Mezitli’de dolgu alanı üzerine 37 katlı bina

Mezitli’de dolgu alanı üzerine 37 katlı bina cukurovagazetesi.com

Mezitli İlçesi sınırları içerisinde yer alan ve Galatasaray Meydanı’nın hemen arka tarafındaki arazide yapımına başlanan yüksek katlı bir bina kamuoyunda endişeleri de beraberinde getirdi. Mersin’de Araştırmacı Gazeteci Abdullah Ayan sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda yapılacak binanın 37 katlı olduğunu ve 100 metreden yüksek bir yapı olacağını belirterek bölgenin yıllar önce dere yatağı ve bataklık olduğunun altını çizdi.


Haber - Fırat TATLI 

Mezitli’de Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Galatasaray Meydanı’nın karşısında yer alan arazide yapımına başlanan inşaat projesi kamuoyundan tepki çekti. Sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunan Araştırmacı Gazeteci Abdullah Ayan, “Denizin doldurulmasıyla kazanılan 20 yıl öncesinin bataklığına 37 katlı ucubeyi kentin kalbine saplamak, Mersin dışında bu cinayeti işlemeye kimse cüret edemezdi. Mühendis mimar odaları, kent konseyleri nerede?” diyerek olası bir felaketin kapıda olduğunu belirtti.

Ayan, “Ciddi bir sorun”

Mezitli’de Galatasaray Meydanın karşı tarafına yapılan bina ile ilgili paylaşımları ile ilgili sosyal medyada gündem yaratan Araştırmacı Gazeteci Abdullah Ayan gazetemize değerlendirmede bulunarak, “Sahilde 37 katlı yer yapılması ciddi sorunlara yol açmasından korkarım. Kaldı ki o bölge zemin olarak da eski dere yatağı üzerinde yer alan, zemin olarak sağlam olmayan bataklık olarak nitelendirilebilecek bir bölge. Sadece kentin sahilini estetiğini bozması bakımından değil ilerde bir takım doğal afetlerde sıkıntı yaşayabilir. Mersin 2001 sel felaketini yaşamış bir kent, böylesi bir kentte zemin sağlam olmadığı sürece sahilde yüksek binaların yapılması zaten ciddi bir sorun” ifadelerini kullandı.

“Risk altıda”

Bina inşaatına başlanılan alan ile ilgili detaylardan bahseden Ayan, şöyle devam etti, “Orası 2000’li yıllarda tamamen deniz. Yol falan yok orda. Sonrasında Adnan Menderes Bulvarı dediğimiz yer doldurulup yol olarak kullanılmaya başlanınca, bu kente damgasını vurmuş olan 4 bin yıllık bütün doğal plaj bütün sahil katledildi. O sırada büyükşehrin sınırları PTT Tesislerinde sona eriyordu. Ondan sonrası Mezitli Belediyesi’ne aitti, Mezitli Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil edilmemişti. Yani tıpkı Erdemli gibi, tıpkı diğer ilçe belediyeleri gibi bir belde belediyesiydi. O bölge belediyesinin de başında Nuri Hocaoğlu vardı belediye başkanı olarak. Orayı kendisi tıpkı Adnan Mendres Bulvarında olduğu gibi doldurmaya kalktı, deniz ile irtibatını kesti ancak nefesi yetmeyince orayı o halde bıraktı. Uzun yıllar orası bataklık olarak kaldı, yani yol falan yok deniz ile olan bağlantı kesilmiş doldurma işlemi de yapılmamış böylece kalmıştı. Sonrasında 2006 yılında büyükşehir belediyesi orayı aldı Adnan Menderes Bulvarı ile birleştirdi. Adnan Menderes Bulvarı gibi doldurdu orayı. Fakat oralar halen ciddi anlamda zemin olarak risk altında” dedi.

“Okan Merzeci hep uyarırdı”

Sahilde yapılacak olan yüksek katlı binaların hep sorun teşkil ettiğini belirten Ayan, eski Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Okan Merzeci’nin sözü hatırlatarak devam ederek, “Rahmetli Okan Merzeci sahil düzenlemesinde hep uyarırdı derdi ki, ‘Yüksek bina yapılacaksa dağa doğru yapılması lazım, çünkü orada zemin daha sağlam, ama sahil çok riskli’ derdi” ifadelerini kullandı.

Mühendis ve mimar odaları

Binanın dolgu alanın üzerine yapılması ile ilgili ruhsat ve onay süreci ile ilgilide değerlendirmelerde bulunan Ayan, “Ben söylüyorum diyorum ki, mühendis mimar odaları çıkıp bana desinler ki, ‘Yok kardeşim sen kendin rüya görüyorsun, kabus görüyorsun, herhangi bir risk yok burada. Bu binada yapılabilir, başka daha yüksek binalarda yapılabilir. Burası yasalara kent rantına uygun bir yerdir’ desinler tamamdır amenna ama bunu da söylemiyorlar” şeklinde konuştu.

“Mühendis mimar odaların çıkıp bir şey söylemesi lazım”

Mühendis ve mimar odalarının kamusal sorumlulukları olduğunu ifade eden Ayan, “O sorumlulukları yerine getirmeleri lazım. Eğer burada bir sorun varsa benim sorunum değil ki kentin sorunu. Mühendis mimar odaların çıkıp bu konuda bir şey söylemesi lazımdır. Eğer kötü bir şeyse onların dava açma hakkı var, yürütmeyi durdurma hakları var. Bu konuda neden adım atılmıyor onda da gerçekten duyarlılığa çağırmak lazım bütün odaları. Sorun benim sorunum değil ki, sorun kentin sorunu bütün kent dinamiklerinin birlikte bir şey söylemesi lazım. Yoksa şehir katledilir” diyerek tamamladı.