Zeytinlik alanların maden alanlarına dönüşmesine Mersin’de Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ve Mersin Çevre Platformu tepkisini koydu.Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ve Mersin Çevre Platformu adına konuşan Sabahat Aslan, “Zeytinliklerimizin, talan edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Haber – Vecdi Yenigül
1 Mart 2022 Resmi Gazete yayınlanan zeytinlik alanda maden çalışmasına verilen şartlı izin, birçok yerden tepki aldı. Mersin’de de Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ve Mersin Çevre Platformu basın açıklaması gerçekleştirerek yayınlanan yönetmeliğe tepki gösterdi. ‘Türkiye’nin zeytinliklerinin ölüm fermanına hayır!’ sloganıyla başlayan açıklama da zeytinciliğin gıda güvenliğinde, ekosistemde ve insan sağlığında çok önemli bir yeri olduğu belirtildi.
“ZEYTİN YASASI İLE KORUNMAYA ÇALIŞILMAKTADIR”
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ve Mersin Çevre Platformu adına açıklama konuşmasını gerçekleştiren Sabahat Aslan, “Ülkemiz dünyada, zeytin ve zeytinyağı üretiminde çok önemli üretici ülke konumundadır. Zeytin, her yerde yetişen sıradan bir ağaç değildir. Dünyada ağırlıklı olarak Akdeniz Havzası'nda yetişir. Dünyada üretimi kısıtlıdır. Ülkemizde zeytinliklerimiz 1939'dan itibaren yürürlükte olan 3573 Sayılı Zeytin Yasası ile korunmaya çalışılmaktadır. Bu yasaya rağmen zeytin alanlarımız ranta kurban edilmek istenmektedir”şeklinde konuştu.
“ZEYTİNLİK OLARAK YENİDEN TESİS EDİLMESİ BİLİMSEL OLARAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına ilişkin yönetmelik değişikliğinin 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandığını belirten Aslan, “Madencilik Yönetmeliği'nin 115. Maddesine eklenen fıkrayla, zeytinlik alanlarında madencilik faaliyetine izin verilmesi, zeytinliklerin taşınması, taşınan ve yok edilen zeytinlik alanı kadar alanın zeytinlik olarak tesis edilmesi hükmü getirilmiştir. Bu karar kandırmaca olup, bilimsel bir karar değildir. Zeytin alanları bütünsel bir ekosistemi kapsar. Bu yönetmelik zeytin alanlarımızın ekosistemine zarar vererek yok edecektir. Madencilik faaliyeti yapılan zeytinlik alanlarının tekrar eski zeytinlik konumuna getirilmesi, Taşınan ve yok edilen zeytinlik alanı kadar alanın zeytinlik olarak yeniden tesis edilmesi bilimsel olarak mümkün değildir”ifadelerini kullandı.
“ZEYTİNCİLİKTEN GEÇİMİNİ SAĞLAYAN ÇİFTÇİLERİMİZ İŞSİZLİĞE VE YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLECEKTİR”
Aslan, kirli teknolojilerin kurulumu ve işletimi sonucunda Türkiye’nin havasının suyunun ve topraklarının kirlenmiş olup, gıdada ise kendine yeten ülkeler arasındayken son zamanlarda zeytin ve zeytinyağı hariç çoğu gıdayı dış ülkelerden ithal etmek zorunda kaldığını ve gıda da dış ülkelere bağımlı olduğunu belirterek, “Bu yönetmelik uygulanırsa milyonlarca zeytin ağacımız kirli teknolojilere alan açılması için yok edilecek, zeytin üretimimiz zamanla çok azalacaktır. Ülkemiz, emniyetle tükettiğimiz zeytin ve zeytin yağını ithal etmek zorunda kalacaktır. Zeytincilikten geçimini sağlayan çiftçilerimiz işsizliğe ve yoksulluğa mahkum edilecektir” dedi.
“HERKESİ ZEYTİNİMİZE SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUZ”
Zeytincilik yasası çoğu bölgelerde kirli teknolojilerin, maden ocaklarının kurulumunu engellendiğini ifade eden Aslan, “Dolayısıyla ülkemizde rantı ve talanı da engellemektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına ilişkin yönetmelik değişikliği, halen yürürlükteki Zeytincilik Yasasına ve kamu yararına da aykırıdır. Anayasanın 56. Maddesine göre herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Ekosistemimizi ve sağlığımızı bozacak, kamu yararına aykırı olan bu yönetmeliğin derhal iptal edilmesini talep ediyoruz. Anayasal hakkımızı korumak için zeytinlik alanlarımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Demokratik ve hukuksal mücadelemiz bundan sonrada devam edecektir. Herkesi Zeytinimize sahip çıkmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.