Sağır, “Eczacılar bile kepenk kapatmak zorunda kalabilir”

Sağır, “Eczacılar bile kepenk kapatmak zorunda kalabilir” cukurovagazetesi.com

İlaç fiyatları, 2009 yılından beri ilk defa güncellendi. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), beşeri tıbbi ürünler fiyatlandırılmasında kullanılan 1 Euro değerinin 6,2925 liraya çıkarıldığını açıkladı. Böylelikle kur fiyatı yüzde 37,4’lük artış sağlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mersin Eczacılar Odası Başkanı Uzm. Ecz. Özgün Sağır, yapılan zammın yetersiz olduğunu belirterek, “Son 2-3 yıl içerisinde Euro’da ciddi dalgalanma yaşanıyor. 6,29 Euro güncellenmesi piyasa yokları ile ilgili bir damla sudur. Ama susuzluğu kesmeyecek. Susuzluğu tatmin etmeyeceği çok açık ortada.


Özel Haber – Mehmet Çetin

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), beşeri tıbbi ürünler fiyatlandırılmasında kullanılan 1 Euro değerinin 6,2925 liraya çıkarıldığını açıkladı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mersin Eczacılar Odası Başkanı Uzm. Ecz. Özgün Sağır, geçtiğimiz Eylül ayından beri ilaç yokluğu ile karşı karşıya olduklarını kaydederek, “Siz de görüyorsunuz ki eczanelerde artık raflarda boşaldı çünkü artık ilaç temin edemiyoruz. Bunun en büyük nedenlerinden biri de ilaçların kurunun Euro kuruna bağlanmış olması. 2021 yılındaki ilaçtaki Euro kuru 4,57 olarak sabitlenmişti. Ama eylül ayına geldiğimizde Euro kuru 15-16’larda hatta 20’leri bile gördü çok dalgalanmalı bir süreç geçirdik. İlaçların fiyatı da Euro kuruna bağlı olduğu için ciddi bir yokluk çekildi. Burada öncelikli olarak ilaç fiyatlarındaki Euro kurunun iyi bir şekilde güncellenmesi gerektiğinin altını sık sık çizmiştik fakat ayın 14’ünde Türk İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu 2022 yılı için yeni Euro kurunu belirledi. Bu Euro kuru da 6,29 olarak belirlendi. Zaten şu an içinde bulunduğumuz şartlarda Euro 15,5 iken biz yine o kurun 2,5 kat altında bir fiyat belirlemiş olduk. Kısacası bu yaptıkları güncelleme ilaçların piyasada bulunmaması ile ilgili bir tedavi değil sadece küçük bir pansumandır” ifadelerini kullandı.

 

“İLERLEYEN GÜNLERDE YİNE ARTARAK AYNI SIKINTIYI YAŞAYACAĞIZ”

Yapılan kur güncellemesinin az da olsa çözüm ürettiğini ancak yetersiz kaldığını belirten Sağır, “Belki birkaç gün içerisinde kısmi bazı ilaçlarda bu yokluk sorunu azalacaktır ama 6,29 olarak fikslenmiş ve Euro’nun 15,5 olduğu bir ortamda sizde takdir edersiniz ki aynı sorunu tekrar yaşayacağız. Burada bizim özellikle altını çizdiğimiz şey şu ilaç fiyat kanunu şunu söylüyor. Bir önceki yılın Euro kurunun ortalamasının yüzde 60’ı alınır. Bir önceki yıl 2021 yılının ocak ayından aralık ayına kadarki tüm veriyi baz alıyorlar ve ortalama 10,44 çıkıyor. Zaten 2021 yılında baz aldığınız rakam bile 10,44 bugünkü 15 lira. Ondan 5 lira eksik. Bir defa oradan hatalı geliyor. Kırımın kırımını yaşıyoruz. O yüzden de ilacın şu anda sabitlenmiş olan Euro kuru ile birlikte dediğim gibi kısmi de olsa bir çözüm olacaktır tamamı için değil. İlerleyen günlerde yine artarak aynı sıkıntıyı yaşayacağız” şeklinde konuştu.

 

“İLAÇ KURU, REEL KURLA GÜNCELLENMELİ”

İlaçlarda döviz kurunun güncellenmesinin yılda bir değil reel kurla birlikte 2-3 ayda bir azar azar güncelleme yapılması gerektiğini kaydeden Sağır, “İlaçlara böyle yılda bir kez balon şeklinde bir zam yapmaktan ziyade çeyrekler halinde süreci, sahayı iyi bir görerek, gerçek Euro kurunun ne olduğunu görerek ona göre kısmi güncellemelerin yapılmasını istiyoruz. Böylelikle hem daha reel bir kura endekslemiş olacağız. Ocak-Şubat-Mart ayına göre Nisan-Mayıs-Haziran ayındaki fiyatları belirlersek eğer biz daha güzel olur. Bunun bize şöyle bir artısı olur. Bir seferde balon olarak yüzde 37-38 gibi bir zam yerine o zaman yıl içerisinde aylara bölmüş olacağız. Biz zaten bir anda daha fazla zam gelsin istemiyoruz. Bir defa yüzde 37 yapacağına 4 seferde yüzde 10, 10 yap diyoruz. Yine aynı rakamı uygula. Bir de firmalar ister istemez şunu yapıyor. Kararnamede diyor ki yeni yılın ilk 45 günü içerisinde Euro kuru belirlenir. Belirlendikten sonra 5 gün içerisinde uygulanır. Bu takvime baktığınızda 14 Şubat’ta belirlenmiş oluyor. 19-20 Şubat’ta da uygulanmış olacak. Firmalar da bunu bildiği için zaten zarar eden bir politikadan geldiklerinden dolayı ya üretmiyorlar ya da ürettiklerini sahaya sürmüyorlar. Onlar da kendi ticari menfaatlerini düşünüyor. 3’e ya da 4’e bölündüğünde bu şekilde bu da ortadan kalkmış olacak” diye ekledi.

 

“ARTIK MİLLİ İLAÇ KULLANILMALI”

İlaç tedarikindeki ve fiyatındaki pahalılığın ancak yerli ilaçla giderilebileceğini söyleyen Sağır, “Bizim artık 2018-19 yılları arasında Sağlık Bakanlığı’nın sıkça söylediği gibi milli ilaç kavramının sözde değil eyleme geçirmek gerekiyor. Çünkü milli ilaç kavramını getirmediğimiz sürece bakın biz bugün sadece dışarıdan ilaç ithal etmiyoruz etken madde de ithal ediyoruz. Siz dışarıdan 15,5 liraya etken madde ithal edeceksiniz Türkiye’ye getireceksiniz onu işleyeceksiniz emek ve sermaye koyacaksınız arkasından da satarken bugün için söylüyorum 6,29’a satacaksınız. Böyle bir ticaret yok. Diğer bir husus şu; şu anda geçmiş dönemlerden farklı olarak biz ithal ilaçlarda sıkıntı yaşıyorduk. Ama şu anda ithal ilaç, yerli ilaç fark etmiyor. Pahalı ilaç, ucuz ilaç fark etmeksizin bu sıkıntıyı yaşıyoruz” sözlerine yer verdi.

 

“AMBALAJIN FİYATI İLAÇ FİYATINDAN DAHA MALİYETLİ”

İlaçların saklandığı kapların bile ham maddesinin aşırı pahalı olmasının da ilaç piyasasını kötü etkilediğini ekleyen Sağır, “Şu anda ilaç piyasaları şunu söylüyor; Piyasada çocuk şurupları yok. Neden yok? Çünkü şişeye o kadar büyük bir zam geldi ki firma diyor ki şişeye yaptığım masraf bile benim satarken yaptığım maliyeti kurtarmıyor. Tüm ülkenin genel olarak ekonomisine baktığımızda bu görülen bir şey. Aynı şekilde bırakın etken maddeyi şişe, kapak, ambalaj fiyatları ciddi anlamda artıyor. Şu anda bizim en çok sıkıntı yaşadığımız şey özellikle nöbetlerde ve gece hizmetlerinde çocuk şuruplarının bulunmaması. Anne, baba geliyor. Çocuğu ateşler içerisinde. Sizin 20 lira diye düşündüğünüz, ucuz olarak gördüğünüz o şurup şu anda yok. Ve biz artık meslektaşlarım nöbet tutmak istemiyor. Halkla o kadar karşı karşıya geliyoruz ki diyorlar. Şiddet, sözlü saldırı oluyor. Her şeyi geçtim eczacı da vicdanen sıkıntı yaşıyor. Hastası içeri girmiş, hastanın ilaca ihtiyacı var. 20 liralık bir ateş düşürücü. Ama siz hastanıza ilaç sunamıyorsunuz. Bu bizleri üzüyor. 14 Şubat’ta yayımlanıp 19 Şubat’ta hayata geçecek kararname bir pansuman olacaktır. Mutlaka kısmen de olsa rahatlama olacaktır. Ama belli grup ilaçlarda belli bir süre olacaktır. Yine söyleyeceğim, 15,5 Euro’nun olduğu yerde 6,29’a bağlarsanız bunu bu gerçekçi bir rakam olmaz” ifadelerini kullandı.

 

“BİZ HALA 2009 YILINDAN BERİ AYNI FİYAT GÜNCELLEMESİYLE ÇALIŞIYORUZ”

Sağır,iİlaç fiyat kararnamesi ile ilgili olarak eczacıları ilgilendiren önemli bir konunun daha olduğunu söyleyerek, “Bu da bizim özeldeki bir konumuz. İlaç fiyat kararnamesinde bir konu diğer bir konu ise eczacıların ve depoların dağıtım kararlarının kooperatiflerinin çalışma usul esaslarını belirleyen bazı kriterler var. Bu kriterlerimiz en son 2009 yılında güncellendi. 2009-2022 arası küçük bir virgül dahi değişmedi. Şu anda biz 2009 yılındaki şartlara göre hizmet sunuyoruz. Bize bir rakam verdiler dediler ki 10 lira. 2009’dan beri 10 lira. Ama 10 lira gerçekte 10 lira mı? Her şeyi geçiyorum, dövizi falan da saymıyorum. Bu ülkenin kendi TÜİK verilerine göre o enflasyon rakamlarına göre değerlendirecek olsanız 2009’daki o 10 lira bugün 2 lira olarak düşünmeniz gerekir. Kısacası eczacı 7-8 kat küçüldü. Bizim bu oranlarımızda mutlaka güncelleme yapılması gerekiyor. Bugün 4. Ve 5. Kademe olarak adlandırılan bir grup var bizde. Bunların hiçbirini biz belirlemiyoruz. Bunların hepsi Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş kriterler. Şu anda eczacılar ve dağıtım kanalları 4. Ve 5. Kademe ilaç sattıkları an otomatik olarak zarar ediyorlar. Çünkü devlet diyor ki sizin 5. Kademedeki ilaçtaki brüt karınız yüzde 12. Benim zaten işletme giderim yüzde 15-16. Otomatik olarak yüzde yüz zarar ediyorum” diye ekledi.

 

“TÜM ÜLKEDE OLDUĞU GİBİ ECZANELERDE DE TÜM GİDERLER ARTIYOR”

 İlaç fiyat kararnamesinin Euro’ya bağlı olduğunu hatırlatan Sağır, “2009’daki Euro 2 lira 13 kuruş bugün Euro 15,5. Sırf Euro’dan dolayı eczacı 7 kat küçülmüş demek oluyor bu. Bunu neden söylüyoruz? İlaç fiyat kararnamesinde bu değişmezse korkarak ve üzülerek söylüyorum ki ilerleyen günlerde meslektaşlarım kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaklar. Çünkü eczanelerini idame ettirmek mümkün değil. Tüm ülkede olduğu gibi eczanelerde de tüm giderler artıyor. Eczanelerin de elektrik gideri, asgari ücret, personel giderleri arttı. Eczanenin kırtasiye gideri arttı. Bizim geçmişte 500 tane aldığımız bir top kağıt 20 liraydı bugün 60 lira oldu o kağıt. Eczacıların tüm giderleri her kalemde en az yüzde 200-300 artmışken geliri 7 kat düşmüş durumda. Çok basit bir örnek; 2009 yılında brüt asgari ücret 800 lira civarında bugün 5004 civarında. Eczacının 6,5 kat düzenlemesi oldu mu? Hayır. Euro bazında da giderler bazında da baktığınızda eczacı 6,5-7 kat arasında bir erime yaşıyor. O yüzden ilaç fiyat kararnamesinde Euro ve diğer kısmı ayrı ayrı ele alınıp güncellenmesi lazım. Diğer türlü dağıtım kanalları da dağıtmayacak, depolar da dağıtmayacak. Bu sefer hastalar ilaçsız kalacak. Bahsettiğimiz ürünler pahalı ürünler. Bunlar günlük ilaçlarımız değil. Kanser, hepatit, şeker ilacı gibi ilaçlar bahsettiklerimiz” sözlerini kullandı.