Türkiye Tabipler Birliği (TTB) ve Mersin Tabip Odası ortak bir basın açıklamasında ‘Sağlık Bakanlığı’nı Uyarıyoruz’ başlıklı bir bildiri yayınlayarak bakanlık tarafından toplatılmaya karar verilen difteri ve tetanos aşıları ile ilgili endişelerini dile getirdiler.
HABER - Adem GÜNEŞ
Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu, Türk Tabipleri Birliği Aşı Çalışma Grubu, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu imzalı ortak açıklamasında geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) difteri-tetanos aşılarının toplatılması kararı vermesine basın açıklaması yapıldı. Konunun kamuoyunda endişeye sebep olduğu ifade edildi.
TETANOS NEDİR?
Ortak açıklamayı okuyan Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır, söz konusu karar hakkında bilgi vererek, açıklanan tetanos aşısının erişkin dönemde uygulanmakta olan tetanos aşısı olduğu ifade ederek, “Tetanos hastalığı, clostridium tetani isimli bakterinin oluşturduğu toksinlerle meydana gelen ve ölüme neden olabilen sinir sistemi hastalığıdır. Bulaşma yolu kontamine objelerle oluşmuş kesiklerden; toz, toprak, dışkı veya tükürükle kirlenmiş yaralar; yanık ve kazalarda meydana gelen ölü dokular ve yeni doğanlarda göbek kordonudur. Tetanostan korunmanın en etkili yolu tam aşılı olmak ve yaralanma durumunda uygun profilaksi yaklaşımıdır” ifadeleri yer aldı.
AŞI TÜRLERİ
Açıklamada Türkiye’deki tetanos aşı türleri ve uygulanma zamanlarına da değinilerek, şöyle devam Nesanır, “ DaBT: Difteri, aselüler boğmaca, tetanoz toksoidi (Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında 2, 4, 6. aylar ve 18. ay -beşli karma aşı içerisinde- ve 48. ayın sonunda dörtlü karma aşı içerisinde uygulanır). Td: Erişkin tip tetanos toksoidi, azaltılmış difteri toksoidi (Genişletilmiş Bağışıklama Programında 13 yaşta ve erişkin çağda 10 yılda bir uygulanması önerilir). Daha önce tetanos açısından aşılanma durumu bilinmeyen erişkinlerde aşılama Td aşısı ile sağlanır. Öncelikle üç doz Td (birinci doz ile ikinci doz arasında en az 4 hafta, ikinci doz ile üçüncü doz arasında en az 6 ay bırakılarak) olarak uygulanır, ardından 10 yılda bir hatırlatma Td dozları önerilir” şeklinde belirtildi.
ANNE-YENİDOĞAN VE TETANOS
Ayrıca, doğurganlık çağındaki her kadın tetanosa karşı bağışık durumda olması gerektiğinin altı çizen Nesanır, “Hiç aşılanmamış gebelerin en az 2 doz Td ile aşılanması gereklidir. Tetanos açısından riskli yaralanma gibi durumlarda kişinin aşılanma durumu ve yaranın durumuna göre profilaktik olarak Td aşısı uygulanır. Ülkemizde anne ve yenidoğan tetanos eliminasyon programı uygulanmaktadır, 2009 yılında anne ve yenidoğan tetanosu elimine edilmiştir. Bir başka deyişle ülkemizde 2009 yılından itibaren her bin canlı doğumda 1’den az yenidoğan tetanosu görülmekte ve maternal tetanos hiç görülmemektedir. Ülkemizde her 100 bebekten 95’i annesinin tetanosa karşı bağışık kılınması sonucu yenidoğan tetanosuna karşı korunmuş olarak doğmaktadır. Bu başarının nedeni 1989 yılında tetanos aşısının çocukluk çağı rutin aşılamasına girmesi ve gebelik döneminde kadınlara tetanos aşısının uygulanmasıdır. Aşılama sayesinde ülkemizde yenidoğan tetanosu hiç görülmezken toplam tetanos olguları sayısında da dramatik azalma kaydedilmiştir” denildi.
Aşıların geçmişte olduğu gibi kamu eliyle üretilmesinin uzun yıllardır gerçekleştirilen koruma başarısının zedelenmemesi gerektiğinin altını çizen Nesanır, “Tetanos aşısı, yaralanmalarda yaralananı, gebelikte anne ve bebeği tetanosa karşı korumak amacıyla, onlarca yılda gerçekleşen koruma başarısına dayanan güvenle, uygulanan bir aşıdır” ifadeleri yer aldı.
“REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ’NDE 1931 YILINDA BAŞLAMIŞ”
Tetanos aşısının Türkiye’de ki üretim tarihine de değinen Nesanır, “ Ülkemizde Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde 1931 yılında başlamış, 1996 yılına dek sürmüştür. Yalnızca tetanos aşısı değil çiçek, tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca ve kuduz aşıları seri şekilde devlet eliyle üretilip ücretsiz olarak uygulanmıştır. Ne var ki 1996 yılında tetanos, difteri, boğmaca ve kuduz aşılarının üretimi gerekli aşı üretim teknolojisinin güncellenmemesi suretiyle sona ermiştir ve aşı tedarikinde dışa bağımlı hale gelinmiştir” şeklinde belirtti.
“ENDİŞE VE GÜVENSİZLİK”
Tetanos aşısıyla ilgili 2009 yılında yapılan kademeli teknoloji transferiyle firmalar aracılığıyla üretim sağlandığını ifade eden Nesanır, “Sağlık Bakanlığı’nca toplatılan Td aşısı da tüm aşamalarının yerli bir firma tarafınca üretildiği bir aşıdır ve bu aşının belirli bir partisine ilişkin TİTCK 14 Kasım 2022 tarihinde gerekli analiz ve değerlendirme süresince satış blokajı kararını yayımlamıştır. Bunun akabinde 28 Kasım 2022 tarihinde Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nce son kullanım tarihi uzatımına ilişkin talimat; 23 Aralık 2022 tarihinde ise sağlık tesislerinden toplatılmasına ilişkin yazı taşra teşkilatlarına ulaşmıştır. 24 Aralık 2022 tarihinde Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından aşının toplatılmasını gerektirecek istenmeyen etki bildiriminde bulunulmadığına ve aşının raf ömrünün uzatılmasına ilişkin açıklama yapılmış olsa da Sağlık Bakanlığı kurumları arasında eşgüdümsüzlük, bağışıklama hizmetleri yönetiminde özensizliğin ifadesi olarak karşımıza çıkmış ve kamuoyunda tetanos aşısı ve diğer aşılara ilişkin kararsızlık ve reddin hazırlayıcısı olan endişe ve güvensizliğe katkı sunmuştur” dedi.
“KAZANIMLARIN YİTİRİLMEMESİ İÇİN GEREKLİ HASSASİYET GÖSTERİLMELİ”
‘Tetanos ve ülkemizde uygulanan diğer tüm aşıların tüm sağlık kurumlarında sağlanmasında aksaklık yaşanmaması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz’ diyen Nesanır sözlerine şöyle devam etti, “Bağışıklama hizmetleri yönetiminin kurumlar arası eş güdüm halinde başından sonuna titizlikle yürütülmesinin önemini, aksi takdirde aşılar aracılığıyla onlarca yılda gerçekleşen koruma başarısının zarar göreceğini vurguluyoruz. Aşının ülkemizin geçmişine uygun şekilde kamu eliyle üretilmesinin önemini ve bağışıklama hizmetleri sayesinde elde edilen kazanımların yitirilmemesi için gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekliliğini yeniden hatırlatıyoruz” diyerek tamamladı.