durumları , deprem veya diğer tehlikelerden kaynaklanan fiziksel ve sosyal kayıpları en aza indirebilen, bir doğal afet öncesinde, sırasında ve sonrasında gerekli kaynakların sağlanacağını taahhüt etmiş ve kendi kendini düzenleme yeteneğine sahip olan, afet sonrasında temel hizmetlerini hızlı bir şekilde onarabilecek ve bunun yanı sıra sosyal, kurumsal ve ekonomik faaliyetlerini devam ettirebilecek olan bir ilçe olmayı planlıyoruz.”