Mersin radyolarının ana gider kalemi olan elektrik maliyetleri son 1,5 yılda 10 kat arttı. Ana gelir kalemi olan reklam maliyetleri ise 2 katına dahi çıkamadı. Son 1 yılda Mersin’deki radyoların bir kısmı satıldı, frekansların bazıları ulusal kanallara kiraya verildi. Yayın hayatlarına devam edenler ise radyolarını yaşatma mücadelesi verdiklerini belirtti.
Haber- Erol Kamalak
Mersin'de 1990'lı yıllardan bu yana dinleyicilerin alışkanlığı haline gelen yerel radyolar, son yıllarda kapanma noktasına geldi. Artan maliyetler önce Mersin esnafını, ardından yerel radyoların giderlerini etkiledi. Esnaf, maliyetler karşısında ilk tasarrufu reklamları durdurma yönünde uyguladı. Radyoların ana gelir kaynağı olan reklamlar yüzde 50 oranında düştü. Reklam ücretleri ise en fazla yüzde 50 oranında yükseldi. Gelir kaybı yaşayan Mersin radyoları en büyük darbeyi elektrik faturalarından aldı. Radyoların ana gider kalemi olan elektrik, son 1,5 yılda 10 kat yükseldi. Sektör temsilcileri, yaşadıkları sıkıntıları gazetemize anlattı.
GİDERLER GELİRLERİN ÜSTÜNE ÇIKTI
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Yönetim Kurulu Üyesi Necmi Aydın, Mersin'de RTÜK'ten Geçici Yayın Lisansı almış 32 radyo olduğunu söyledi. 32 radyodan 16'sının Mersin radyosu, 16'sının ise ilçe radyosu olduğunu belirten Aydın, Mersin radyoları içerisinde 11 radyonun yayına devam ettiğini vurguladı. Aydın, Mersin'deki radyo sahiplerinin bazılarının frekanslarını ulusal radyolara kiraya verdiğini, bazılarının ise radyolarını Mersin dışındaki yatırımcılara sattığını belirterek, "Bir kısmı Mersin radyosu olmaktan çıktı" ifadesine yer verdi. Gazetemize konuşan sektör temsilcileri ise artan elektrik, personel, kira ve telif bedellerine dikkat çekti. Sektör temsilcileri, 2000'li yıllarda en parlak dönemlerini yaşadıklarını belirtirken, son yıllarda müzik sektöründeki teknolojik gelişmelere rağmen dinleyici üzerindeki alışkanlığın sürdüğünü ancak pandemi ve ekonomik sorunlar nedeniyle yayın kuruluşlarının derinden sarsıldığını vurguladı.
AYDIN: "RADYOLARIN ANA GİDER KALEMLERİNİN BAŞINDA ELEKTRİK YER ALIYOR"
RATEM Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Radyo Metropol Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Aydın, radyoların büyük ekonomik sıkıntılar içerisinde olduklarına dikkat çekerek, "Radyolar her şeyden önce yasa gereği anonim şirket. 3 yılda bir genel kurul yapmak zorunda. Her yıl mali durumuyla ilgili genel kurul yapmak zorunda. Anonim şirket oldukları için Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlılar. Muhasebeci ve mali müşavir gibi birçok gider kalemleri var. Masrafları çok. Ama diğer masrafların yanında bunlar çok yüksek harcama kalemleri değil. Radyoların ana gider kalemlerinin başında elektrik yer alıyor. Yayınlar, elektrik gücüyle bir verici üzerinden frekansa dönüşüyor. O frekans da radyolarımıza ulaşıyor. Mersin geniş bir alan. Bir radyonun o alanda sesini duyurulabilmesi için vericiyle 1 Kilowatt enerjiyle yayın yapması gerekiyor. 1 Kilowatt enerjinin son zamlarla birlikte maliyeti 4 bin liranın üzerinde. Öte yandan merkezdeki stüdyonun elektrik giderleri var, onu da ekleyince fatura daha da kabarıyor" diye konuştu.
"REKLAM GELİRLERİ ELEKTRİK MALİYETLERİNİ BİLE KARŞILAMIYOR
Elektriğin radyolar için büyük bir gider kalemi olduğuna dikkat çeken Aydın, "Radyoların yerel reklam pastasından aldıkları pay bu maliyeti bile karşılamıyor. Bunun yanında radyoların telif giderleri de var. Mersin'de 2006'dan beri tüm radyolar imzalatılan sözleşme çerçevesinde telif bedeli ödüyor. O yıllarda bu gider, genel giderler içerisinde önemli bir bütçe oluşturmuyordu. Çünkü reklam gelirlerimiz de fena değildi. Meslek birliklerinin her sene uyguladığı yıllık TEFE-TÜFE artışları ve reklam gelirlerimizdeki azalmayla birlikte bu da önemli bir gider kalemine dönüştü" dedi.
"RADYOLARIN DİNLEYİCİ ORANLARINDA PEK FAZLA KAYIP YAŞAMADIĞINA DİKKAT ÇEKMEK İSTERİM"
Aydın, artan maliyetler nedeniyle yerel radyoların yayıncı istihdam etme noktasında da sıkıntılar yaşadığını vurguladı. Bunun yanında radyoların Türkiye'de dinleyiciler üzerinde yarattığı güveni koruduğunu sözlerine ekleyen Aydın, "Ancak, çeşitli platformların dijital alanlarda müzik ihtiyacını karşılamasıyla birlikte radyolar birazcık mevzi kaybetti. Tüm bunlara rağmen bir 'alışkanlık' halini alan radyoların dinleyici oranlarında pek fazla kayıp yaşamadığına da dikkat çekmek isterim" diye konuştu.
"MERSİN'DEKİ FİRMALAR REKLAM GİDERLERİNİ KISMA NOKTASINA GELDİ"
Reklam gelirlerindeki düşüşe dikkat çeken Aydın, "Medyanın bağımsız olması biraz da ticari reklamlara bağlı. Ticari reklamlar dışındaki gelirler bağımlı bir medya yaratabiliyor. Son yıllarda pandemi ve ekonomik koşullar nedeniyle Mersin'deki firmalar reklam giderlerini kısma noktasına geldi, çekinden davranmaya başladılar" dedi.
"İLÇE BELEDİYELERİ PROJEMİZE KARŞI AYNI DUYARLILIĞI GÖSTERMEDİ"
Aydın, yerel yönetimlerin Mersin radyolarıyla iletişimine de değinerek, şunları söyledi; "Bir proje hazırlamıştım. Yerel yönetimlerin kendi etkinliklerini, haberlerini ve faaliyetlerini 'sesli bülten' olarak radyolar üzerinden dinleyicilere duyurabilmesini sağlayan bir projeydi. Mersin Büyükşehir Belediyesi gecikmeli de olsa bu teklifi kabul etti. Şu anda Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde o proje uygulanıyor. Hazırladıkları 1-2 dakikalık sesli bültenler radyolarda yayınlanıyor. İlçe belediyelerinden Akdeniz Belediyesi de bunu farklı bir formatta uyguladı. Kendi bültenlerini haftalık olarak radyolara servis ediyorlar. Ancak diğer ilçe belediyeleri projemize karşı aynı duyarlılığı göstermedi. Sadece bazı özel günlerde ilan gönderiyorlar. Mezitli Belediyesi için aynı şeyi söyleyemem, onların yerel radyolarla neredeyse hiçbir teması yok."
TEPE: "ŞU ANDA RADYOLARIN EN ETKİN DİNLENDİĞİ ALANLAR ARABALAR"
Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe ise Mersin FM, Radyo Mer, Yörük FM, İçel FM ve Sun FM olarak Mersin'de 5 radyo kanalı üzerinden yayın yaptıklarını söyledi. Tepe Medya Grup bünyesindeki radyolardan en eskisinin 1992 yılında kurulan Mersin FM olduğunu vurgulayan Rüstem Kaya Tepe, "Radyolar aslında etki alanı anlamında çok bir şey kaybetmedi. İletişimde o dönem de çok etkiliydiler, şimdi de çok etkililer. O dönemle arasında tek fark var. O zamanlar çok fazla alternatif yoktu. Şimdi alternatifler çoğaldı. Şu anda radyoların en etkin dinlendiği alanlar arabalar. Araba kullanımı sürdüğü müddetçe radyoların da etkinliğini çok fazla kaybetmeyeceğini düşünüyorum" dedi.
"RADYOLARDA 'BEN BİRAZ TASARRUF EDEYİM, ENERJİDEN KISAYIM' DEME ŞANSINIZ YOK"
Değişen teknolojiye rağmen radyoların hiçbir zaman varlığını kaybetmeyeceğine dikkat çeken Tepe, "Dinleyicilerin radyo dinleme alışkanlığı sürüyor. Ama radyolar çok zorlanıyor. Sadece radyolar değil, geleneksel medya zorlanıyor. Bunun içerisinde gazeteler ve televizyonlar da var. Radyo özelinde baktığımızda şöyle bir durum var; enerji sarfiyatı radyolarda standarttır. 'Ben biraz tasarruf edeyim, enerjiden kısayım' deme şansınız yok. En fazla belki stüdyonuzdaki klimanızı kapatırsınız ama ana enerji kaynağınız olan verici enerji sarfiyatını kısamazsınız. Onu bir şekilde muhakkak devam ettirmeniz lazım. 24 saatten 365 gün boyunca yayın devam etmeli. 'Kapıyı her gün şu kadar maliyetle açıyorum' diye bir tabir vardır. Radyo yayıncılığında ne yazık ki o maliyetlerden çok fazla kısamıyorsunuz" diye konuştu.
"HÜKÜMETİMİZDEN BİR DESTEK TALEP ETTİK AMA NE YAZIK Kİ GELMEDİ"
Yayıncı ve personel gider kalemlerinde de ciddi artışlar yaşandığına dikkat çeken Tepe, "Radyolar için işçi ücretlerindeki artış da çok yüksek. Bazı arkadaşlarımız her ne kadar asgari düzeyde personel çalıştırmak istese de sonuçta bu durum işin verimliliğine yansıyor. Daha verimli, daha iyi iş çıkartmanıza engel oluyor. Asgari hesapla, belli oranda bir personel çalıştırmak durumundasınız. Radyolar bunlardan ne yazık ki çok vazgeçemiyor. Bu da girdi maliyetlerinin, yürütme maliyetlerinin standart olarak hep yüksek olmasına sebep oluyor. Aynı yükseklik ya da aynı artış ne yazık ki gelire hiçbir şekilde yansımıyor. Biz bu dönem de hükümetimizden bir destek, teşvik olması gerektiğini hep talep ettik. Vergilerde olabilir, sigorta primlerinde olabilir, enerji giderlerinde olabilir. Yayıncılara muhakkak destek olunması gerektiğini ifade ettik. Ama ne yazık ki o destek gelmedi. Aksine tasarruf tedbirleri kapsamında kurum ve kuruluşlarda giderlerin kısılması medya sektörü üzerinde olumsuz etki yarattı" ifadelerine yer verdi.
"REKLAM VEREN EKONOMİK SIKINTIYA DÜŞTÜĞÜNDE İLK BAŞTA REKLAMDAN KISABİLİYOR"
Reklam gelirlerindeki düşüşe dair değerlendirmelerde de bulunan Tepe, "Reklam veren bir sıkıntıya düştüğünde ya da ekonomik olarak tedbirli olmak istediğin ilk başta reklamdan kısabiliyor. 'Reklamlar dursun' diyebiliyor. Tabi anlayış farklılıkları da var. Ama reklamın önemini asla tam olarak kavramış değiliz. Marka değerinin reklamla birlikte artacağından ziyade reklam olduğu zaman satışların yükseleceği yönünde bir algı var ne yazık ki" dedi.
"DAĞITICI FİRMA YA DA TEKNİK BAKIMINI YAPAN FİRMA BU YAZ SINIFTA KALMIŞTIR"
Elektrik giderlerinin 10 katına çıktığını ancak reklam fiyatlarının 2 kat dahi artmadığını sözlerine ekleyen Tepe, "Bizim vericilerimiz 1 Kilowatt'lık bir çıkış gücüne sahip. 1 Kilowatt'lık verici standart olarak 1,5-2 yıl önce aylık 400 lira civarında bir enerji sarfiyatına sahipti. Ama şimdiki enerji sarfiyatı 4 bin lira civarında. 1,5-2 yıl içerisinde 10 katına çıktı" dedi. Tepe, öte yandan vericilerin yer aldığı istasyonlardaki elektrik kesintisi sıkıntıları nedeniyle de ciddi zararlar yaşadıklarını vurgulayarak, "Pahalı bir elektrik tüketiyoruz ama verimli tüketemiyoruz. Bu bölgeye şu anda Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. (Toroslar EDAŞ) bakıyor. O kadar çok kesinti yaşanıyor ki... Bu kesintiler bizim cihazlarımıza zarar veriyor. Kesinti olduğu dönemde jeneratör çalıştırmak durumunda kalıyoruz. Jeneratördeki mazot, elektrikten çok daha pahalıya geliyor. Devamlı istasyonunuza gidip gelmemiz gerekiyor. Öyle bir zarara uğruyoruz. Dağıtıcı firma ya da teknik bakımını yapan firma bu yaz sınıfta kalmıştır. Bize çok büyük zarar verdiler. Hem vericilerimizin arızalanması konusunda çok zarar verdiler hem de bizim maliyetlerimizin çok daha artmasına sebep oldular" ifadelerine yer verdi.
HOTLAR FREKANSI KİRAYA VERDİ, ŞAHİN İSE RADYOYU SATTI
Mersin'deki sektör temsilcilerinden Bürgüzar Şenay Hotlar, ekonomik sıkıntılar nedeniyle Radyo Akdeniz'in 90.8 frekansını ulusal bir radyo kanalına kiraya verdiklerini belirterek, "Ciddi ekonomik sıkıntılardan dolayı radyoyu ulusala kiraya verdim ama onun dışında yaşanan ekonomik şartlardan dolayı esnafımızın durumu da ortadaydı. Biz de yerel yönetimlerden destek alıyorduk. Bu da yeterli gelmedi" derken, 20 yıldır işlettiği Tarsus Tempo Radyo'yu satmak zorunda kaldığını vurgulayan Ayşe Şahin ise "Gelir olmadı. Giderler de hep katlandı. Telifler katlandı, elektrik faturaları katlandı. Personel giderleri oldu. Personel çalıştıramayacak pozisyonlara geldiğimiz dönemler oldu. Ben bu sıkıntıların hepsini yaşadım. Çok yoruldum. Bir başıma da bunlarla mücadele etmekten ciddi anlamda yoruldum" diye konuştu.