Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Atatürk Parkı’nda yapılması planlanan yeni limana ilişkin basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Mersin Çevre ve Doğa Derneği Sabahat Aslan, “Mersin’de tarihten gelen ve bir değer olan Atatürk Parkı sürekli halkın kullanımında olmuştur. Liman genişleme çalışmaları Atatürk Parkı’nın halk tarafından kullanımını engelleyecektir. Atatürk Parkı halkındır. Hukuksuz bir şekilde rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Haber – Vecdi Yenigül
Mersin Çevre ve Doğa Koruma Derneği, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde Atatürk Parkı’nda yapılması planlanan liman için yapılan basın açıklamasına, dernek üyeleri ve basın mensupları katıldı. Basın açıklamasını okuyan Sabahat Aslan, Atatürk Parkı’na sahip çıkmak için 17 Kasım’da saat 10.00’da Mersin Oteli karşı hizası Atatürk Parkı sahiline ilgili birimleri davet ederek, “Dünyanın, büyük felaketlerin yaşandığını, küresel iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Aslan, “Bu tehdit artık krize dönüşmüştür. İklim krizinin sonucunda artık dünyanın her yerinde aşırı yağışlar ve buzulların erimesinden dolayı seller, kuraklıklar, orman yangınları, türlerin yok oluşu ve gıda krizleri yaşanmaktadır. Bugün dünyanın yaşadığı Covid-19 felaketinin krizi de doğanın dengesinin bozulmasının bir sonucudur. İklim krizinin risklerini azaltmak için geçen hafta bütün dünya ülkeleri İskoçya'nın Glasgow kentinde çözüm için toplanmıştı. Bu toplantının en önemli kararlarından biri olan yeşil alanların arttırılması kararıdır. Bu karar ortada iken kentimizde, dünyamızın ve ülkemizin yaşadığı iklim krizine karşı riskleri azaltmak için yeşil alanlarımızı korumak ve genişletmek yerine rant uğruna yok edilmek istenmesi kabul edilemez bir karardır. Bu anlamda Atatürk Parkı’nı korumak yerine bugün Mersin’in akciğerlerine hançer saplayacak kirli bir yatırım olan Atatürk Parkında liman genişleme yapım çalışmaları projesi, Atatürk Parkı’nı tamamen ortadan kaldıracaktır” ifadelerini kullandı.
“ATATÜRK PARKI HALKINDIR, RANT UĞRUNA HEBA EDİLEMEZ”
“Atatürk Parkı’nda yapılacak liman genişletme çalışmaları Atatürk Parkı’nın tümünün MIP A.Ş tarafından işgal edileceği ve tamamen konteynerlerle dolacağı açıktır” diyen Aslan, “Yapılacak olan dolgu alanı bilimselliğe aykırı olup kent yaşamına ciddi zararlar vereceği açıktır. Mersin liman genişlemesi için yapılacak olan 176 bin metrekarelik dolgu malzemesi Atatürk Parkı’ndan denize dökülecektir. Dolgu malzemesinin taşınması ile artacak olan trafik yükü ve oluşacak hava kirliliği, denizin dibinden çıkarılacak asbest zehiri kentimizin sağlığını olumsuz etkileyecektir. Kentimize ve sağlığımıza çok ciddi zararlar verecek olan ve yapımı bilimsellikten uzak hukuksuz ve antidemokratik olan bu projeye Mersin’de herkes karşıdır. Atatürk Parkı’nda liman genişleme projesine karşı açmış olduğumuz davanın sonucunda yapılan keşifte bilirkişi heyetinin bilimsel olarak lehimize vermiş olduğu rapor kararı doğrultusunda mahkeme yürütme durdurma kararı vermişken, yeniden tekrar yeni bilirkişi heyetinin atanarak yeni keşfin yapılmasını doğru bulmuyoruz. Mersin’in simgesi olan Atatürk Parkı kentimizin akciğerleri olup, halkın sosyal olarak nefes aldığı bir alandır. Mersin’de tarihten gelen ve bir değer olan Atatürk Parkı sürekli halkın kullanımında olmuştur. Liman genişleme çalışmaları Atatürk Parkı’nın halk tarafından kullanımını engelleyecektir. Atatürk Parkı Halkındır. Hukuksuz bir şekilde rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
“YABANCI ÜLKELER ORMANLARINI KORUYORKEN, BİZ YOK EDİYORUZ”
Kesilen ardıç ağaçlarıyla ilgili olarak da önümüzdeki hafta suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Aslan, “Yapılan kesim hukuki değildir. Dolayısıyla oradaki halkla birlikte sürekli irtibat halindeyiz. Kentsel bir mücadele örgütlemek adına kent konseyinde kaç defa da toplantılar yapıldı. Orman Bölge Müdürlüğü maalesef ki bilimsel açıklamalar yapmıyor. Dolayısıyla bizim bölgede yapmış olduğumuz çalışmalarda genç ardıç ağaçlarının kesildiğine tanıklık etmiş olduk. Bunu bilimsel yöntemlerle yapabilir OGM ama artık son zamanlarda, ülkemizin genelinde, yurt dışından çeşitli sektörlere artık ağaç ithalatı yapılmadığı için, çünkü yabancı ülkeler artık küresel ısınmadan dolayı ormanlarını koruma yönüne gidiyorlar. Gezegen alarm veriyor, herkes ormanlarını korumaya çalışıyorken bizim ülkemizde bu sektörlere hammadde sağlamak için genç ağaçları gençleştirme adı altında. Tekrar dikim yapıldığı söyleniyor ama yağmur yağmamakta ve o ağaçların nasıl kuruduğuna hepimiz tanık oluyoruz. Dolayısıyla Erdemli’de de bu kesilen ardıç ağaçları Karaman’da mevcut bulunan biyo-kütle enerji santraline hammadde olarak gittiğini söylediler arkadaşlar. Bunun yanında da taş ocakları, mermer ocakları için yer açılıyor. Zaten Erdemli’de OGM maden arama çalışmaları için birçok ruhsatlar verilmek üzere genç ağaçların kesilmesine izin veriliyor” şeklinde konuştu.
