Seçer: “Önce can, sonra canan”

Seçer: “Önce can, sonra canan” cukurovagazetesi.com

Mersin Büyükşehir Belediyesi 2021 Yılı Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı 2’inci Birleşimi Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Mecliste, Büyükşehir’in fırıncılardan ekmek alıp, dar gelirli kişilere dağıtılması ve sosyal belediyecilik anlayışı projeler hakkında konuşarak, öncelik olarak insan yaşamına odaklandıklarını belirten Seçer, “İmkanlarımızı en azami şekilde kullanarak bu buğran sürecinden vatandaşlarımızın yanında duruyoruz. Önce can, sonra canan” dedi.


Haber – Mehmet Çetin

Mersin Büyükşehir Belediyesi 2021 Yılı Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı 2’inci Birleşimi, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Üyesi Mahmut Tat’ın Halk Ekmek kulübelerindeki günlük ekmek sayılarının düşürülmesi iddialarına cevap veren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Yaptığınız tespitler nasıl yapılıyor bilmiyorum ama şu anda 70 bin günlük üretimimiz var ve bu üretimimizin de fiyatı bir ekmek 1 TL üzerinden satışa sunuluyor. Bizim kulübelerimizde de bu satışlarımızı kadınlarımız yapıyor. MER-EK’in ekmekleri dışında da köylü kadınlarımızın üretimlerini de, bazı yöresel ekmek çeşitlerini de bu kadınlarımız satıyorlar. Bunlara o imkanı sağlıyoruz. Hem kadın kooperatiflerimiz bundan yararlanıyor hem de vatandaşlarımız bu değişik üretim şeklindeki ekmeklere ulaşma imkanı buluyor. Kulübelere de tabi ki talep, bölgesel sosyoekonomik koşullar çerçevesinde biz yer tespiti yaparak koyuyoruz, bunları arttırma imkanlarımız varsa arkadaşlarımız bu konuda arttırma yoluna gideriz ama üretimi arttırma imkanımız yok, çünkü kapasitemizi en son sınıra kadar zorluyoruz. Malzeme sorunumuz yok, un sorunumuz yok, tedbirli davranıyoruz. Un alımlarımızı da gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir kesintiye uğramayacak” ifadelerine yer verdi.

“FİYATLARIN DÜŞMESİ ANCAK BUĞDAYIN YENİ DÖNEM HASADI BAŞLARSA OLUR”

Un fiyatındaki artışın ve ekmek maliyetine ilişkin olarak, “Ben bu sorunun kısa vadede çözülmeyeceğini çok net görüyorum” diyen Seçer, sorunun çözülebilmesi için Türkiye’de ve dünyada yeni dönem buğday hasadının başlaması gerektiğini söyleyerek, “Ancak dünyada ve ülkede yapılacak olan buğday hasadı un fiyatlarını aşağıya çekebilir. İkincisi olarak da diliyorum bu yıl da yağış konusunda buğday üreticileri bir sorun yaşamaz, verim düşüklüğü yaşanmaz. Bu da çünkü üretimi azaltıyor ve fiyatları olumsuz etkiliyor. Diğer taraftan da son zamanlardaki döviz kurlarındaki olumsuzluklar, TL’nin aleyhinde olumsuzlukların olması, TL’nin değer yitirmesi de maalesef fiyatları yukarı çekmektedir. Tahminimle en erken mayıs ayından sonra bu işlerin yavaş yavaş düzene girebileceği yönünde diye düşünüyorum, umut ediyorum benim beklentilerimden daha olumlu ve farklı şekilde gelişir” şeklinde konuştu.

“SİYASETÇİLERİN GÖRMESİ YETMEZ, İCRAATLAR YAPMASI GEREKİR”

Tat’ın, “Kuyruklar birilerini sevindirebilir” demesi üzerine cevap veren Seçer, “O insanların o ızdırabına sevinmek, herhalde bozuk ruh halini gerektirir. Bizim toplumumuzda mutlaka psikolojik olarak bazı sorunlar yaşayan insanlar olabilir ama bunu genel bir kitleye şamil kılmak gerçekten üzdü. Birileri münferitse onları Allah ıslah etsin derim. Ama ben bu tablo karşısında herkesin son derece üzüldüğünü düşünüyorum ama siyasetçiler üzüntüden ziyade, bu sorunun hangi nedenlerin doğurduğunu ve ona göre önlemlerini alması gerektiğini düşünüyorum. Bizim üzülme lüksümüz yok, mutlaka üzüleceğiz ama üzüntü bahanesinin arkasına sığınamayız” ifadelerini kullandı.

“NE KADAR TALEP VARSA O KADAR ARZ YAPILIR”

Halk Ekmekteki günlük ekmek sayısının düşürüldüğü iddialarına Seçer, “Biz zaten kulübe başına belirli ekmek gönderiyoruz. Arz talep meselesi. Normal dönemlerde ne kadar talep yapılırsa o kadar sunuyorduk ama şu anda olağanüstü koşullar yaşanmakta ve en son da şöyle bir kısıtlama yaptık; bizden bir seferde 3 ekmek alabiliyorlar ve bunun da denetimini sıklaştırdık, vatandaşlarımız bu konuda lütfen Teksin üzerinden bize ulaşsınlar. Bu fiyata bir kişi kuyrukta ancak 3 ekmek alabilir ve daha fazlasını alamaz. Buradaki amacımız da mümkün olduğunca çok kişiye ulaşsın ekmek. Biz orada dezavantajlı vatandaşlar o ekmeği alsın diye üretimi yapıyoruz. Her yerde biz kulübe açamıyoruz. Biz dezavantajlı mahallelerde, dar gelirli yurttaşlarımızın yoğun yaşadığı bölgelerde bu ekmeklerimiz onlar tarafından alınsın istiyoruz ve her türlü tedbiri alıyoruz ama birazda insanlarımızın kendi vicdanlarına bırakmak zorundayız” diye konuştu.

“BİZ BELEDİYENİN İMKANLARINI EN AZAMİ DÜZEYDE KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Seçer, Tat’ın fırıncılarla anlaşılan fiyat sorusu üzerine ise, “Elbette bu iyi niyet, dilek, istekle olabilecek bir şey değil. Bir maliyet hesaplaması yapılmıştır ve onlar üzerinden fırıncılar belirli kurumlardan onay alarak fırıncı esnafı ekmek fiyatını belirliyor. Benden ziyade, hükümetin bazı tedbir alması veya direkt destek sağlaması gerekiyor. Biz yerel yönetimler olarak zaten sosyal hizmetlere ayırdığımız bir bütçe var, bu bütçeyi şu anda tamamen en azami şekilde kullanarak insanlarımızın bu sıkıntılı süreci aşmalarına yardımcı olmalarına harcıyoruz. Öncellikle insanların yaşamı, yemesi, içmesi, karınlarının doyması meseleleri üzerine yoğunlaşmış durumdayız.  Ya da dezavantajlı mahallerde ekmekte olduğu gibi aşevinde 3 TL’ye 3 çeşit yemek ile üniversite kapılarında bu hizmeti sunarak öğrencilerimize de destek sunmak gayreti içerisindeyiz. İmkanlarımızı en azami şekilde kullanarak bu buğran sürecinden vatandaşlarımızın yanında duruyoruz. Önce can, sonra canan” dedi.  Daha sonra söz alarak pazar günleri fırınların neden açılmadığını soran Tat’a cevap veren Seçer, “Kısıtlamalardan dolayı değil, bakım, temizlik çalışmaları için bunu yapıyoruz, yoksa zaten maksimum seviyede çalışıyoruz ve çalışmalarımız var eğer ki pazar günleri de çalışabilirsek biz bunu da yapacağız. Olabilecek en azami üretim kapasitesine zaten erişeceğiz ya da eriştik diyebiliriz” şeklinde konuştu.

“ŞU ANDA MEZARLIK KONUSUNDA BİR SORUNUMUZ YOK”

AK Parti’li Zafer Şahin Özturan’ın mezarlıklarda yer olmadığı iddialarına cevap veren Seçer, “Mezarlıklar konusuna bizim Güney Mezarlığımız dolu. 120 bin metrekare. Cenazeleri Çifte veya Davultepe’ye yönlendiriyoruz. Şu anda bir sorunumuz yok, birkaç yıl sorunumuz yok. Şu anda Tarsus’ta merkez mezarlığı ve güney mezarlığı doldu. Yeşil Mahalledeki Güney Mezarlığı. Tarsus’ta bir sorun yok. Sucular’da ikinci etabına başladı. İlk etap bitti. Oraya definlerde başladı üst yapı yapılıyor. Biraz zemin zorluyor ama güzel bir mezarlığın güzeli olmaz ama daha uygun daha kullanışlı oluyor. Genişleyebilmemiz için makul rakamlarla kamulaşma ve bir satın alma olsa buna bir amin deriz ama fahiş bedellerle bunu alamayız. Zaten böyle bir sorunumuz yok. Vatandaşlarımız Allah geçinden versin defnedecekleri yerleri var. Mezarlık ve cenaze işleri daire başkanımız bu konuda gerekli tedbirleri almış durumda bir sorun yok. Diğer bir konu da, Anayurt’ta toplam 258 dönüm projelendiriyoruz bitmek üzere, zaten etap etap yapacağız. Çiftlikköy zaten genişletmiştik kullanıyoruz. Mezitli’de genişletilmişti orası da doldu. Yalnız Yeni Mezarlıkta Anayurt’ta otoban bağlantısıyla ilgili bir sorunumuz var. Arkadaşlarımız karayollarından takip ediyor bunu. Sizden de isteriz, sizin de katkılarınız olursa biz onu bir an önce yapabilirsek oraya ulaşım daha rahat olacak. Her türlü çalışmaları yapıldı, izinleri alındı. Gerekli kurumlardan bir sorun görünmüyor. Mezarlıklarla ilgili de söyleyeceklerim bunlardan ibaret” sözlerini kullandı.

“ARTIK TEK KART SİSTEMİNE GEÇİŞ SAĞLIYORUZ”

Belediyenin ulaşım kartlarını değiştirdiklerini, artık tek kart sistemine döneceklerini söyleyen Seçer, “Mevcut kartları değiştirip artık belediyemize bağlı bir şirket olan İmar AŞ.’den biz bu hizmeti alıyoruz. Artık tek kart uygulamasına geçiyoruz. Bu kart toplu taşımada kullanıldığı gibi birçok alanda kullanılabilecek, kart sahibine promosyon sağlayabilecek, indirim sağlayabilecek. Bize de toplu taşımada bir databank oluşturacak. Şu anda özel firmayla çalıştığımız için toplu taşımada sağlam verilere ulaşamıyoruz. Güzel bir uygulama. Kart sahiplerinin yaklaşık 250-300 bin civarında sayı bu. Kartlarını değiştirirken ceplerinden bir bedel ödemelerini arzu etmiyoruz. Bunun nedeni de içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar. İnsanlara bırakın 30-40 TL’yi, insanlar için 1 TL bile önemli. diyoruz ki; şirket de belediye de bizim. Her ikisi de kamu. Hukuki zemini hazırlayalım ve bu kartın bedelini üstlensin ve vatandaştan bu ücreti almayalım istiyoruz. Bununla ilgili bir hukuki sorun çıkmaması için arkadaşlarım bir çalışma yaptılar. Cumhur İttifakı üyeleri ise kartın ücretsiz verilmesine sonuna kadar destekçi olduklarını, ama İmar AŞ.’ye verdiğimiz yetkiyi verdiysek o yetkide bu kartları neden dahil etmedik? Neden ekstra bir meclis kararı duyuldu diye serzenişimiz oldu” diye konuştu. Son olarak da İkinci kez idareye iadesi oy birliği ile kabul edildi.