‘Emek Bizim, Oy Bizim, Gelecek Hepimizin’

‘Emek Bizim, Oy Bizim, Gelecek Hepimizin’ cukurovagazetesi.com

Türkiye, 28 Mayıs günü yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi 2.turuna doğru giderken Mersin Tabip Odası ve Mersin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ortak bir basın açıklaması yaparak yurttaşları sandığa davet etti. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın açıklamasını okuyan Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır şunları söyledi; “Yurttaşlarımızın demokratik iradesine saygı duyulduğu güzel günler için, herkesi 28 Mayıs tarihinde seçimlerde oyumuzu kullanmaya ve sandıklarımızdaki oylara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Emek bizim, oy bizim, gelecek hepimizin” ifadelerini kullandı.


Haber- Sinem Erkiz

Türkiye 28 Mayıs Pazar günü yeniden sandığa giderek Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turu için oyunu kullanacak. Cumhurbaşkanı seçimlerinin ilk turunda en fazla oy alan iki aday Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu yeniden Cumhurbaşkanlığı için yarışacak.

‘Ülkeye sahip çıkmak, sandığa sahip çıkmaktan geçer’

14 Mayıs tarihinde yapılan seçimlerde; seçime katılım oranı yüzde 88 seviyelerinde gerçekleşti. Seçime katılım oranı yüksek olsa da sandığa gitmeyen vatandaşın sayısı ise 8 milyon civarında olduğu açıklandı. Sandığa gitmeyen milyonlarca insanın olduğu ortamda Mersin Tabip Odası (MTO), bir basın açıklaması yaparak vatandaşları hem sandığa davet etti hem de seçim günü sandıklardaki oylara sahip çıkmaya çağırdı. ‘Ülkeye sahip çıkmak, sandığa sahip çıkmaktan geçer’ başlığı ile yapılan basın açıklaması Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleşti. Mersin Tabip Odası bileşenleri ve Mersin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası bileşenlerinin katıldığı basın açıklamasını MTO Başkanı Nasır Nesanır okudu.

 “Ağlıklı bir ortamda yaşamamıza katkı sunmalarını önemsiyoruz”

Ülkenin bir seçim sürecinden geçtiğini belirten Nesanır şöyle devam etti; “Mayıs’ta birinci turu yapılan seçimlerde hiçbir adayın yeterli çoğunluğu sağlayamaması nedeniyle 28 Mayıs’ta ikinci turu yapılacaktır. Mersin Tabip Odası olarak gerek hekimlerimizin, gerek diğer sağlık çalışanlarının ve halkımızın sağlık üzerinden yapacağımız değerlendirmeleri dikkate alarak sandığa sahip çıkmaları ve önümüzdeki beş yılı daha özgür, daha demokratik, daha insani çalışma koşulları, daha sağlıklı bir ortamda yaşamamıza katkı sunmalarını önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

20 yılda sağlık alanında yapılanlar!

Açıklamasında son 20 yılda sağlık alanında neler yaşandığına dikkat çekerek sürdüren Nesanır; “En önemli sorunumuz sağlıkta şiddet vakalarının artmasıydı. “Doktor dövme” diye adlandırılan bir “hakkın” oluştuğuna hep beraber tanık olduk. Bu “hak” çoğu zaman doktor öldürmeye kadar vardı ve son 17 yıl içerisinde 12 hekim arkadaşımızı kaybettik. Sağlıkta “devrim”  yapıldı son 20 yıl içerisinde. Bu devrim sayesinde beş dakikada muayene cambazlığına zorlandık. Beş dakikada anamnez alma, muayene yapma, tahlil isteme, bilgileri bilgisayara geçme, reçete yazma gibi Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği 20 dakikalık süreyi, iktidarın yaptığı “devrim” sayesinde beş dakikaya indirdik” dedi.

“2 binin üzerinde hekim yurt dışına gitmeye başladı”

Son 20 yılda sağlık ortamında yaşanan tüm sıkıntıların hekimlerin üzerine yıkılmaya çalışıldığını belirten Nesanır; “ ‘giderlerse gitsinler’ diyen bir ortam sayesinde her yıl 2 binin üzerinde hekim yurt dışına gitmeye başladı. Angarya çalışmaların, 36 saatlik nöbetlerin, günde 100’den fazla bakılan hastaların sonucu, hekimler artık TUS’a hazırlanmak için değil, yurt dışına gitmek için yabancı dil kurslarını aşındırmaya başladılar. Daha önce olmayan “iş sağlığı yasası” çıkarıldı son 20 yılda ülkemizde ama 30 bin 546 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmesini izledik sadece” şeklinde konuştu.

“Beş yıldızlı Şehir Hastaneleri”

Açıklamada Şehir Hastaneleri’ne de değinen Nesanır şöyle devam etti; “Beş yıldızlı otel görünümünde Şehir Hastaneleri kurdular son 20 yılda. Devletin arazisine özel şirket hastane kuruyor, karşılığında 25 yıl hem kira alıyor, hem de hastanenin rantını yiyor. Oysa bir şehir hastanesine verilen 2-3 yıllık kirayla o hastaneyi devletin yapması mümkün. Yani, arsayı devlet veriyor, parsayı şirketler topluyor. Bu arada “şehir dışı şehir hastaneleri” açılınca şehrin içindeki hastaneler de kapatılıyor” dedi.

“28 Mayıs’ta sandığa sahip çıkalım”

Sağlık sisteminin değişmesini istediklerinin belirten Nesanır; “Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir dünya, insanca çalışabileceği bir sağlık ortamı ve iş güvencesine, halkımızın da eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık sistemine kavuşmasını istiyoruz. Gerek devlet için ve gerek vatandaşlar için çok daha masraflı, çok daha zor olan tedavi edici sağlık hizmetlerinin değil, daha etkin, daha ucuz ve insana değer veren koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Sizin için de bu talepler geçerli ise, son 20 yılın sağlık politikaları sizleri tükenmişlik sınırına getirdiyse, yurt dışında değil kendi ülkemde, şiddet ve ölüm riskini yaşamadan iyi hekimlik yapmak istiyorum diyorsanız 28 Mayıs’ta sandığa sahip çıkalım” açıklamasını yaptı.

“Emek bizim, oy bizim, gelecek hepimizin”

Son olarak şunları ekleyen Nesanır; “Güvenli ve güvenceli çalışma ortamlarının sağlandığı ve kötü çalışma koşullarının düzeltildiği yarınlar için; salgınlarda, depremlerde yüzbinlerce insanımızı kaybetmemek için; bir avuç insanı zenginleştirirken topluma açlığı ve sağlıksızlığı dayatan yapıdan kurtulmak için; kadınların özgür oldukları, şiddet nesnesi kılınmadıkları, sahiplendirilip öldürülmedikleri yarınlar için; yurttaşlarımızın demokratik iradesine saygı duyulduğu güzel günler için; doğanın ve geleceğimizin tahrip edilmemesi için, herkesi 28 Mayıs tarihinde seçimlerde oyumuzu kullanmaya ve sandıklarımızdaki oylara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Emek bizim, oy bizim, gelecek hepimizin” diyerek tamamladı.