Dinçer: “Kadın yoksa demokrasi yok”

Dinçer: “Kadın yoksa demokrasi yok” cukurovagazetesi.com

KA.DER, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında ‘2021 Türkiye Karnesi’ dağıtan KA.DER, Türkiye’de akademik, siyasi ve diğer alanlarda kadınların eşitsizliği konusuna vurgu yaptı. KA.DER Danışma Kurulu Üyesi İlksen Sorguç Dinçer, “Çeyrek yüzyıldır, kadınların siyasetten akademiye, istihdamdan medyaya, hayatın her alanında eşit temsil için çalışıyoruz. Kadın yoksa eşitlik yok. Kadın yoksa demokrasi yok. Kadınlar birlikte güçlü” dedi.


Haber – Vecdi Yenigül

KA.DER, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenleyerek ‘2021 Türkiye Karnesi’ dağıttı. Kadın STK temsilcilerinin katılmış olduğu basın toplantısında aynı zamanda KA.DER’in 25. yılı da kutlandı. KA.DER’in hazırlamış olduğu 2021 Türkiye Karnesi’nde, TBMM kadın sayısı, bakanlar kurulundaki kadın sayısı, yüksek yargı organı başkanı kadın sayısı, kadın vali sayısı, kadın rektör sayısı, siyasi parti başkanı kadın sayısı, BIST şirketlerindeki yönetim kurullarındaki kadın sayısı, akademik kadrolardaki kadın sayısı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kadın milletvekili olmayan illerin sayısı, kadın belediye başkanı, kadın belediye meclis üyeleri, kadın il genel meclis üyeleri ve kadın muhtarların sayısını istatistikleri verilerek sınıfta kalındığına vurgu yapıldı. 

 

“KADIN YOKSA EŞİTLİK YOK”

KA.DER Danışma Kurulu Üyesiİlksen Sorguç Dinçer, kadın birlikteliğine en çok ihtiyaç duyulan günlerden geçtiklerini belirterek,“Kadınların heralanda eşit olarak temsil edilmesini savunan KA.DER 25. yılını kutlarken ‘koltukların yarısını istiyoruz’ hedefini koydu. 4 Mart 1997 tarihinde kurulan KA.DER, siyasetten akademiye, istihdamdan medyaya kadın temsiline varana dek, hayatın her alanında seçimle ve atama ile gelinen tüm karar alma mekanizmalarında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çıktığı yolculuğun 25. yılına geldi.Çeyrek yüzyıldır, kadınların siyasetten akademiye, istihdamdan medyaya, hayatın her alanında eşit temsil için çalışıyoruz. Kadın yoksa eşitlik yok. Kadın yoksa demokrasi yok. Kadınlar birlikte güçlü” sözlerini kullandı.                 

 

“ERKEK EGEMEN BİR HAYAT DAYATMASI ALTINDAYIZ”

Kadınların 8 Mart’ın, takvimden kadınlara lütfedilen birkaç günden biri olması yerine, tüm insanlığa barış ve eşitliği sağlayan bir hayatın inşası için yürütülen kararlı mücadelelerin simgesine dönüşeceği bir gelecek için çalıştıklarını belirtenKA.DER Mersi Şube Başkanı Figen Kutluay ise, “Bizim arzu ettiğimiz barışçıl,eşitlikçi, adil ve özgür toplum yerine, bugün erkek egemen yönetsel aklın karşımıza çıkardığı bir hayat dayatması altındayız. Kadınlara, en temel hakları olan yaşam hakkı dahil eğitim ve istihdamda eşitlik, kendi yaşamı hakkında karar alma gibi en temel insan haklarının dahi hala gasp edildiği bir hayat öngörülüyor. Kadın cinayetlerini sonlandırmak için toplumsal dönüşümü sağlayacak kararlı programlar uygulanması yerine, var olan nafaka haklarımızın geri alınması, çocuk yaştaki evliliklerle ilgili suçlara af getirilmesi, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması gibi tartışma ve kararlarla, yükselen kadın hakları karşıtı muhafazakar geriye gidiş dalgası, son yıllarda artarak kendini göstermektedir” şeklinde konuştu.

 

“ÖRGÜTLÜYÜZ, HAKLIYIZ, VİCDANLARDA KAZANAN BİZİZ”

Kadın haklarıyla ilgili pazarlık edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kutluay, “Baskılar, kadınları haklı taleplerinden vazgeçirme etkisi yaratmayacak. Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi için mecliste, sokaklarda, eşit işe eşit ücret, insan hakları ve onuruna yaraşır çalışma ortamı taleplerimizle isyan etmekteyiz. Varolan haklarımızın geri alınmasına müsaade etmek yerine, eşitlik sağlanana ve kağıt üzerinde var olan haklar hayata geçirilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Örgütlüyüz, haklıyız, vicdanlarda kazanan biziz” diye konuştu.

 

“GÜCÜMÜZÜ HAKLILIĞIMIZDAN ALIYORUZ”

Sandıklarda kadınların, hakedilen eşit temsile kavuşacaklarını ve o koltukların yarısını alacaklarını söyleyen Kutluay, “Türkiye'deki kadın hareketi ulusal ve uluslararası toplum içerisindeki güvenirliliğini, hayata dokunması, çözüm üretmesi, gerçekçi,samimi, meşru ve haklı olmasından alıyor. Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz ve birleştiğimizde tüm dünyayı baştan yazacak güç biziz. Kadınları yoksaydığınız hayat, bizim kaderimiz değil. Gelecek biziz, kaderimizi biz yazarız” ifadelerini kullandı.