Kadınların savunma sanatlarına ilgisi artıyor

Kadınların savunma sanatlarına ilgisi artıyor cukurovagazetesi.com

Şiddet olaylarına karşı ’KADES’ uygulaması kadınların bir parmağının ucunda yer almaya devam ederken, bazı kadınlar ise şiddet olayında anlık savunma geliştirebilmek amacıyla savunma sporlarına yöneldi. Mersin’de antrenörlük yapan Burak Bozkurt, kadın öğrenci sayısında son 2,5 yılda yüzde 65 artış olduğunu söyledi.


Haber-Erol Kamalak

 

Dünyada ve Türkiye'de artan şiddet olaylarına karşı kadınlar öz savunma geliştirebilmek amacıyla boks, muay thai ve kick boks gibi savunma sanatlarına yöneldi. Mersin'de Burak Bozkurt Fight Club'ta ders alan kadınlar gazetemize konuştu. Kadınlardan Betül Matur, "Umarım böyle bir şeyle hiçbir zaman karşılaşmayız ve hiçbir kadın bunu mecburiyetten öğrenmez" derken, Merve Çetinbaş ise "Bu sporla uğraştığım için kendime güvenim artıyor" diye konuştu.

 

OECD'YE GÖRE TÜRKİYE'DE 10 KADINDAN 4'Ü ŞİDDETE UĞRUYOR

2,5 yıldır antrenörlük yaptığını belirten Burak Bozkurt, kadın öğrenci sayısında bu süreçte yüzde 65 artış olduğunu söyledi. Dünyada kadına yönelik şiddet olayları her geçen gün artış gösterirken, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün 2019 yılı verilerinde ise Türkiye'deki kadına şiddet oranının yüzde 38 olduğu yani 10 kadından 4'ünün erkek şiddetine maruz kaldığı bilgisi yer almıştı. Veriye göre Türkiye, Avrupa ve OECD ülkeleri arasında erkeklerden fiziksel ve cinsel şiddet gören kadın oranının en yüksek olduğu ülke olarak görülmüştü.

 

KADINLAR SAVUNMA SPORLARINA YÖNELDİ

Son olarak, kamuoyunda 'İstanbul Sözleşmesi' olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden Türkiye, Cumhurbaşkanı Kararı'yla çekilmişti. Sözleşmeden çekilme kararına ilişkin itiraz davaları kapsamında Danıştay 10. Dairesi, 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptal istemini reddetmişti. Öte yandan meydana gelebilecek şiddet olaylarına karşı İçişleri Bakanlığı, kadınlara; "KADES Kadın Destek" uygulamasını kullanarak yardım çağrısında bulunmaya yönelik çağrısını sürdürürken, bazı kadınların ise anlık öz savunma geliştirebilmek amacıyla savunma sporlarına yöneldiği görüldü.

 

"2,5 YILLIK SÜREÇTE KADIN ÖĞRENCİ SAYIMDA YÜZDE 60-65 CİVARI ARTIŞ OLDU"

Mersin'de Burak Bozkurt Fight Clup'un yöneticisi ve antrenör Burak Bozkurt, dövüş sporlarına son zamanlarda kadınların ilgisinin arttığını vurguladı. 12 yıldır dövüş sporlarıyla aktif olarak ilgilendiğini ve 2,5 yıldır profesyonel antrenörlük yaptığını vurgulayan Bozkurt, "2,5 yıllık süreçte kadın öğrenci sayımda yüzde 60-65 civarı bir artış oldu. Talepler de devam ediyor. Yaptığımız sporun özellikle son 6-7 aydır sosyal medyada yaygınlaşmasıyla birlikte kadınların ilgisini çekti. Video içeriklerini sosyal medyada görüp merak eden kadınlar bu branşa yönelmeye başladı. Son 6-7 aydır kadın öğrenci sayımızda ciddi bir artış var. Kadınlar daha çok kendilerini savunmak için geliyorlar ama ne yazık ki artan şiddet olayları da bunu tetikliyor. Yoğun bir talep var. Şiddet olaylarından dolayı savunma sanatını öğrenmek için gelenlerin yanı sıra kilo vermek için gelenlerin sayısı da oldukça yüksek. Ama aslında ikisi aynı anda ilerliyor. Hem savunma öğreniyorsun hem kilo veriyorsun" diye konuştu.

 

"BUNUNLA BİRLİKTE SAĞLIK DA SON DERECE ÖNEMLİ"

Üniversite Caddesi'ndeki salonunda 1200 TL'ye özel ders, 300 TL'ye de grup dersleri verdiğini belirten Burak Bozkurt, "Burada özel ders ve grup dersleri mevcut. Kadın grubu, çocuk grubu ve yetişkin erkek grubu seanslarımız var. Grup seanslarımız boks ve kick boks üzerine. Birebir olarak muay thai, boks ve kick boks dersi veriyoruz" dedi. Bozkurt, sosyal medyada üzerinden de içerik videoları paylaştıklarını vurgulayarak, "İnsanın başına her an her şey gelebilir. Kadınlara kendilerini savunmayı öğretme ve bu yolda bilinçlendirmek için Instagram üzerinden içerikler üretiyoruz. Tabi bununla birlikte sağlık da son derece önemli. Sağlı bir yaşam ve özgüvenli bir gelecek için savunma sporlarını öneriyoruz" ifadelerine yer verdi.

 

"ZORLANDIKÇA DAYANIKLILIK SEVİYEN ARTIYOR O DA ÖZGÜVEN GETİRİYOR"

Çağrı merkezinde vardiyalı olarak çalıştığını belirten öğrencilerden Merve Çetinbaş, iş dışındaki zamanını savunma sanatı öğrenmeye ayırdığını vurguladı. Savunma sporlarının özgüvenini artırdığını vurgulayan Çetinbaş, "Aynı zamanda öz saygımı da artırıyor. Bu sporla uğraştığım için kendime güvenim belirgin bir şekilde artıyor. Duruşum ve dinlediğim müzikler bile değişiyor" dedi. Çetinbaş, öncesinde kick boksa ilgisinin olduğunu da belirterek, "Öz savunma amacıyla başlamak istiyordum. Bir türlü fırsatım olmamıştı. Buraya başlayalı 1-1,5 ay gibi kısa bir zaman oldu. Başladıktan sonra yapamayacağımı düşünüyordum. Kick boksun güç gerektiren, zor ve şiddete dayalı bir spor olduğunu düşünüyordum. Başladıktan sonra keyifli olduğunu gördüm. Ever güç gerektiriyor, çok efor harcıyorsun ama zorlandıkça dayanıklılık seviyen de artıyor. O da özgüveni beraberinde getiriyor" diye konuştu.

 

"SALDIRI ANINDA KENDİMİ SAVUNMAK İÇİN KİCK BOKS ÖĞRENİYORUM"

Son zamanlarda kadınların savunma sanatlarına yöneldiğini vurgulayan Çetinbaş, "İlginin arttığını düşünüyorum. Bir yanda toplumun seni kadın olduğun için ötekileştirmesi, sana bakışı var. Bir yandan da tüm bunların içinde kadın olarak var olmaya çalışıyorsun. Var olma mücadelesinde tacize de tecavüze de uğrayabiliyorsun, yok sayılıyorsun. Yolda yürürken başına bir şey gelme ihtimali yüksek. Ben de biriyle dövüşmek için değil ama saldırı anında kendimi savunmak için kick boks öğreniyorum" dedi.

 

"KORUMAK İÇİN BURAYA GELDİM"

Yabancı uyruklu kadınlar da savunma sanatlarına yöneldi. Türkiye'de özel bir kurumda 8 aydır İngilizce öğretmenliği yaptığını söyleyen Ganalı Cristina Ba, "Daha önce böyle bir fikrim yoktu. Arkadaşımdan gördükten sonra buraya gelmeye karar verdim. Hepsi bir anda oldu. Buraya geldiğim için çok mutluyum. Çok keyif alıyorum. Kimseyle kavga etmek için değil, zayıflamak ve kendimi korumak için buraya geldim. Buradan keyif alıyorum" dedi.

 

"SADECE ÜLKEMİZ TEHLİKELİ DİYE BUNU ÖĞRENİYORUZ ŞEKLİNDE BİR DURUM YOK"

Sabah 08.00 ve akşam 19.00 saatleri arasında ihracat sektöründe çalıştığını, haftanın 3 günü ise kadın grubuyla birlikte akşam derslerine katıldığını vurgulayan Betül Matur, "Ben bu civarda yaşıyorum. Daha önce 2 senelik pilates tecrübem oldu. Ama bu çok farklı bir spor. İlgilendiğim spor dalını değiştirdim. Şu an 'iyi ki değiştirmişim' diyorum. Bana kondisyon sağlayacağını düşünüyorum. Zayıflamaya, kas yapmaya ve kendimizi savunmaya yönelik hareketler olduğu için hem sağlamlaşıp hem de bir şeyler öğreneceğiz. Gündelik hayatta da işimize yarayabilir. Sadece ülkemiz tehlikeli diye bunu öğreniyoruz şeklinde bir durum yok. Ben Polonya'da da yaşadım. Sadece Türkiye'de değil orada da aynı şeylerle karşılaşabiliyoruz. Bu yüzden her bireyin bunu öğrenmesi lazım" diye konuştu. Kadına yönelik şiddet olaylarına da değinen Matur, "Ülkemizde de maalesef bu durum yaşanıyor ve tabii ki üzücü. Umarım böyle bir şeyle hiçbir zaman karşılaşmayız. Hiçbir kadın bunu mecburiyetten öğrenmez; istediği için öğrenir ve spor amaçlı gelir" ifadelerine yer verdi. 

 

"GÖRÜŞMEDE TAVIR VE DAVRANIŞ GÖZLEMİ ÇOK ÖNEMLİ"

Öğrencilerden Ayşe Köylü, yaklaşık 1 yıldır antrenör Burak Bozkurt'la çalıştığını belirterek, "Onun disiplinini ve çalışma şeklini inanılmaz seviyorum. Özellikle kadın öğrencilerine yaklaşımını ve saygısını çok seviyorum" dedi. Daha önce 3,5 yıl başka bir sporda çalıştığını da sözlerine ekleyen Köylü, "O hocanın özellikle kadın öğrencilere yaklaşımları hiç hoş değildi. Çok saygısızdı" ifadelerine yer verdi. Köylü, salon ve antrenör seçiminde kadınlara şu önerilerde bulundu; "Öncelikle hocayla, salonun işletmecisiyle veya kaydı alan kişiyle tanıştıklarında tavrına bakmaları lazım. Sonra salon düzenine bakmaları lazım. Sosyal medyada herkes artık her şeyi paylaşıyor. Oradan nasıl çalıştırdığına, neler yaptığına bakabilirler. Önce bir Instagram incelemesi, ardından görüşmede tavır ve davranış gözlemi çok önemli. Gerisi ondan sonra geliyor zaten." 

 

"BU SPORUN BANA KATTIĞI ÖZGÜVEN ÇOK ÖNEMLİ"

Köylü, savunma sporlarını artık bir yaşam biçimi olarak benimsediğini vurgulayarak, "Çok fitim diyemem ama yaşam biçimi olarak benimsemiş durumdayım. Spor hep hayatımda olsun istiyorum. Hatta böyle düşünerek 2018'dan beri 20 kilo verdim. Şimdi de bu mevcut durumu koruyalım gayesindeyim" dedi. Kavgacı bir yapısı olmadığını ancak zaman zaman istemediği durumlarla karşılaştığını belirten Köylü, önceki günlerde karşılaştığı bir olayı anlatarak; "O gün arabasız gelmiştim. Dönüşte 'yürürüm, ertesi gün nasıl olsa tatilim' dedim. Mezitli'de yürüyordum. Her yer ışıl ışıldı. Genç birisi hemen yanımda arabasıyla durup camı indirdi, bana baktı. Öyle durumlarda hiç çekinmem, 'Ne var? Yürü git işine' dedim. Bu birkaç kez başıma geldi. Bir köşeye sineyim, gitmesini bekleyeyim gibi düşüncem yok. Hiç çekinmem ve korkmam, ben müdahale ederim. Bu anlamda bu sporun bana kattığı özgüven çok önemli" ifadelerine yer verdi.

 

"DİĞER SALONLARDAN ÇIKAN KADINLARI DA GÖRÜYORUM, ÇOK HOŞUMA GİDİYOR"

Devam ettiği süre boyunca kadın öğrenci sayısında her geçen gün daha yoğun artış gözlemlediğini de sözlerine ekleyen Köylü, "Bir kadını kişilik anlamında sevmesem bile asla kendisine bir zarar gelmesini istemem. Kadını sevmeyebilirim ama bir erkek tarafından asla egosu düşürülsün, şiddete uğrasın ya da farklı psikolojik-fiziksel şiddet görsün istemem. Öyle bir durumun hemen karşısında dururum. Buradan çıkınca diğer salonlardan çıkan kadınları görüyorum, bu da çok hoşuma gidiyor" dedi.