Aslan: “Ülkemizin dışa bağımlılığını en aza indirmeye gayret gösteriyoruz”

Aslan: “Ülkemizin dışa bağımlılığını en aza indirmeye gayret gösteriyoruz” cukurovagazetesi.com

Mersin’de 2018 yılında koli bandı sektöründe faaliyete başlayan BonaBant’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan, bant sektöründeki konumları ve yatırımları hakkında konuşarak, “Bizler, üretim yaparak ülkemizin dışa bağımlılığını en aza indirmeye gayret gösteriyoruz. Sektörümüzün önünün açılması için hammaddede yaşanan zam artışlarının daha makul seviyelerde tutulması bizlerin daha fazla üretim yapmamızı sağlayacaktır” dedi.


 

Haber – Vecdi Yenigül

 

 

BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan, bant sektöründeki konumları ve yatırımları hakkında gazetemize konuştu. Arslan, “Son 3 ay içerisinde hammaddede yaşanan zam artışı nedeniyle 2 fiyat geçişi yaptık. Hem kimyasal grupları hem de film gruplarında termin açısından da zorluk çekiyoruz. Piyasanın gidişatı ve zam artışlarını öngörerek stoklu çalışma yoluna gittik. Bunun için de fiyat geçişlerini kademeli olarak yapmaktayız” ifadelerini kullandı.

 

“İNSANLARIN DIŞA BAĞIMLILIĞINI KESMEYE ÇALIŞIYORUZ”

2018 yılında BonaBant ve Zero Bant’ın Ar-Ge çalışmaları sonrasında Türkiye’nin sektördeki A kalite firması olarak jumbo bant sektöründe faaliyet göstermeye başlayan BonaBant, üretim kapasitesi ve yeni tam otomatik makineleri ile sektörde büyük bir ivme yakaladı. Üretime başladıktan kısa süre sonra dış pazarda emin bir duruş sergilediklerini belirten BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan, "Üretime başladıktan kısa bir süre içerisinde dış pazarda kendimize yer bulduk ve kendinden emin bir duruş sergiledik. Daha sonrasında tam otomatik bir makine aldık ve hem piyasa hem de ihracatı çoğaltma hedefimiz başladı. Biz Türkiye’de hammaddeyi geri teknolojilerle üretiyoruz ve bu yüzden burada daha pahalı. O yüzden burada da dışarıya bağımlıyız. Ama en azından şöyle yapıyoruz; ürünü alıyoruz, burada tutkallıyoruz ve insanların dışa bağımlılığını kesiyoruz. Yani ithalatın önünü kesiyoruz. Jumbo olarak 50’ye yakın müşterimiz var. Hepsi de ithalat bağlantılıydı ve daha sonrasında bizi tercih etmeye başladılar. İlk olarak şeffaf renksiz bantla başladık, sonra pazarın talepleri ile birlikte çeşitli renklerde bant üretmeye başladık" diye konuştu.

 

“KENDİMİZE YENİ PAZARLAR OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”

2020 yılı içerisinde İngiltere, Almanya, Azerbaycan, Amerika, Irak, Tunus ve İran’a ihracat yaptıklarının altını çizen Arslan, "2021 yılında bu ülkelerdeki pazar payımızı korurken, aynı zamanda kendimize yeni pazarlar oluşturmak istiyoruz. Bu anlamda en çok önem verdiğimiz bölge Avrupa pazarı. Avrupa’da ihracat yaptığımız ülke sayısını daha yukarılara çekmek ve hacmimizi arttırmak hedefindeyiz. Birçok ülke ile temas halindeyiz ve bu ülkelerin pazarlarına girebilecek kalitede ürün ve alt yapıya sahibiz. Sektörde dışa bağımlılığın önüne geçmek isterken, bir taraftan da ihracatçı üretici pozisyonumuzu da korumak için çalışacağız" şeklinde konuştu.

 

“PARA ELİNİZDE KALMIYOR SÜREKLİ DIŞARIYA ÖDEME YAPIYORUZ”

Ticarette paranın ellerinde hiç tutmadıklarını, sürekli dışarıya ödeme yaptıklarını belirten Arslan, "İthalatta sipariş verirken ürün ortalama 40 gün gibi bir sürede geliyor ve verdiğiniz siparişin çoğunu ödemek durumunda kalıyorsunuz. Örneğin 10 konteyner ürün siparişi verdiniz ve yaklaşık 250 bin dolar gibi bir rakam tutuyor. Bunun yüzde 30’unu ödemek zorunda kalıyorsunuz. Yani para elinizde kalmıyor ve dışarıya sürekli ödeme yapıyorsunuz. Gümrük masrafı, vergi gibi durumlarda ekstra bir maliyetle karşılaşıyorsunuz. Bunun dışında ithalatta ürün sipariş ederken belirli bir hacmin üstünde sipariş vermeniz gerekiyor. Bizde ise stokla çalıştığımız için en geç 3 gün içerisinde ürün teslimatını gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir sınırlama olmadan ürün siparişi alabiliyoruz. Bununla birlikte firmaları birçok ekstra maliyetten kurtarıyoruz. Bu da sektörde bizim tercih edilmemize neden oluyor. Bu anlayışla hareket ederek ithalatın önüne set çekmek istiyoruz” diye ekledi.

 

“ATIKLAR İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ”

İtalya’dan getirdikleri makineyle fire oranlarını yüzde 12’den yüzde 5’e çektiklerini belirten Arslan, "Eski kullandığımız makinede fire oranı yüzde 12 civarında idi. İtalya'dan getirdiğimiz makinede ise bu oran yüzde 5 civarına indi. Bu makineden çıkan fireyi de geri dönüşüm firmalarına veriyoruz. Geri dönüşüm firmaları bu fireyi alarak boncuk yapımında kullanıyorlar. Bu sayede de hammaddeye katkı sağlamış oluyoruz. İzlediğimiz yol haritasında her zaman doğa dostu olmaya gayret gösteriyoruz. Yaptığımız bu işlemle birlikte doğayı bir zararlı maddeden daha korumuş oluyoruz. Bu yüzden atıklar iyi değerlendirilmelidir. Geri dönüşüme destek verilmelidir. Bizim belki çok az bir geri dönüşüm maddemiz çıkabiliyor fakat Mersin'de ciddi anlamda üretim yapan tesisler var. Her fabrikanın mutlaka az veya çok demeden geri dönüşümü desteklemesi gerektiğini düşünüyorum" diye ifade etti.  

 

“KADEMELİ GEÇİŞİ SAĞLAYABİLDİK”

Üretim yaparak ülkenin dışa bağımlılığını en aza indirmeye gayret gösterdiklerini, fakat hammaddede yaşanan zam artışlarının üretimin önünde büyük bir engel olduğunu belirten Arslan, "Zam artışından kaynaklı öngörümüzle stoklunun önüne güçlü bir bağlantı yaptık ve buna finansman ayırdık. Bu sayede kademeli geçişi sağlayabildik. Toptan ve fabrika kısımlarında satılan bant ve jumbo bobin gruplarında müşterilerimizi olabildiğince desteklemekteyiz Hammaddedeki zam artışları sektörü daha fazla olumsuz etkilememesi ve üretim kapasitesini artırması noktasında düzenlemeye gidilmesini talep ederim. Sektöre girişimizden bu yana ürün kalitemiz ile ciddi bir ivme yakaladık. Yeni yatırımlarımız ile birlikte kapasitemizi yüzde 50 oranda artırdık. Fakat hammaddede yaşanan zam artışları üretim artışının önünde büyük bir engel. Bizler, üretim yaparak ülkemizin dışa bağımlılığını en aza indirmeye gayret gösteriyoruz. Sektörümüzün önünün açılması için hammaddede yaşanan zam artışlarının daha makul seviyelerde tutulması bizlerin daha fazla üretim yapmamızı sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.

 

“MERSİN, TÜRKİYE’NİN İKİNCİ SANAYİ ÜSSÜ OLMAYA ADAY”

Her geçen gün gelişen Mersin sanayisi limanıyla, serbest bölgesiyle Türkiye’nin ikinci sanayi üssü olma yolunda hızla ilerlediğini söyleyen Arslan, “Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesinde şu an 3. bölgedeki inşaat çalışmaları devam etmekte. 2021 yılı içerisinde burada bulunan tüm yatırımların faaliyete geçmesi planlanmakta. MTOSB 3. bölgede yaklaşık 5 bin kişi istihdam edilecek. Akabinde tüm çalışmaları yapılan ve bakanlık onayı beklenen 4. bölgenin arsa tahsislerinin yapılması planlanıyor. Şu anda MTOSB 4. bölge için 300 başvuru yapıldığını ve yatırım iştahının artarak devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Yanı sıra Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ve Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde çalışmalar hız kazandı. Bu bölgelerin faaliyete geçmesi ile birlikte Mersin’de toplamda 6 OSB faaliyete geçmiş olacak. Bu hem üretim açısından hem de istihdam açısından çok önemli" dedi.

 

“ÖNDE GELEN MARKALAR SON YILLARDA MERSİN’İ TERCİH EDİYOR”

Son olarak, Çukurova Bölgesel Havalimanının faaliyete girmesi ile birlikte Mersin havayolu taşımacılığında da çevre illerden avantajlı konuma geçeceğini belirten Arslan, "Bölgemizde bulunan bu önemli liman, yatırımcının Mersin’i tercih etmesinde büyük rol oynarken, aynı zamanda kentimizde bulunan serbest bölge de şehrin cazibesini arttıran bir diğer unsur. Yapımı devam eden Çukurova Bölgesel Havalimanının faaliyete girmesi ile birlikte Mersin havayolu taşımacılığında da çevre illerden avantajlı konuma geçecektir. Sosyal yaşamı, gelişen mimarisi, tarihi ve turistlik dokusu ile bölgenin parlayan yıldızı olan Mersin, tüm bileşenleri ile Türkiye’nin ikinci sanayi üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Bu anlamda önümüzdeki yıllarda yapılacak olan yatırımların daha güçlü olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin önde gelen markalarının son yıllarda yatırım için Mersin’i tercih etmesi de bunun önemli sinyallerini veriyor” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.