TMMOB: “Konut fiyatlarının artması sadece arsa değil, yanlış ekonomi politikalarına da bağlı”

TMMOB: “Konut fiyatlarının artması sadece arsa değil, yanlış ekonomi politikalarına da bağlı” cukurovagazetesi.com

Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) Mersin Şubesi, ‘Mersin İli Muhtelif İlçelerde Yasalara Aykırı Planlama’ adı altında basın açıklaması gerçekleştirdi. Son zamanlarda konut kiralarında aşırı artışın yaşanma sebebinin uygulanan yanlış politikalar olduğu belirtilen açıklamada, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sunulan çözümde; konut maliyetlerinde üreticiler için arsa maliyeti tek büyük masraf kalemi gibi gösterilmekte, inşaat maliyet kalemlerinde yaşanan çok hızlı artış görmezden gelinmektedir. Yani konut fiyatlarının artışının tek sebebi arsa değil, aynı


Ülkemizde ve kentimizde hem satılık hem de kiralık konut fiyatları durmaksızın arttığının belirtildiği açıklamada, “Bugün toplumun alt ve orta gelir gruplarının çalışarak elde ettiği kazançlarıyla yaşanabilir bir konuta erişim imkanları kalmadı. Başta büyük kentler olmak üzere tüm şehirlerde hızla derinleşen bir barınma krizi yaşanıyor. Uzun yıllar inşaat ve gayrimenkul sektörlerine dayalı bir iktisadi düzen sistemi ülkemize gelen yaklaşık 8 milyon ve kentimize gelen yaklaşık 400 bin mülteci ile birlikte öngörülemez bir nüfus artışı gerçekleşmiş 2035 yılı hedeflenerek hazırlanan çevre düzeni planları ve nazım imar planları söz konusu mültecilerin plansız yerleşmesi ile birlikte satılık ve kiralık konut fiyatlarında anormal bir artış gözlemlenmiştir. Ayrıca hükümetin programında yer alan ve 250 bin dolardan başlayıp 400 bin dolara güncellenen Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlık amacıyla yapılan konut satışları kentimizde ve ülkemizde anormal fiyatların oluşumuna neden olmuştur” ifadeleri kullanıldı.

 

“PAKET, BARINMA KRİZİNİN ÖZNESİ OLAN KESİMLERİ KAPSAMAMAKTADIR”

Tabloya çözüm olarak hükümetin sunmuş olduğu ‘Konut Finansmanı Projesi’ isimli faiz indirimi paketiyle ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunulan açıklamada şu ifadelere yer verildi, “‘Konut Finansmanı Projesi’ isimli faiz indirimi sağlandı ancak açık şekilde ifade etmek gerekir ki; 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar ile döviz ve altınların Merkez Bankası’na satılarak karşılanması şartı ile alınacak konutlar için kredi faiz indirimini ve müteahhitlere projelerini tamamlamaları için kaynak aktarımını kapsayan paket, barınma krizinin öznesi olan kesimleri kapsamamaktadır. Artan enflasyon nedeniyle, kazandıkları gelirle gıda ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan geniş toplumsal kesimlerin söz konusu ayrıcalıklı kredilerden yararlanma ihtimali yoktur. 2022 yılı itibariyle Türkiye`de asgari ücretin 4 bin 253 TL olduğu dikkate alındığında, konut kredisi aylık ödemesinin ortalama bir hesapla asgari ücretin yaklaşık 5 katına denk geldiği bir paket ile barınma krizine çözüm aranmaktadır. Kaldı ki açıklanan bu paket sonrasında konut fiyatlarındaki yükseliş daha da hız kazanmıştır” sözlerine yer verildi.

 

“SOSYAL KONUT POLİTİKALARININ BÜTÜNCÜL OLMASI BEKLENİR”

Daha sonra hükümetin çözüm amaçlı bir yola daha başvurduğunu belirtilen açıklamada kendi evini yapmak isteyen vatandaş için, şehir çeperlerindeki hazine arazilerinin uygun ödeme koşullarında satışa çıkarılacağı ifade edildiği belirtilerek, “İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya, Adana, Mersin gibi birçok ilde ağustos ayında kamu arazilerinin satışlarının başlayacağı duyurulmuştur. Konut sahibi olmayanlara kent çeperindeki hazine arazileri üzerinde düşük yoğunluklu konut yapma olanağı tanıyacak olan düzenlemenin dar gelirli kesimlere yönelik sosyal konut projesi olarak sunulduğunu görmekteyiz. Sağlıklı, güvenli ve erişilebilir bir barınma olanağının kamu kaynakları ile sunulduğu model olan sosyal konut politikalarının bütüncül olması beklenir. Açıklanan çözümde; konut maliyetlerinde üreticiler için arsa maliyeti tek büyük masraf kalemi gibi gösterilmekte, inşaat maliyet kalemlerinde yaşanan çok hızlı artış görmezden gelinmektedir. Yani konut fiyatlarının artışının tek sebebi arsa değil, aynı zamanda bilimsel olmayan konut üretim pratikleri ile yanlış ekonomi politikaları neticesinde artan inşaat girdi fiyatlarıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı tarafından kamuoyuna açıklanan proje bu noktada iktidarın yanlış ekonomi politikalarının konut sektöründeki yansımalarının yanılsama ile üzerini örtme çabasıdır. Politikanın eseri olarak da Nazım ve Uygulama imar planlarında Kamu Hizmet Alanı olarak projelendirilen alanlar ise Ticaret ve Konut alanı yapılaşma hakkına sahip alanlara dönüştürülüp satılmak istenmektedir” ifadelerine yer verildi.

 

“YEŞİL ALANLARIN AZALTILMASI KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDUR”

Mersin İli Silifke ilçesi nazım imar planları Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmış ve yürürlüğe girdiği hatırlatılan açıklamada, “Söz konusu bölge nazım imar planında Rekreasyon alanı ve Park Alanı olarak planlanmıştır. Toplu Konut idaresi tarafından hazırlatılan ve ilgili kurumlara planlama safhasında kurum görüşü sorulan alanda Rekreasyon ve park alanının yaklaşık 113 bin metrekarelik kısmı planlama alanı içerisinde yer alan başka bir bölgeden eşdeğer alan ayrılmadan konut alanı amaçlı taslak nazım ve uygulama imar planları oluşturulmuştur. Bölgede yapılması düşünülen toplu konutun amacı Nükleer Enerji santralinde çalışan kişilerin barınma sorununu çözmek amacıyla inşa edilmek istendiği belirtilmektedir. Mekansal planlar yönetmeliği ve temel şehircilik ilkelerine göre imar plan değişiklikleri ile kentsel yeşil alanlar eşdeğer alan ayrılmadan konut alanı ve kentsel çalışma alanlarına dönüştürülemez ibaresi bulunmasına rağmen kanun koyucu ilgili idarenin kendi yönetmeliklerini uygulamaması, bölgeye nüfus yükü getirmesi ve plan bütününde yeşil alan miktarını azaltması kabul edilemez bir durumdur” diye belirtildi.

 

“ORMAN ALANLARI KONUT ALANLARINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR”

Daha Önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile birlikte Mersin İli Mezitli İlçesi Bozön Mahallesi sınırları içerisinde 2842 parsel de yer alan toplam 594 bin 943 metrekarelik orman vasıflı taşınmazın 53 bin 995 metrekarelik kısmı orman sahası dışına çıkartıldığı da hatırlatılan açıklamada, “Mersin İli Yenişehir İlçesi Çavak Mahallesi sınırlarında 111 ada 1 parsel de yer toplam 1 milyon 054 bin 126 metrekarelik parselin 214 bin 509 metrekarelik kısmı orman sahası dışına çıkartılmıştır. Söz konusu orman dışına çıkartılan bu parseller üst ölçek çevre düzeni planına aykırı olarak konut alanlarına çevrilmek istenmektedir. Söz konusu bölgeler çevre düzeni planında orman alanı olarak görülmesine rağmen söz konusu alanlarda toplu konut idaresi tarafından nazım ve uygulama imar planlarının hazırlandığı şifahen beyan edilmiştir. Kentimizde daha önce yapılan toplu konut projeleri (Halkkent, Çagdaşkent, Akbelen) çevresiyle ve kentle entegrasyonu yapılarak seneler öncesinde tamamlanmış ve sosyal konut projeleri hak sahiplerine teslim edilmiştir. Günümüzde yapılmak istenilen projelerde ise tamamen kamuya ait korunarak gelecek nesillere aktarılması gereken orman alanları ve yeşil alanların bu amaçla kullanılması kabul edilemez bir durumdur” denildi.