Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü eski Başkanı Prof. Dr. Halil Kumbur, karbonmonoksit zehirlenmelerinde ölümlerin büyük oranda sobalarda kömürün kurallarına uygun yakılmamasından kaynaklandığını vurgulayarak, "Kurallarına uygun yakılmayan sobada kaliteli veya kalitesiz hangi kömür yakılırsa yakılsın zehirlenme olabilir" dedi.
Kumbur, her yıl özellikle güz ve kış aylarında soba ve kaloriferlerde düşük maliyetli kalitesiz yakıtların kullanılması, soba ve kalorifer yakma tekniklerinin iyi bilinmemesi, baca temizliğinin iyi yapılmaması gibi nedenlerle hem hava kirliliğinin hem de soba kaynaklı zehirlenmelerin yaşandığına dikkat çekti. Bilinçsiz, yoğun ve niteliksiz yakıt tüketimi nedeniyle kent merkezlerinde özellikle kış aylarında havada yoğun ve bunaltıcı sis katmanlarının oluştuğunu belirten Kumbur, oluşan bu kirli havanın çevre ve insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Soba ve kaloriferde ısınma amaçlı kullanılan, yapılarında karbon bulunan odun, odun kömürü, taş kömür, LPG veya doğal gaz gibi yakıtların tam yanmamaları sonucu açığa çıkan karbonmonoksitin, solunum yoluyla vücuda alındığında zehirlenmelere yol açtığını kaydeden Kumbur, "Zehirlenmelerin yaklaşık yüzde 65-70i yanlış soba yakma tekniklerinden kaynaklanmaktadır. Karbonmonoksit, renksiz, tatsız, kokusuz olması nedeniyle hissedilemediği için toplum arasında 'sessiz katil' olarak bilinmektedir. Bu gaz, solunduktan sonra akciğerler aracılığıyla kana geçmekte ve kırmızı kan hücrelerinin içerisinde bulunan ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobine oksijenden ortalama 200-300 kat daha hızlı bağlanmaktadır. Karbonmonoksitin hemoglobinle birleşmesi sonucu karboksihemoglobin oluşur. Böylece vücudumuzda yer alan oksijen korbonmonoksit ile yer değiştirdiği için azalmakta, kan dolaşımı ile dokulara yeterince oksijen taşıyamamaktadır. Sonuç olarak kalp, beyin ve diğer organlarımız çalışamaz hale gelir" diye konuştu. Yüksek kükürt içeriğine sahip vasıfsız yakıtların kullanımı sonucunda oluşan kükürtdioksit gazının, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etki oluşturduğunu belirten Kumbur, "Ayrıca kömür, odun, fuel gibi fosil yakıtların ısınma ve sanayide yoğun kullanımı sonucunda açığa çıkan CO2 gazı, atmosfere karışarak küresel ısınma-sera etkisi oluşturmaktadır. Sera etkisi, havadaki ortalama sıcaklıkları değiştireceği için uzun vadede iklimlerde değişiklikler, buzulların erimesi, mevsimlerin kayması, yerleşim alanlarında tehlike ve tarım alanlarının verimsizleşmesi gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir" ifadelerini kullandı.
SOBADA KÖMÜR YAKILIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
"Eğer ısınma amaçlı kömürü yakıt olarak kullanıyorsak, can kaybını önlemek, enerji tasarrufu sağlamak ve çevreyi kirletmemek için doğru yakma teknikleri uygulamalıyız" diyen Kumbur, şöyle devam etti; "Çünkü, ölümler düşük kaliteli kömürden olmamakta, sobalarda kömürün kurallarına uygun yakılmamasından meydana gelmektedir. Kurallarına uygun yakılmayan sobada kaliteli veya kalitesiz hangi kömür yakılırsa yakılsın zehirlenme olabilir. Can kaybını önlemek için üç hususa dikkat edilmesi şarttır. Kaliteli yakıt seçilmeli, soba üstten yakılmalı ve sobanın hava alıcı kapakları kapatılmamalıdır. TSE belgeli sobalar kullanılmalıdır. Soba önerilen yere kurulmalıdır. Kömüre uyumlu yakma sistemi (soba) seçilmelidir. Üstten yakılan sobalar, yaklaşık yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlar ve dışarıya verilen kirli havayı azaltarak çevreye daha az zarar verir. Alta kömür, üste çıra koyularak yapılan yanma zehirlenme riskini en aza indirir. Sobanın verimli yanması için en fazla üçte iki oranında kömürle doldurulmalıdır. Isıdan daha iyi yararlanmak için, duvar ile soba arasında yaklaşık 50 santimetre mesafe bulunmalıdır. Yanmakta olan sobaya üstten kömür ilave edilirse, alttaki ateşin etkisi ile ilave edilen kömür bünyesindeki yanabilir gazlar yanmadan baca ile çevreye verilir. Soba üst bölümünde tam yanma gerçekleşmeden alt ve üst hava alma kapakları kapatılırsa, kömürün tutuşma süresi uzayacağından, tam yanma gerçekleşmeden çıkan ve zehirlenmede etken olan karbonmonoksit gazı miktarı artacak ve zehirlenme meydana gelecektir." (İHA)