Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Kanal 33’te Fatih Alkar’ın hazırlayıp sunduğu Akademi Saati programına konuk oldu. Mersin Üniversitesi olarak yapılan, yapılacak olan projeler ve yüz yüze eğitim gibi birçok konuya değindi. Mersin’deki her alanda yerel yönetimlerle ortak projeler yaptıklarını belirten Rektör Çamsarı, “Mersin hakkında alınan her kararda akademisyenlerin aldığı kararlar var. Bunun şehir planından tutun da, arkeolojiye kadar, tarımdan tıbba kadar her alanda kurumlarımızla iş birliğimiz, ortak projelerimiz var” dedi.
Haber – Barış Köksal
Kanal 33’te yayımlanan Fatih Alkar’ın sunduğu Akademi Saati programına Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı konuk oldu. Akademisyenlerin ziyarete gittikleri her iş yerinde, herhangi bir destek istediklerinde, bir fabrikada çalışma yapmak istediklerinde hiç geri çevrilmediklerini söyleyen Rektör Çamsarı, “Bu tabi iş insanlarına da büyük bir avantaj, çünkü bir taraf işin teolojisini bilmiyor, diğer taraf işin pratiğinde eksik kalabiliyor. İkisini bir araya getirmek çok güzel bir uyum sağlıyor. Bildiğiniz gibi TSO bütün iş kollarında meslek sahibi insanlarla oluşturulan bir kurum. Bunların hemen hemen hepsinin de karşılığı üniversitemizde var. Bunların bir araya gelmesi katma değer yaratıyor. Teknoloji ağırlıklı ürünlerin üretiminde, ihracatında bence temel noktalardan biri bu. Yani biz sadece ham madde değil, arge gerektiren, teknoloji gerektiren ürünleri de üreterek ihraç edebiliyoruz” diye ekledi.
“YÜZ YÜZE EĞİTİMİ HEYECANLA BEKLİYORUZ”
Okullarda yüz yüze eğitimi sabırsızlıkla bekledikleri, gerekli bütün tedbirleri aldıklarını belirten Rektör Çamsarı, “Alt yapı çalışmalarımız kesintiye uğramadı. İhtiyacı olan okullarımıza ve merkezlerimizin bina ve alt yapı ihtiyaçlarımızı neredeyse tamamladık. Bizim planladığımız bir veya iki okulun binası kaldı sadece. Yüz yüze açılışı heyecanla bekliyoruz. Elimizden gelen tüm tedbirleri aldık. Sınıf yoğunluklarına, hijyene dikkat etmeye çalışacağız. Çalışan personellerimizin ve hocalarımızın aşılarının ve bu konudaki eğitimlerin tamamlanmasına çalışıyoruz. Şu an için hazırız. MEB’in okullarının açılması da bize bir öngörü sağladı” şeklinde konuştu.
“MERSİN ANTİK AÇIDAN HAKETTİĞİ ÜNÜ YAKALAMIŞ”
Mersin’in birçok hak ettiği ünü yakalamış olduğunun dışında, en az onlar kadar antik alt yapıya da sahip olduğunu söyleyen Rektör Çamsarı, “Ümit hocamızın başkanlığında Uzuncaburç’ta çok güzel bulgular elde ettik. Burası hayranlık uyandıracak düzeyde güzel bir yer. Mersin’de bunun gibi birçok yer var. Kız Kalesi ve Erdemli’de birkaç yer ile ilgili çalışmalarımız oldu. Tarsus Yüzey araştırmaları, Soli Pompeipolis kazısı gibi Mersin’deki bütün antik kazıların turizmle ilgili olabilecek yerlerin yönetimi artık Mersin Üniversitesi’nde diyebiliriz. Kültür Bakanlığımızla uyumlu bir gidişat var. Turizm sadece kazı ile bitmiyor. Turizm ile ilgili iki ödül de aldık. Bu ödüller de aslında bu bölgelerin şehre kazandırılması, ziyarete açılması, sadece kazı bölgesinde değil bu bölgelerde turistlerin konaklayabileceği yerlerin mantıklı bir şekilde dizilmesi ile ilgili projeler kazandık. Bu yönde de biz devam ediyoruz. Ulaşımın da bütün sorunlarının çözülmesi ile birlikte turist sayısında patlama olacağını düşünüyorum. Tarihi eserlerin çıktığı yerde incelenmesi başlı başına bir avantaj. Bu süreden de kazandıran bir şey. Prestij katacak bir şey. Burada çıkan buluntuların incelenerek, sağlam bir şekilde müzeye ulaşabilmesi için gerekli katkıların yapılabilmesi buranın avantajı oluyor. Merkezde yapılan işlemlerimiz vardı, ama bu işlemleri kazı alanında yapabilmek bizim açımızdan ciddi bir vakit kazancı ve prestij” ifadelerini ekledi.
“TURİZMİN BİR ZİNCİRİ EKSİK OLDUĞUNDA HEPSİ ETKİLENİYOR”
Mersin’in çok güzel turistik yerlere sahip olduğunu, bunların dışarıya tanıtılması gerektiği, ama Mersin’de turizm adına ulaşımda biraz sorunların yaşandığının altını çizen Rektör Çamsarı, “Yolla ilgili birtakım eksikliklerimiz var. Yurt dışı fuarlara da gittiğimde, bana ilk sorulan ulaşımla ilgili sorular. Bunu bir kenara koyduğumuzda biz Kız Kalesi ile ilgili hikayemizi henüz öğretemedik herkese. Oranın ulaşımı, gidişi ve gelişi, konaklama ve kazıların da tamamlanması lazım. Turizmin bir zinciri eksik olduğunda hepsi etkileniyor. Bu halkaların hepsinin tamamlanması lazım. Kara tarafındaki kalenin kazısının başlaması bir başlangıç oldu. Bunun arkasından denizdeki kalenin de ulaşımı ve oradaki bir takım oturacak yerlerin olması, hikayelerin anlatılması, gösterimlerin yapılması gerekiyor. Bunları tamamlarsak çok ciddi ses getirebilir. Geçen sene bir proje almıştık Mersin’in turizm alanları dünyadaki birçok bölgede şu an gösteriliyor. Bize maliyeti sıfır oldu ama dünyanın her yerinde Mersin turistik bölgeleri ile tanıtılıyor” diye ifade etti.
“MERSİN HAKKINDA ALINAN HER KARARDA AKADEMİSYENLERİN KARARLARI VAR”
Şehir ile üniversitenin birleşmesi ile ilgili olarak, Mersin hakkında alınan her kararda akademisyenlerin aldığı kararların da olduğunu belirten Rektör Çamsarı, “İçeri kolay giriş çıkış yapılması veya hocaların şehirde gezmesi anlamında değil, bizim her kurumda neredeyse bir danışman hocamız var. Mersin hakkında alınan her kararda akademisyenlerin aldığı kararlar var. Bunun şehir planından tutun da, arkeolojiye kadar, tarımdan tıbba kadar her alanda kurumlarımızla iş birliğimiz, ortak projelerimiz var. Aslında bu projedeki Türkiye derecemizin nedenlerinden birisi bu. Biz AB projelerimizde örneğin 5’i üniversite içerisindeyse 5‘i de ortak proje. Biz kurumlara da yol göstererek, örneğin bir yerel belediyeyle ortak proje yazdığımızda onların kabulüyle böyle arttı. Her bir projede mutlaka ilimize güzel bir şeyler getirmiştir ve hocalarımızın da bu konuda tecrübe edinmesiyle katlanarak artıyor yıldan yıla. Bu seneki ‘inci olmamız yani 190 üniversiteyi geride bırakmamız bunun bir göstergesi. Umarım ki önümüzdeki yıllarda bu ilk beşlere kadar gelir, Mersin’de hak ettiği yere gelir. Şu an aktif olan 3 tane profesyonel mutfağımız var. Bunun dışında Turizm Fakültesi’nde bazı AR-GE çalışmaları devam ediyor. Tabi bunların pazarlara sunulması, tanıtılması önemli bir konu ama şehirde üretilen ürünlerin geliştirilmesi halka yardım edilmesi belki de daha da önemli. Bu konuda kadromuzu da tamamladık diyebilirim. Bu konuda da birçok konuda olduğu gibi akademisyenlerimiz gerçekten de bir öncelik yapıyor. Çünkü ortak proje yaptığımız birçok kurum var yerelde” sözlerini kullandı.
“ONKOLOJİ HASTANESİNİ AÇTIĞIMIZDAN BERİ BOŞ YATAK YOK”
150 yataklı Onkoloji hastanesini yaparken bu derecede çabuk dolacağını ve zorlanacaklarını düşünemediklerini ve şu anda tek bir yatak bile boş olmadığını belirten Rektör Çamsarı, “Bir yanıyla üzüntü veren bir durum bu hastalığın yaygınlığı açısından, diğer yandan da bu kadar hastanın daha önce dışarıya gidiyor olmasını anlamamız bizi şaşırttı gerçekten. Ana hastanemizde de bölümler var aslında sadece yeni yaptığımız hastane değil ama şu an hepsi gerçekten de dolu. Oranın kadrosunu ve cihazlarını tamamlamamız bizim açımızdan gerçek bir başarı diyebilirim. Türkiye’de sayılı merkezlerden orası. Sağlık Turizmi için dikkat ederseniz bunu genelde özel kurumlar başı çekiyor. Bunun tek bir sebebi var kanun alt yapısında birtakım eksiklikler var. Yani devlet kurumlarının bunu yapması kolay değil. Bunu ikili protokollerle götürmeye çalışıyoruz ama kampus sınırları dışında aktivasyon yetkimiz olmadığı için turistleri buraya getirme, onları hastanemize taşıma, dışarıdaki konaklama vesaire bunlar konusunda bizim yetkimiz yok ama bunu özel kurumlar rahatlıkla yapabiliyor. Biz şunu yaptık ama nükleer tesisine yurt dışından gelen elemanları, aileleri, çocuklarını bir şekilde sağlık kontrollerini, testlerini ve check-up’larını biz yapacağız, yapmaya da başladık zaten. Bunun gibi ikili protokollerle, kurumlarla görüşerek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Kanun alt yapısı tam yapılsa aslında Türkiye’deki devlet kurumları sağlık açısından dünyanın çok az yerinde var, bu konuda kendimize çok güveniyoruz, alt yapımıza da güveniyoruz. Bu çözülürse zaten devlete ve SGK’ya olan yükün de ciddi azalacağını düşünüyorum ben. İnşallah bakanlığımız gerekli maddeleri, kanunu çıkarır. Sağlık Turizm’inde lokomotif rol oynayabilecek güçteyiz” ifadelerini kullandı.
YENİ FAKÜLTELERİN AÇILMASI
Daha çok yeni fakülte açacaklarını, özellikle diş konusunda Mersin’in dışarıya göç verdiğini ve bunun önüne geçmek istediklerini, ayrıca hukuk fakültesi bağlamında da büyük istekler olduğunu belirten Rektör Çamsarı, “Diş Hekimi Hastanesinin ben Onkoloji kadar gerekli olduğunu düşünüyorum. Diş ağız hastalılarında da dışa göç var. Şimdi biz hocalarımızla alt yapımızı hazırladık. Hastanemizin üçüncü katının tablası atıldı şu anda. Ondan sonra en zorlu ağız, diş ameliyatlarını bile yapabilecek, söz sahibi bir konuma gelmek istiyoruz. O bölgede biz daha önce öğrenci yurdu için de başvurduk, KYK’dan gelip incelemelerde bulunuldu. Yakında bir güzel haber bekliyoruz. Tahminince 3-4 binlik bir yurt için de start verilir. Hukuk Fakültesi açılması yönünde bize gelen talepler var ama hukuk mezunlarının sayısal fazlalığıyla ilgili, onu YÖK ile istişare ediyorum şu anda” dedi.
“YÜZ YÜZEYE MÜMKÜN OLDUĞUNCA RİAYET EDECEĞİZ”
Uzaktan eğitimin sınıf ve amfi sıkıntıları açısından iyi geldiğini ancak kalifiyeli ve başarılı eleman yetişmesi adına yüz yüze eğitimin şart olduğunu ve üniversitede eğitimlerin yüz yüze devam etmesi adına bütün önlemleri aldıklarını söyleyen Rektör Çamsarı, “Öğrenci olmadı mı kampüsünde bir anlamı yok, okulların da bir anlamı yok. Uzaktan eğitim evet bize müthiş bir vizyon açtı. Örneğin ortak olan derslerde, uzaktan verilebilecek derslerde bize sınıf, amfi sıkıntısı konusunda yardımcı oldu. Fakat öğrencisiz olmuyor. Biz şuna da inanıyoruz, öğrencilerin yüz yüze aldığı eğitim kadar ne yaparsak yapalım o atmosferi sağlamak mümkün değil. Onlar meslek sahip olacak, ustalarının, hocalarının yanında olmaları gerek, öğrencilerin bakış açılarını görmeleri lazım, bu anlamda biz hazırlıklarımızı yaptık. Tabi ki eksiklerimiz olacak o konuda sağlıkçı arkadaşlarla beraber birçok karar aldık. Milli Eğitim Bakanlığı’yla kısmen uyumlu, onların yaptığı ilkeler bazında diğer üniversitelerle de istişare ederek bazı ilkeler yayınladık. Evet yüz yüzeye mümkün olduğunca riayet edeceğiz ama bir sınıfta da vaka sayısı belli bir sayıyı aştığında asla maceraya atılmayacağız, biz zaten defalarca hem kendi sosyal medyamızdan hem de üniversitenin sosyal medya hesaplarından aşıların tamamlanması konusunda hem personelimize, hem hocalarımıza, hem de öğrencilerimizde mutlaka aşılarını tamamlamalarını tavsiye ettik. İster istemez kapalı ortamda kalınacak ve biz orada herkesin kontrolünü yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca bahçemize bakanlığında desteğiyle bir mobil aşı getirdik, yabancı öğrencilerde dahil, bütün aşılamaları bahçemizde yapacağız, yani o konuda onların zorluk yaşamalarına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
“ÇEVRE İLÇELERDE BİR EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATACAĞIZ”
İlçelerde de yüksek okul anlamında çalışmalarının olduğunu, çevre ilçelerde bir eğitim seferberliği başlatacaklarının altını çizen Rektör Çamsarı, “Oralarda ben nükleer tesisle de görüştüğümde, benim gördüğüm daha çok ara elman eksikliği, biz nükleer dediğimizde aklımıza hep mühendis geliyor ama işletmecisinden, muhasebecisine kadar birçok eksikleri olduğunu, değişik dallarda bizlere istekler geliyor. Bunlarında alt yapısını yapıyoruz. Biz bütün birimlerimizle orada onlara destek, eğitim vereceğiz. Biz bölümlere yaptığımız laboratuarlar dışında bazı değerli hocalar da kattık bünyemize. Hocalar bu işin lokomatifi. O hocalarında özel istekleri oluyor, onlara da hem merkez laboratuarımızı hem de fakültemiz bünyesinde bulunan laboratuarlarımızı sunuyoruz ve yeni laboratuarlar yapmaya devam ediyoruz. Sağlık anlamında 21 hocamızın yer aldığı bir onkoloji araştırma grubumuz var, bu sayıyı daha da arttırıyoruz. Çok yakında 2022’de kalp damar hastalıklarıyla ilgili bir grup kuracağız. Yeni bir hocamızı bünyemize kattık onun önderliğinde olacak bu grubumuz. Bir taraftan da onlar AR-GE’YE devam edecek. Bu konuların özellikle kanser ölümlerinde ciddi bir bilançomuz varken bunları azaltmak başlı başına bir avantaj olacak” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.