Ağırel: “Her şeye rağmen hala yoksulluğu yaşıyoruz”

Ağırel: “Her şeye rağmen hala yoksulluğu yaşıyoruz” cukurovagazetesi.com

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen moderatörlüğünde medya, ekonomi, yolsuzluk ve yoksulluk konulu panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak katılan Murat Ağırel, “Bu ülkede AKP iktidarından beri toplamda 4,5 trilyon dolar vergi toplamıştır. 4,5 trilyon dolar özel kestirmelerine dair 76 yılda toplanan verginin 16 katı kadar vergi olamaz. Elde ettikleri bu vergilerden yaptıkları yatırım olarak hiçbir şey yoktur. Ve bugün biz yoksulluğu yaşıyoruz” dedi.


Haber – Barış Köksal

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen moderatörlüğünde medya, ekonomi, yolsuzluk ve yoksulluk konulu panel düzenlendi. Mezitli Kültür Salonu’nda konuşmacı olarak Özlem Gürses, Murat Ağırel, Timur Soykan, Ozan Gündoğdu katıldığı panele Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, katılımcılar ve basın mensupları katıldı. Panelde konuşmacı olarak katılan Özlem Gürses, “Yapılan siyasetle ve uygulanan stratejiyle halkı bir neden sonuç ilişkisine ancak 20 sene sonra anlaşılabilmesini sağladığını belirterek, “Eser siyaseti, deprem, kalkınma ekonomisi dediler sürekli olarak para ödeyerek geçtiğimiz köprülerin şehir hastanelerinin çeşitli yapıları, havalimanlarının bütün bunların işte o dev projelerin konutları vesaire aslında bugünkü yoksullukla ilişkisi olduğu, bunu anlamak biraz zaman aldı. Uzun süre insanlar zaten bu iktidar Türkiye'ye bir kalkınma siyaseti yapıyor ve eser yapıyor. Eser bildikleri bugün enkaz altında kalmış, Türkiye'nin sosyolojisi eser dedikleri bugün enkaz altında kalmış. Türkiye'nin ekonomisi ve sergileri bugün enkaz altında kalmış. Şimdi size soruyorum. Devlet eliyle çocuklar yurt ararken, sokaklarda barınamıyoruz eylemleri yaparken devlet elinde oldukları nasıl bir takım gerici yapılara ben verici olduklarını tekrar olduklarını bile düşünüyorum ama bir takım gerici yapıları aktarıldığı, tahsis edildiği ve oradan kendilerine nasıl bir demir demokrasi kampüsü değiştirdiklerini anlıyoruz” diye konuştu.

 

“ŞARTLARIN KÖTÜ OLMASININ SEBEBİ YOLSUZLUKTUR”

Çocukluğunda yaşamış olduğu ızdırabın aynısı hala daha çektiğini, şartların iyileşmediğinin ve hala devam ettiğini belirten Ağırel, “Babam işçiyken bize ikinci bir ayakkabı alma şansı olmadığı için ama biz de istemedik işin açıkçası. Bize yetiyordu. Şartlar bunu gerektiriyordu ama bugün geldiğimiz zaman da ben tekrar baktığımda oradaki kardeşlerimin, oradaki gençlerin hala aynı şartlarda yaşama zorunluluğu olduğunu görüyoruz. Ve bu imkansızlıkların yıllardır bizim çocukluğumuzdan beri süre geliyor, 42 yaşındayız. Bu zamana kadar da değişmediğini en canlı şekilde görüyoruz. Yegane sebebi ise bizim yoksulluk değildir. Bize yoksulluğu kader olarak tanıtan bizi idare eden insanların aymazlığından. Çünkü asla yoksulluk bir kader değil, yegane sebebi yolsuzluktur. Ben bu yolsuzluğun tanımında öyle bunu gibi yapmak istemiyorum. Direkt sebebi hırsızlık. İnsanların alın teriyle oluşturduğumuz kamu kaynaklarını çıkarları ya da siyasi erkek düşünceleri ve ideolojileri doğrultusunda çalınması sonucu olmaktadır. Ülkemiz yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle inanılmaz derecede zengin bir ülkedir. Ama eşit, adil dağıtılmadığı için ne yazık ki bu kaynaklar sadece belli bir dilin içerisindeki insanlar tarafından kullanılıyor. İzlediğiniz dizilerde televizyon ekranları çıkar insanlarda. Okullarda ve çevrenizdeki bütün insanlar Anadolu'nun kadim sözlerinin hepsi değişti artık, her şeye inşallah, maşallah, çok şükür, Allah'a bin şükürler vardı. Hayır kardeşim burada yolsuzluk var dediğimiz zamansa bizi daha ötekileştiriyor. Kuyunun dibinde yaşayan insanlar gökyüzünü, kuyunun ağzı kadar görürler. Ve bizi kuyunun dibinde yaşamamızı istiyorlar ve gökyüzünde ancak o kuyunun ağzı kadar görmemizi istiyorlar. Diğer tarafları görmemizi istemiyorlar. Öğrenmemizi istemiyorlar. Ortaya atılan vergileri de bir şekilde yalanlamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

 

“AKP İKTİDARINDA 4,5 TRİLYON DOLAR VERGİ TOPLANMIŞTIR”

AK Parti iktidarında 76 yılda toplanan vergiden daha çok vergi toplandığını kaydeden Ağırel, “Bu ülkede AKP iktidarından beri toplamda 4,5 trilyon dolar vergi toplamıştır. 4,5 trilyon dolar özel kestirmelerine dair 76 yılda toplanan verginin 16 katı kadar vergi olamaz. Elde ettikleri bu vergilerden yaptıkları yatırım olarak hiçbir şey yoktur. Ve bugün biz yoksulluğu yaşıyoruz. Ne yaptılar? Bu yoksulluğu kabul edebilmemiz için eğitim çökerttiler. Eğitim çökerterek oradaki çocuklarımızı kader ya da fıtrat kelimeleriyle ailelerine sokarak o çocukların gelişen olayları, depremsel gibi olaylarda ne diyeceğimiz? Allah'ın takdiri vermeyeceğiz. Ama o dönemdeki bu siyasi canlılara destek veren insanın uyarılarını dinlemeyip diğer kitapları, diğer konusundaki politikacılara uyarlarını dinlemeyin. Allah'ın takdiri diyeceğiz. Deprem binalarının temelinin çürüklüğünü göstermeyeceğiz. Çünkü diyeceğiz ki Allah'ın takdiri ilahi. Açlık sınırını anlatıyoruz. Açlık sınırına geldiğimiz zaman belli bir noktadan sorabileceğiz ki çok şükür. Tabii milletvekili çıkacak, diyecek ki, ekmek olmuşsa zaten karnı doyuyordu diyor. Sokağa, yanınıza gelen bir amca, hemen cep telefonunuzu çıkartacak, onun üzerine lüks görecek. Bizim hak etmediğimizi düşünecekler. Ama kendi ayrıcalıklı sınıfı içinse en üst noktadaki en büyük hakları hak görecek. Sadece hırsızlık anlamında değil yoksulluğun genel kavramı aslında çok farklı şekilde yapılıyor” diye ekledi.

 

 “GERÇEKLERİ GÖSTERMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ İÇİN ‘MUHALİF GAZETECİ’ DİYORLAR”

Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’de olduğu gibi ‘Muhalif Gazeteci’ diye bir tanımlamanın olmadığını belirten Özlem Gürses ise, “İngilizce referanslamak gerekirse 30 yaşındadır İngilizcede muhalefet kelimesi. Ya da hayatınızda hiç duymamışsınızdır. Çünkü yoktur. Gazeteci, gazeteciler arkadaşlar. Dersine kim gelirse gelsin sorusunu sorar, haberini yapar, yürür. Erdem ve ahlaklı eğitim kurallarla gazetecilik yapan her meslektaşımızın da böyle davranması gerekir. Kendi algı operatörleri ekranlarda yalaka denilmesinin bizim adımızı muhalif koydular. Biz gazeteciyiz. Aradaki fark şu. Biz mesleğimizi avukatımızla yapıyoruz. Şimdi bu medya düzenine icap edildikten sonra ve ekol yaratılan o Türkiye A.Ş.'yle başlandıktan sonra zaten gerisi çok kolaydır. 2 aydır hiç kütleler üzerinden sürekli olarak pompalanan ekranlarda sizin kaynaklarınızla fonlanan iktidar medyasında sürekli yapılan eksik bilgiler ve manipülasyonla bir yolsuz ekonomisi inşaat ve devam ettiler. Bu yosun ekonomisinin bugünkü manzaraya o zaman haberlerini yapıyorlar. O ilişkiler anında içinden çıkmaya çalışıyoruz satıyormuş. Kim bu komisyon alıyormuş? Gidiyormuş. O paralarla hangi medya grupları nasıl? Ondan bir fonlanıyormuş. Bütün bunlar şu anda anlaşılmaya çalışıyor. Diyebilirim ki bir örümcek kanun ya da bir labirentin içindeyiz o ilişkiye rağmen anlamlandırma, anlamaya çalışmak çok kolay değil. Sıradan herhangi biri seçmenin bir vatandaşın içinden çıkamayacağı kadar karmaşık ilişki yoktur. İşte bu yolsuzluk. E sonuç zaten yoksulluk. Başka bir çıkış yoktu ki bundan. Yani bu şekilde başlamış. Bu şekilde kurulmuş bir ekonomik model.  Yarattığı bu medyayla sadece bunu yaratabilirdi zaten. Bunun başka bir sonucu yoktu. Yani yoğun gittiği yoğun bakacağı yer belliydi” dedi.