Mersin’deki iyilik zincirine bir halka daha eklendi

Mersin’deki iyilik zincirine bir halka daha eklendi cukurovagazetesi.com

Mersin Gönüllü Palyaçolar’ın organizasyonuyla Ressam Meryem Poyraz’ın ’Sen De Renk Ver’ sergisi düzenlendi. Tüm gelirlerinin kanser hastası çocukların tedavisi için kullanılacağı sergiyi Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da ziyaret etti.


Haber-Vecdi Yenigül

 

Mersin'deki iyilik zincirine yeni bir halka ekleyen Mersin Gönüllü Palyaçolar'ın düzenlediği 'Sen De Renk Ver' sergisi Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı. Sergide Ressam Meryem Poyraz'ın resimleri sergilendi. Küçük yaşlardan bu yana çizim yaptığını belirten Poyraz, ilk sergisinden elde edilen tüm gelirin kanser hastası çocukların tedavilerinde kullanılacağını vurguladı.

 

ÖZYİĞİT VE TARHAN'DAN SERGİYE DESTEK

Sergiyi, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da ziyaret etti. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Mersin Gönüllü Palyaçolar tarafından açılan ve gelirinin tamamının kanser hastası çocukların tedavisi için bağışlanacağı 'Sen de Renk Ver Resim Sergisi'ni gezdik. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezimizdeki sergiye tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz" derken; Mezitli Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımda ise "Başkanımız Neşet Tarhan, Mersin Gönüllü Palyaçolar Grubu tarafından organize edilen ve geliri kanser tedavisi gören çocuklara bağışlanacak olan 'Sen De Renk Ver' isimli resim sergisini ziyaret ederek destekte bulundu" ifadelerine yer verildi.

 

"ELİM KALEM TUTMAYA BAŞLADIĞI ANDAN İTİBAREN ÇİZİYORDUM"

Gazetemize konuşan Meryem Poyraz, kendisini daha çok 'çizer' olarak gördüğünü belirterek, "Kendimi çizer olarak değerlendirmek benim daha çok hoşuma gitmiştir. Çocukluktan beri olan bir şeydi. Kendimi bildim bileli çizdiğim için çizim yapmaya şu gün başladım ya da şu olaydan sonra başladım diyemem. Elim kalem tutmaya başladığı andan itibaren ben çiziyordum. Çocukluğum ve gençliğim Milli Eğitim'deki yarışmalara katılarak, derece alarak geçti. O derecelerde boya hediye edilmişti. Ben o boyalarla yeni resimler yapmıştım. Yeni dereceler almıştım. Lise de hep bu şekilde geçti. Aynı zamanda ben hemşireyim. Sadece 1 aydır çalışmıyorum. Eğitim almadan Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ni kazandım. Ama hem çalışıp hem okumak zorunda kaldığım için 3'üncü sınıfta bırakmak durumunda kaldım. Eğitimimi tam olarak tamamlayabilmiş değilim. O süreçte de hem okula gidip hem de çalıştığım için nöbetlerin yoğunluğuyla açıkçası okuldan çok bir verim alamadım" diye konuştu. Şu anda kendisine ait bir atölyesi bulunmadığını ancak özel dersler verdiğini vurgulayan Poyraz, "5, 6 ve 7 yaşında olan özel ders verdiğim çocuklar var. Restaurant, kafe gibi işletmelerin dizaynında çizimler yapıyorum. Onun dışında sipariş alabiliyorum. Ek olarak özel günlerde karakalem siparişler isteyenlere veya özel bir an için çizim isteyenlere çizim yapıyorum" ifadelerine yer verdi.

 

YOLU, MERSİN GÖNÜLLÜ PALYAÇOLAR'LA KESİŞTİ

'Sen De Renk Ver' sergisinden ve Mersin Gönüllü Palyaçolar'la tanışma sürecinden de söz eden Poyraz, şunları söyledi; "Gönüllü Palyaçolar'da bir sergim oldu. O benim için önemliydi. Şu sıralar hep o sergi için çalıştım. O sergi için çizimler yaptım. Gönüllü Palyaçolar'la yolum çalışıyorken kesişti. Benim çok zor bir dönemim oldu. Hem mental anlamda hem de maddi manevi her anlamda bayağı zorlandığım bir dönem oldu. O günlerde bir şeyler yapmak istiyordum. İnsanda açıkçası bir ihtiyaç oluyor bazen, 'hep aynı düzendeyim, ne yapabilirim' diyorlar. Bir şeyler yapıyordum ama tatmin etmiyordu. Instagram'dan paylaşımlarını gördüm. Bir ay bekledim. 'Acaba gerçekten bu yoğun çalışma tempomda onlara yararlı olabilir miyim' diye bekledim. Çünkü yoğun bakım hemşiresiydim. Çok yoğundum. 'Bu kadar yoğunken bu insanlara bir fayda sağlayabilir miyim' diye 1-2 ay düşündüm. O süreçte de Gönüllü Palyaçoların yaptıklarını sürekli dikkate aldım, izledim."

 

"GÖNÜLLÜ PALYAÇOLAR'DA EN ÇOK HOŞUMA GİDEN ŞEY 'ŞEFFAFLIK' OLDU"

Gönüllü Palyaçolar'da en çok hoşuna giden şeyin şeffaflık olduğunu belirten Poyraz, "Dağıtıma çıktılarsa dağıtıma çıktıkları evleri, insanları görüyorsunuz. Çok farklı meslek gruplarından insanların bir araya geldiği bir topluluk. Bizim topluluğumuzda 17 yaşındaki bir birey de var doktor da var avukat da var. İyilik yapmak sadece para vermek değilmiş. Çok zengin ve varlıklı bir insan olmak gerekmiyormuş. Benim en iyi yaptığım şey resim yapmak. Ben en iyi yaptığım şeyi biraz daha yükselterek bu şekilde bir fayda sağladım. Fiziksel anlamda kas gücü kuvvetli bir arkadaşımız bir evin taşımasına yardımcı olabiliyor mesela. Bana göre Mersin Gönüllü Palyaçolar öğretici bir nitelik taşıyor. İyilik yapmak için maddi durumumuzun iyi olmasına gerek yokmuş. Bir aile gibiyiz. Her türden insan var. Ben de o renklerden biriyim" diye konuştu.

 

"SERGİNİN BÜTÜN GELİRLERİ ÇOCUKLARA GİDECEK"

Serginin gelirlerinin kanser hastası çocuklara gideceğini vurgulayan Poyraz, "Serginin bütün gelirleri çocuklara gidecek. Ben bir lira katkı parası bile almadım. Bana sadece malzemeleri karşıladılar. Ben 1-1,5 ay boyunca sürekli çizim yaparak emek verdim. Sağ olsun bize çok destek olanlar oldu. Taşımada veya farklı konularda yardımcı oldular. Biz zaten aileyiz. Sunumundan, ikramlara kadar hep birlikte bir şeyler yapıp orada büyük bir organizasyon hazırladık. Resimleri önceden bildiğimiz birkaç kişiye sunduk. Sergi alanına gelmeyip alanlar da oldu. Hesaplar yapılıyor. Alınanların kaydı şeffaf bir şekilde tutuluyor. Önümüzdeki günlerde yapılanların hepsi sosyal medya hesabımızdan paylaşılacaktır. Mersin Gönüllü Palyaçolar Topluluğu Başkanımız Aysel Sevilgen bize her konuda destek oluyor. Her şeyi şeffaflıkla yürütüyor ve bizler de görebiliyoruz. Geliri-gideri hepimiz görebildiğimiz için o konuda gönlümüz çok rahat" ifadelerine yer verdi.

 

"HAYATIMDAKİ İLK SERGİYDİ"

Sergiyle ilgili düşüncelerini de paylaşan Poyraz, "Benim için çok iyiydi. Birçok kişi yanımızdaydı. Bence güzeldi. Çünkü hayatımdaki ilk sergiydi. Resimlerin etrafında çok fazla vakit geçirdiler, sordular. Ben ne düşündüklerini sordum. Palyaço figürleri vardı. Her insanın kendinden bir şeyler bulabileceği karma bir sergiydi. Tek bir figür üzerinden gidilmemişti. Ben keyif aldıklarını düşünüyorum. Büyüklerimiz de gelerek destek oldular, şeref verdiler" dedi.