Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, konut fiyatlarının aşırı şekilde yükselmesine, Mersin’de inşaat sektörünün niye durduğuna ve hükümetin konut kira fiyatları için almış olduğu önlemler hakkında gazetemizi açıklamalarda bulundu. Konut fiyatlarındaki son fiyat dalgalanmasından sonra orta sınıfın artık konut alamadığını belirten Canpolat, “Şu saatten sonra asgari ücretle geçinen emektarlarımızın, vatandaşımızın bundan sonra ev alma hayali bitmiştir” dedi.
Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, konut fiyatları hakkında gazetemize yaptığı değerlendirmelerde sadece Mersin’de değil, tüm Türkiye’de emlak sektörünün ne alemde olduğuna bakılması gerektiğini vurgulayarak, “Bundan 1 yıl öncesine kadar orta sınıf dediğimiz memur kesimi ya da küçük birikintileri olan tüketicimiz iyi ya da kötü bir gayrimenkul sahibi olabiliyordu. En azında başını sokabileceği bir mülk edinebiliyordu. O zamanlarda yani bundan bir yıl önce bir daire ortalama 200-300 ve iyi daireler 500-600 bin lirayken bir yıl aradan sonra özellikle Mersin’de fiyatlar bu kadar arttı. Mersin, Türkiye’nin en güzel illerinden bir tanesi. Emeklinin, orta halli vatandaşın çok rahatlıkla yaşabileceği, barınabileceği, emekli maaşıyla geçinebileceği çok uygun ve ucuz bir şehirdi. Ama pandemi ve sonrasında ve özellikle de bu son bir yılda ne olduysa Mersin, o cazibe merkezi olma özelliğini yitirdi, hiç kabul edemeyeceğimiz bir birinciliği aldı eline; ‘kira artışlarında, daire fiyatlarının artışlarında Türkiye’de birinci sıraya oturdu. ‘ Ben Mersin Emlakçılar Odası Başkanı olarak asla böyle bir birinciliği kabul etmiyorum, böyle bir birinciliği asla istemiyorum ve çok üzülerek de belirtiyorum; bundan bir yıl önce deyim yerindeyse başını koyabilecek bir konut hayali ortadan kalkmış durumda artık. Şu saatten sonra asgari ücretle geçinen emektarlarımızın, vatandaşımızın bundan sonra ev alma hayali bitmiştir” dedi.
“MERSİN’DE KONUT STOĞU KALMADI”
Vatandaşlara yardımcı olunması gerektiğini ve vatandaşa uygun adımların atılması gerektiğini söyleyen Canpolat, “Daha bir yıl öncesine kadar bin TL olan kiralar ne oldu da 3 bin liraya kadar fırladı, ne oldu da 5 bin liraya kadar fırladı, ne oldu da 10 bin liraya fırladı. Türkiye genelinde baktığımız da ise, ne oldu da Antalya gibi bir turizm şehrinde kiralar 40-50 bin liralara yükseldi. Şu anda bir defa Mersin’de kiralık konut bulmak çok zor, imkansız gibi bir şey. Sanki karanlıkta mum ışığıyla iğne aramaya benziyor. Bugün Mersin’de en kötü 1+1 daire 2 bin 500-3 bin TL olmuş. 2+1 daire 4-5 bin TL olmuş durumda. Mersin’de baktığımızda Mezitli’den Anamur’a kadar yazlık sitelere baktığımızda aşırı yabancı göç almamız ve bir diğer tarafta da Nükleer Santral’de çalışan Rus uyruklu vatandaşların sayısının 3-4 binlerde 30-40 binlere çıkması, oralardaki konut stoğunun tükenmesi ve kira fiyatlarının en kötü daire için bile 7-8 bin lira olduğu ve katlanarak arttığı bir turizm şehrinden bahsediyoruz. Mersin’de an itibariyle yazlık bölgelerde kiralık daire arayan bir arkadaşımıza üzülerek, elimizde daire olmadığını söylüyoruz. Gerçekten de ev bulmak zor olduğu gibi o kiraları ödemek de imkansız. Yani bu Mersin için, Türkiye için çok ciddi bir sorun” ifadelerine yer verdi.
“BİZE İLETİLEN ŞİKAYETLERİN HEPSİ; YÜKSEK FİYATLAR”
Emlakçılar Odası olarak sürekli halkın sıkıntılarına çözüm aradıklarını belirten Canpolat, kendileri iletilen şikayetlerin neredeyse tamamının aylık kiraların yüksekliğinden kaynaklandığını belirterek, “Mersin merkez ve ilçelerinde kiralık dairelerin bulunamaması ve varsa da çok yüksek olmasında dolayı değerlendirilmesi çözümümüzdedir. Niye mi böyle olduk? Bir defa devletimizin uygulamış olduğu 250 bin dolara hem daire alıyorsunuz hem de vatandaş olabiliyorsunuz ve bu ayın 19 ise bu rakam 400 bin dolara çıkmakta ama bu değişikliği hükümetimiz bundan 4 ay önce bunu duyurduğu için yabancıların Türkiye’deki gayrimenkule olan bakışı ve yaklaşımı deyim yerindeyse, ‘5-10 kat arttı.’ Nedeni de; elinde mevcut dövizi olan yatırımcının daha pahalıya emlak almak istememesi. Sonuç itibariyle stoğumuz tükendi ve stoğumuzun tükenmesiyle arz ve talep dengemiz bozuldu. Arzımız 3 tane talebimiz 13 tane oldu. Hal böyle olunca da fiyatlar kendiliğinden otomatik olarak katlanarak arttı. Yani bir yıl önce 500 bin lira olan bir dairenin fiyatını şu anda mülk sahibi 4-5 milyon arası istiyor, akıl almayan bir durum. Ne oldu da biz olan fiyatı 4-5 kat arttırmak zorunda kalıyoruz” diye ekledi.
“İNŞAAT MALİYETLERİNDEN DOLAYI SEKTÖR DURMUŞ DURUMDA”
Mersin’de ev stoğunun tükendiğini kaydeden Canpolat, inşaat maliyetlerinin de çok fazla artmasıyla birlikte artık inşaatlarının da yapılmasının zorlaştığını belirterek, “Eskiden dairenin metrekare birim fiyatı 2-3 bin liraydı şimdi ise 8-10 bin liralara çıktı. Demirin, çimentonun, tuğlanın fiyatları çok fazla arttı ve tabi hal böyle olunca da inşaat sektörüne ciddi bir darbe vurdu. Müteahhitler eskiden bir düşünürken şu anda 3-4 düşünüyor. Çünkü inşaat sektörü o kadar hızlı artıyor ki; inşaatı yapmak, onu bitirmek çok kolay değil. Nedeni de; inşaat devam ederken bin liraya aldığınız demir inşaat bitmeden bin 500 liraya çıkıyor. Bu da haliyle eldeki parayla da ancak belli yerlerde kullanıyorlar. Onun için müteahhitlerin şu aşamada konutla ilgili yatırım yapmaları, konutla ilgili inşaat yapmaları bana göre çok zor” sözlerini kullandı.
“İMAR, MERSİN İÇİN CAN SİMİDİ”
Bir diğer konu olarak Mersin’deki imar mevzuatına değinen Canpolat, “İmar, bizim Mersin için çok önemli. Yeni konut üretemiyoruz. Nedeni de; Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyelerimiz geçmişten bu yana kadar gelen ve devam eden 1/1000’lik ve 1/5000’lik imar planlarımızın sonuçlanmaması var. bu sonuçlanmamayla beraber Mersin merkez ve 4 ilçemizde konut üretilemiyor, inşaat yapılamıyor. Çünkü belediyelere gittiğimiz zaman, vatandaşlarımıza arsa sunduğumuzda bağlı bulunduğu belediyeden ‘ruhsat alamazsınız, inşaat yapamazsınız’ cevabını alıyoruz ve bunun nedeni de 1/5000’lik ve 1/1000’lik imar planlarının bitirilip, hayata geçmemesi ve belediyelerin ruhsat vermemesiyle alakalı. Bu durum da bizim arz ve taleplerimizi etkiliyor. O anlamıyla Mersin’de konut fiyatları gerek kiralıkta gerek satılıklarda almış başını gidiyor durumda. Eğer önüne geçilmezse, ciddi önlemler alınmazsa, çok ciddi olarak mecburiyetten herkes iç içe yaşamak zorunda kalacak” ifadelerine yer verdi.
“HÜKÜMETİN DAHA ÖNEMLİ ADIMLAR ATMASI LAZIM”
Son zamanlarda artan kiralar ve konut fiyatları karşısında hükümetin almaya çalıştığı önlemlerin verebileceği sonuçları değerlendiren Canpolat, “Hükümet aşırı fiyatlara karşı bazı önlemlere başvurmakta ama bu önlemlerin yeterli olduğunu ve olacağını zannetmiyorum. Çünkü aylık TEFE TÜFE kira artış oranlarına baktığınız zaman; mart ayında yüzde 30, nisan ayında 35 gibi artışlar yaşanmakta ama reelde artışlara baktığımız zaman yüzde 100 ve yüzde 150’lerin üzerinde artışlar var ve bunu sahipleri yapıyor. Bin liraya oturan bir kiracı yılı dolduğunda 3 bin lira gibi bir fiyatla geliyor yani yüzde 200. Bunun da böyle gelişi güzel olmaması lazım, bunun bir standardının olması lazım. Yani hükümetimiz öyle bir karar almalı ki; enflasyona karşı kira artış oranları ve satılık fiyatlarındaki artış oranlarının vatandaşlarımızı, tüketicimizi koruyabilmeli, ev sahibimizi de çok da fazla mağdur etmemeli ama dengeyi sağlayacak şekilde olmalı” dedi.
“GELİR İDARESİNİN YAYINLAMIŞ OLDUĞU TEBLİĞİN DÜZENLENMESİ LAZIM”
Geçtiğimiz günlerde gelir idaresinin yayınlamış olduğu tebliğinin vatandaşlar üzerinde nasıl bir etki yaratacağına dair bilgilendirmelerde de bulunan Canpolat, “Maliye Bakanlığımız, çok kısa bir süre önce bir tebliğ yayımladı ve bu tebliğ çerçevesinde gerçekten internet portallarında ilan veren meslektaşlarımızın ilanları otomatik olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na yansıtılıyor ve burada ilan veren meslektaşlarımızın verdiği ilanın değeri ve tapudaki gösterilen değer arasında farkın ceza olarak alıcıya ve satıcıya iletilmesi ve bununla beraber bu gayrimenkulü veren meslektaşlarımızın da bu satıştan almış olduğu komisyon faturasını keserek, vergisini ödemesi. Buraya kadar her şey normal yalnız bizim tapu harçlarımız bilindiği üzere binde dört ve hal böyle olunca da zarar edilmiş oluyor” sözlerine yer verdi.
