DEÜ, klinik faz-1 araştırmalarıyla da umut olacak

DEÜ, klinik faz-1 araştırmalarıyla da umut olacak cukurovagazetesi.com

Dokuz Eylül Üniversitesinin (DEÜ) Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi, ilaç geliştirmeleri ile özellikle kanser alanındaki klinik araştırmalarıyla ulusal ve uluslararası düzeyde önemli çalışmalara imza atmaya hazırlanıyor. DEÜ’nün tıbbın tüm disiplinlerinde uluslararası düzeyde buluşlar yapabilecek kapasitede olduğunu belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Üniversitemiz, bilimsel üretimin lokomotifi olma özelliğini devam ettiriyor. Tüm dünyanın kullanımına sunulacak yeni ilaçların geliştirilmesinde oldukça önemli olan klinik faz-1 araştırmalarımız için şimdiden heyecanlıyız” dedi.


Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından biri olan DEÜ, sağlık alanındaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesinde kurulan “Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi”, ilaç geliştirme çalışmaları ile özellikle kanser alanında olmak üzere tıbbın tüm alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde klinik araştırmalara imza atıyor. 2019 yılında DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın talimatıyla Sağlık Bakanlığı Kalite Standartları’na uygun olarak İzmir’de oluşturulan merkezde, DEÜ’lü uzmanlar disiplinler arası bir anlayış ile çalışmalarını sürdürüyor. DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Kalite Yönetim Sistemin'e entegre bir biçimde faaliyet gösteren Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi, geleceğin tedavi seçeneklerini hastalara bugünden ulaştırılmasını sağlıyor.

Büyümesini sürdürüyor


Dünyada hastalara umut ışığı olabilecek tedavilerin geliştirilmesi için araştırmalarına ekip olarak yoğun mesai harcadıklarını ifade eden DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Faz-1 Klinik Araştırmalar Merkezi İdari Sorumlusu Prof. Dr. Aziz Karaoğlu, merkezde hem sağlıklı gönüllüler hem de hasta gönüllülerde çalışma yürütebilecek kapasitede olduklarını kaydetti. Karaoğlu, laboratuvar ve hayvan deneylerini başarıyla geçen moleküllerin ilk kez insanlardaki etkisinin incelendiği faz-1 klinik araştırmaların merkezde yapıldığını belirterek “Üniversitemiz bünyesinde kurulmuş olan uluslararası standarttaki erken faz klinik araştırmalar birimimiz, gün geçtikçe artan araştırmaya ev sahipliği yapmakta ve büyümesini sürdürmektedir. Tüm dünyada sonuçları heyecanla beklenen Mesajcı RNA (mRNA) teknolojisine dayalı akciğer kanseri aşı çalışması da dâhil olmak üzere pek çok yeni ilaca ait çalışmalar merkezimizde yapılmaktadır” diye konuştu.

Yerli tedavi yöntemleri de geliştiriliyor


Yerli tedavi yöntemleri açısından da önem taşıyan merkez, sahip olduğu nitelikli fiziki altyapısı ile de dikkat çekiyor. Yoğun bakım donanımlı DEÜ Faz-1 Kliniğinin, ISO 15189 akreditasyonuna ve eczane altyapısına sahip olarak çalışmalarını yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Karaoğlu, “Birimimiz, başarıyla tamamlanmış pek çok klinik araştırma sayesinde edindiği tecrübeyi, vizyoner bakış açısını ve nitelikli hasta bakımı anlayışını, öncü çalışmalarının temeline koymaktadır. Birimimizde hali hazırda büyük bölümü kanser alanında, özellikle hematolojik ve solid kanserler olmak üzere birçok faz-1 çalışma yürütülüyor. Yine birimimizle ortak çalışmalar yürütmek için ulusal ve uluslararası firmalardan talepler de alıyoruz. Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın himayelerinde kurulmuş olan araştırma merkezimiz, yeni ilaç geliştirme çalışmalarına titizlikle devam ettirmeyi sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

“Şimdiden heyecanlıyız”


Klinik araştırmaların başarıya ulaşması için bu alanda yetişmiş nitelikli insan kaynağının da önem taşıdığını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise DEÜ’nün tıbbın tüm disiplinlerinde ulusal ve uluslararası çalışmalar yapabilecek kapasitede olduğunun altını çizdi. Rektör Hotar, “Araştırma üniversitemiz, bilimsel üretimin lokomotifi olma özelliğini devam ettiriyor. Bünyemizde yürütülmekte olan pek çok çalışma ile insanlığa umut ışığı olabilecek tedavilerin bilim dünyasına sunulmasına hizmet edilmektedir. Sağlıkta uluslararası pek çok çalışmaya, gelişmiş ülkelerle aynı anda başlayabilme yetkinliğindeyiz. Ortaya çıkacak başarılı sonuçlar için şimdiden heyecanlıyız. Klinik araştırmalarımız en yeni ve sağlıklı tedavinin geliştirilebilmesi için sürecek” bilgisini paylaştı. (IHA)