Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Alın terinin, icraatın ne demek olduğu hakkında zerre bilgisi, tecrübesi olmayanlar, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Tek dertleri oy devşirmek. Tüm bu gerçeklerin farkında olan insanımız inanıyorum ki 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na damgasını vuracaktır" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, milletvekili seçildiği Mersin'de basın mensuplarıyla buluştu. Suphi Öner Öğretmenevi'ndeki buluşmada konuşan Bakan Nebati, Türkiye'nin her bölgesinde hiçbir ayrım gözetmeden hizmet ettiklerini söyledi. Suni anketlere ve karalama kampanyalarına rağmen Türk milletinin 21 yıldan bu yana olduğu gibi 14 Mayıs tarihinde de bir kez daha yanlarında durduğunu vurgulayan Nebati, "Hamdolsun Meclis çoğunluğunu Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Cumhur İttifakımıza, yani Türkiye’de istikrarın ve istikbalin neferleri olan bizlere teslim etmiştir. Bizler de bu gönül borcumuzu, önümüzdeki 5 yıl boyunca Mersin’imiz ve ülkemiz için durmadan çalışarak inşallah ödeyeceğiz. Birileri bizi kışkırtmaya çalışsa da biz buraya kavga etmeye değil, hizmet etmeye geldik" diye konuştu.
"Türkiye Yüzyılı'nı güçlü eğitim ordumuzla 'eğitim yüzyılı' haline dönüştüreceğiz"
21 yıldan bu yana karşılaştıkları her sınavdan güçlenerek çıkmayı başardıklarının altını çizen Bakan Nebati, "6 Şubat’taki deprem felaketleri sonrasında da birileri afet bölgesinde turist gibi gezerken, bizler milletimizin yanına koştuk. 60 gün boyunca neredeyse aralıksız deprem bölgesinden çıkmadık. Yapımı tamamlanan ilk köy evlerinin teslimatını şimdiden gerçekleştirdik. Defne Hastanesini inşa ettik. Birçok devletten daha fazla bir nüfusa ve daha geniş bir alana sahip olan afet bölgesini yeni baştan inşa çalışmalarını kısa sürede bitireceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insanımızın refahını merkeze alarak, eser ve hizmet siyasetimizden asla taviz vermeyeceğiz. Son dönemde de bu çerçevede önemli adımlar attık. 1 milyon küçük esnafımızın prim ödeme gün sayısını 7 bin 200 güne indirdik. Gençlerimizin yıllık 150 bin liraya kadarki gelirlerinden vergi almıyoruz. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarında yaptığımız yüksek oranlı iyileştirmelerle refah kaybına engel oluyoruz. İnşallah temmuz ayında çalışanlarımızı ve emeklilerimizi daha da rahatlatacağız. EYT düzenlemesini asrın felaketine rağmen yürürlüğe koyduk, vatandaşlarımıza verdiğimiz sözü tuttuk. En düşük memur maaşını 22 bin lira seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerine de yansıtacağız. Kamu işçilerimizin ücretlerinde refah payı dahil yüzde 45 artışa gittik. 45 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. 3 bin 500 engelli öğretmen atamamızı yaptık. Böylece son 10 yılda 12 bin 98 engelli öğretmenimizi öğrencileriyle buluşturduk. Türkiye Yüzyılı’nı inşallah güçlü eğitim ordumuzla 'eğitimin yüzyılı' haline dönüştüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Gelecek dönemde Türkiye'nin ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden ayrılacak kaynakla Aile ve Gençlik Bankası kuracaklarını dile getiren Nebati, "Aile Kalkanı Programı'yla ev hanımlarından çocuklarımıza ve gençlerimize kadar tüm aile fertlerine destek vereceğiz. Evlerimizin yükünü çeken ev hanımlarına emeklilik hakkı getiriyoruz. Emekli olmak isteyen ev hanımlarının primlerinin üçte birini biz karşılayacağız. Kimi hibe, kimi faizsiz kredi şeklindeki maddi desteklerle gençlerimizi hayata hazırlıyoruz. Her ailede en az bir kişinin istihdama katılmasını temin edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Milletimizin aklıyla adeta alay ediyorlar"
Muhalefeti de eleştiren Nebati, "Alın terinin, icraatın ne demek olduğu hakkında zerre bilgisi, tecrübesi olmayanlar, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Bol keseden bol sıfırlı rakamlar savurarak kısa yoldan göz boyamaya çalışma acizliğine düşüyor. Kendini uyanık sanan bu keskin zekalılar hangi cüretle afaki hayallerle milletimizi kandırmaya çalışıyor? Tek dertleri oy devşirmek. Bedeli omurgayı feda etmek, ortada ilke, değer, duruş namına bir şey bırakmamak da olsa ayran gönülleri her masada yancı. Bir gün terör örgütünün sözcüsü gibi konuşuyorlar, ertesi gün aşırı sağcı oluyorlar, sonraki gün dindar kesilmeye karar veriyorlar, daha sonra laikliğin tek bekçisi kesiliyorlar. Böyle bir siyaset, bu milletin vicdanında, hissiyatında, fikriyatında yer bulamaz. İsterdik ki bu seçim süreci ilkeli, temiz bir rekabet içinde ilerlesin. İsterdik ki bu millet için hayırda yarışmanın ve bu uğurda acele etmenin kavgasını verelim. Ancak milletçe maalesef son derece yozlaşmış bir seçim kampanyası yürüten bir muhalefetle imtihan oluyoruz. Tüm bu gerçeklerin farkında olan insanımız inanıyorum ki 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na damgasını vuracaktır. İnanıyorum ki Fatih’in İstanbul’u fethettiği gün olan 29 Mayıs gününe milletimizin sağlam iradesi ve Allah’ın izniyle demokrasi tarihimize büyük Türkiye zaferi olarak geçecek olan bir büyük zaferle uyanacağız" diye konuştu.
IHA