Antalya Körfezi’nde Akdeniz’in incisi olarak tabir edilen Lagos balığı artışı yaşanıyor.
Yaşanan artışla oluşan yoğunluğun en son 46 yıl önce görüldüğü belirlenirken, bakanlığın uygulamış olduğu av yasakları ve pandeminin süreçte etkili olduğu kaydedildi. Sualtında her taş ve tahtanın altından yavru lagos balıklarının çıktığını belirten Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Yıllardır bu sektörün içerisindeyim, balıkçı bir ailenin çocuğuyum. 1976’da ben suyun altına indim. O günden bu yana ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum” dedi.
Antalya Körfezi’nde halk arasında grida balığı olarak bilinen Lagos balığında görülmemiş bir artış yaşanıyor. Akdeniz’in incisi olarak tabir edilen Lagos balığı yavrularının kayalık alanlarda oldukça yoğun olduğu belirtilirken, artıştaki sebep bakanlığın lagos balığına karşı uyguladığı tedbir ve yasaklar ile pandemi sürecindeki yasaklar olarak görülüyor. Sualtı dalışlarında yaptığı araştırmalarla bilinen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, öğrencileriyle birlikte Konyaaltı Sahili açıklarında Lagos yavrularını görüntüledi. Gökoğlu, genelde kaya ve objelerin altına saklanan, ağırlığı ise 5 ila 50 gram arasında değişen lagos yavrularının yoğunluğunu görünce şaşkınlık yaşadı.
“Avlanma yasağı ve pandeminin sonuçlarını almaya başladı”
Artıştaki sebebin, alınan av yasağı ve pandemi sürecinin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gökoğlu, “2 yıl öncesine kadar Lagos balığının avcılığı yasaklanmıştı. Yine trol balıkçılığı da Antalya Körfezi’nde 3 milin dışarısına çıkarıldı ve pandemi süreci de araya girdi. Tüm bu bileşenler, sonuçlarını almaya başladı. Çok miktarda lagos yavrusunu görüyoruz. Avlanamayan Lagos bireylerinin yavruları bunlar. Grida çeşitleri ve orfoz bu ailenin içerisin de. Onlarda da yoğunluk gözlemliyoruz” dedi.
“Her taşın altından lagos çıkıyor”
“İnanın her kayanın, her taşın hatta tahtanın altından bile lagos yavrusu çıkıyor” diyerek sözlerini sürdüren Gökoğlu, “Bu kadar yavru yoktu. Bunun yarısı bile yoktu. Yıllardır bu sektörün içerisindeyim, balıkçı bir ailenin çocuğuyum. 1976’da ben suyun altına indim. O günden bu yana ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum” ifadelerini kullandı.