Gündeme dair soruları yanıtlayan Mersin Yatırımcı İş İnsanları Derneği (MERYAD) Başkanı Coşkun Doğmuş;
Haber – Barış Köksal
Kanal 33’te Gündemin Nabzı programında Fatih Alkar’ın konuğu olan Mersin Yatırımcı İş İnsanları Derneği (MERYAD) Başkanı Coşkun Doğmuş gündeme dair soruları yanıtladı. Dolardaki hareketlenmeye iş insanları olarak hazır olmadıklarını aktaran Doğmuş, “Tarsus OSB’ye şu anda misal bir şeker ve bir çay fabrikası yapılıyor. Bu tesisler elbette ki tarıma yönelik olan bu yatırımlar korunmalı, çiftçiyi desteklemeli. Çünkü şu anki şartlarda çiftçinin gübre alma şansı kalmadı. Çiftçi doğrudan desteklenmeli” dedi.
“DÖVİZİN BU KADAR YÜKSELMESİNE HAZIR DEĞİLDİK”
Dövizdeki hareketlenmeye ülkenin hazır olmadığını, bir denge ve düzenin kurulup, o çizgide gidilmesi gerektiğini kaydeden Doğmuş, “Bir grup iktisatçı, normal seyrinde bırakılsaydı dolar 13,50 TL seyrinde ilerlemesi gerekirdi teziyle hareket eden bir grup Cumhurbaşkanını ikna etmiş ve biz de bu yola çıkmış durumdayız. Ama biz buna hazır mıydık? Zamanlama açısından hiç hazır değildik. Cari açığı sıfırla, ihracat, ithalat dengesini sağla, ondan sonraki süreçte de enflasyonu düşür. Proje bu şu anki şeye göre. Ben kendi şahsım adına şu şartlarda, bu hızlı çıkış bazı yerlerde çöküşe neden oldu. Bizim ihracatımız tamamen ithalata dayalı bir sistem. Biz ithal edip işleyip ithal ediyoruz. Yurt dışındaki enflasyonunda da bir artış var doğrudur. 4 senedir 41 cente aldığım nitrat 1 dolar 15 cente çıktı. Bu gübrede de yine aynı şekilde. Bu sefer bu durum sıkıntı yaratıyor. Bu enflasyonla Türkiye’deki doları bu şekilde serbest bırakarak farklı bir sistemin zamanlamasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Pandemiden gelen bir süreç var zaten. Pandemide böyle bir artış olması bekleniyordu. Ama bunun TL olarak kaybının böyle bir zamanda peş peşe gelmesi çok büyük bir sıkıntı yarattığını düşünüyorum. Bir denge sağlanmalı. Ne olduğunu görmeliyiz. Denge ve düzen kurulup bunun üzerinden gidilmeli” şeklinde konuştu.
“ÇİFTÇİ HER ZAMAN İÇİN DESTEKLENMELİ”
Ülkenin değerlerinin korunması gerektiğini, ülkemizin sahip olduğu markaların, değerlerinin satılmasına şahsen karşı olduğunu ve tarıma çok büyük destekler verilmesi gerektiğini aktaran Doğmuş, “Şeker fabrikalarında 27 bine yakın personel vardı ve toplamda çalışması gereken kişi sayısı 2 bin civarındaydı. Ben şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden yanaydım çünkü devletin üzerinde gerçekten de büyük bir yüktü. Tarsus OSB’ye şu anda misal bir şeker ve bir çay fabrikası yapılıyor. Bu tesisler elbette ki tarıma yönelik olan bu yatırımlar korunmalı, çiftçiyi desteklemeli. Çünkü şu anki şartlarda çiftçinin gübre alma şansı kalmadı. Çiftçi doğrudan desteklenmeli. Ben şu anda Tarım Kredi Kooperatiflerinin de doğru işlemediği kanaatindeyim, işleyiş biçiminde bence eksiklikler var. Planlama çok önemli tarımda. Bu sene yaşanan sıkıntı birazda Güney Afrika’dan kaynaklanmakta. Oradaki ürünün piyasadan çıkışı bir ay uzadı. O uzayınca bizim ürünlerimiz de Avrupa pazarlarında para etmez oldu. Bizim için havalimanı çok önemliydi, yetiştirmek adına. Limonlarımızı Avrupa piyasalarında çok yüksek fiyata satmak istedik ama tırlarla vesaire çok zor olurdu ama havalimanı olursa uçak ile yapılması çok daha iyi ve zamanında olurdu” dedi.