Gültak: “Fidanlar dikilecek ve buralar tekrar yeşillenecektir”

Gültak: “Fidanlar dikilecek ve buralar tekrar yeşillenecektir” cukurovagazetesi.com

Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Sun RTV kanalında yayınlanan Açık Konuşalım programında Raşit Doğan’ın konuğu oldu. Türkiye’deki orman yangınlarıyla ilgili olarak Gültak, “Özellikle de turistik bölgelerine yapılan bu saldırının çok da tesadüf olabileceğini düşünmüyorum. İnşallah en kısa zamanda buralara tekrar fidanlar dikilecek ve buralar tekrar yeşillenecektir” dedi.


Haber – Erol Kamalak

Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Sun RTV kanalında yayınlanan Açık Konuşalım programında Raşit Doğan’nın konuğu olarak, projelerinden ve ülkenin genel gündemiyle ilgili sorulan soruları yanıtladı. Ülkede son günlerde yaşanan orman yangınlarının Türkiye tarihinin en büyük yangını olduğunu söyleyen Gültak, “Türkiye tam turizmle atağa kalkarken, özellikle de turistik bölgelerine yapılan bu saldırının çok da tesadüf olabileceğini düşünmüyorum ama herhangi bir istihbarat bilgisine sahip olarak bunları söylemiyorum. Ama hep beraber bu sıkıntı günleri de atlatacağımıza inanıyorum. Şu an cumhurbaşkanının talimatıyla hep beraber dışarıda, sahada milletin sorunlarına eğilmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“YANGINDA DESTEK VERDİK, VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Yaşanan orman yangınlarının, Türkiye tarihinin en büyük orman yangını olduğunu ve hatta bir afet niteliğinde olduğunu belirten Gültak, “Özellikle Aydıncık’ta başlayıp ve sonra da Silifke’de binlerce hayvanın telef olmasına neden oldu yangınlar.Ama ne mutlu ki herhangi bir insan kaybımız yok. Hükümet tarafından yapılan açıklamaya göre de zarar gören bütün herkesin zararlarının en kısa sürede telafi edileceğini açıklanmıştır. Ben yangından hemen bir gün sonra yangın bölgesine gittim. 5 tane arazözümüz var sıfırdonanımlı. Onların 2 tanesini Silifke’ye, bir tanesini de Aydıncık’a gönderdik. Onların da dışında 14 tane personelimiz, çift kabinli arabamız ile birçok yardımda bulunduk. Doğa hayvanları ve şehir hayvanları için mama desteği, insanlarımız için yeme, içme gibi birçok konuda destek verdik, vermeye devam edeceğiz. İnşallah en kısa zamanda buralara tekrar fidanlar dikilecek ve buralar tekrar yeşillenecektir. Tedbirler alınacaktır. Bu tür sorunlarda sadece hükümetin değil, şehirlerde belediyelere de büyük iş düşmektedir. Biz belediye olarak elimizden geldiğince yardım ettik, etmeye de devam edeceğiz” diye ekledi.

 

“AŞILANMAYIİŞİN UZMANLARINA SORUN”

Koronavirüsün son günlerde tekrar tırmanışa geçtiğini ve birinci doz aşıda gelen aşı olma verilerinin güzel olduğunu ancak ikinci doz aşılarındaki oranın daha da artması gerektiğinin altını çizen Gültak, “Birinci doz aşı olanların sayısı gerçekten de iyi, güzel. İkinci doz aşısını olan sayımız daha yeterli sayıya ulaşmadı. Türkiye, aşı olma sayısında ilk 10’da. Aşı teminatında şimdilik bir sıkıntı yok, aşı olmama da sıkıntımız var. Dolayısıyla biz önümüzdeki aylarda ikinci doz aşı sayılarımızı bir an önce yükseltmeliyiz. Artık tanınıyor, bu hastalığın kendiliğinden gideceği yok, bunun en büyük tedbiri aşı olmaktır. Şu an hastane kayıtlarına bakıldığında, ya kimse aşı olmuyor ya da sadece bir dozla sınırlı tutmaya çalışılıyor. Bunların hemen atlatılması lazım, herkes rahatlıkla aşı olabilir çünkü daha önce devlet büyüklerimiz aşılarını oldular ve halkın da bunlardan örnek almaları lazım” dedi.  Hızlı bir şekilde aşılanmaktan başka çare olmadığını da ekleyen Gültak, “Aşılandık her şey bitti değil, kalabalık ortamlarda aşı olamayan kişiler sizlere tekrar bulaştırabilir. Dolayısıyla mesafe, maske ve hijyen dikkat edeceğiz, hızlı bir şekilde aşılanmaya da devam edeceğiz aksi taktirde hem canımız yanacak hem de malımız yanacak. Ben buradan eczacı olarak aşı olun diyorum. Sosyal medyada aşılarla ilgili dolanan kirli bilgilere itibar etmeyiniz, işin uzmanlarına sorun aşılanmayı. Yurt dışından gelen aşılar kontrol ediliyor, numuneler alınıyor ve ondan sonra aşı yapılabilir güvencesi veriliyor. Bu yüzden yapılan bilgi kirlilikleri aşı olmamıza engel olmamalı” ifadelerini kullandı.

 

“TOKİ, ÇAY MAHALLESİ’NDE ARTIK SON AŞAMADA”

Akdeniz kentsel dönüşümüyle ilgili olarak Çay Mahallesi’nde artık son aşamada olduklarını, bitme aşamasında olduklarını, yakın bir tarihte yüklenici firmanın, TOKİ ile görüşüp teslim edeceklerini belirten Gültak, “TOKİ’nin adına çalışan GEDAŞ diye bir firma var bütün Türkiye’deki çalışmaları yürüten, o firmanın çalışanları son bir aydır bizim elemanlarla burada bütün Çay Mahallesi’nde girmedikleri, incelemedikleri ev kalmadı. Hızlı bir şekilde çalışmalara devam ediliyor, herkesin mağduriyeti giderilecektir. Bizim daha sonraki adımımız Çay Mahallesi’nde yaşayan bin 400’ün üzerindeki birim sahibini çağıracağız ve bütün detayları konuşup, pazarlıklar yapacağız. Biz burada devletin bütün imkanlarını zorlayarak vatandaşın lehine doğru hep çevirip, kestik. Anlaşmaların sağlanacağını düşünüyorum, Barış Mahallesi’nde sağladığımız anlaşma gibi. Anlaşma sağlandıktan sonra sadece Çay Mahallesi’nde oturan vatandaşlarımıza o konutları vereceğiz. Mersin’de veya Türkiye’de örneğinin olduğunu zannetmediğim bir proje düşünüyoruz. 140 dönüm arazinin içinde, ikinci etabında da 300 küsurat dairenin bulunduğu, 700 konutluk bir proje düşünüyoruz. Halk memnun, inşallah burada bir çığır açacağız ve orada bir sonuca varacağız” dedi.Barış Mahallesi’ndeki TOKİ etap çalışmalarının tamamen farklı bir etap olduğu söyleyen Gültak, “Orada tamamen insanlarla görüşerek gittik. Sonuç olarak yüzde 82’lik bir imza karşılığı aldık ve yaklaşık bir aydır da tapu devir işlemleri devam ediyor. Tahmin ediyorum ki bir ayda tapu işlemleri bitmiş olacaktır. Tapusunu devreden, anahtarını teslim eden herkesin kira yardımı hemen başlıyor, bunlar bittikten sonra yıkım işlemleri başlamış olacaktır. Aslında 30 Temmuz’du, ek gün istendi 27 Ağustos’a itelendi. İnşallah 27 Ağustos’ta ihalesi yapılacak, yüklenici firması belli olacak. Tahmince yıl sonuna kadar kazılar başlamış olacak. Barış Mahallesi şehrin tam ortasında yer alan mahallelerden bir tanesi. Yıllarca oraya hizmet gitmemiş ve çarpık bir kentleşme oluşmuş. Aynı şekilde Turgut Reis Mahallesi’nde de çevre bakanlığının çalışmaları var. 5 yıllık süreçte bakanlıklarımızın da desteğiyle bin 500 konutumuzu dönüştürmüş olacağız, bu ciddi bir rakam” ifadelerine yer verdi.

 

“KENTİN EN BÜYÜK SORUNU İMAR SORUNU”

Mersin’deki imar çalışmalarının sadece Akdeniz ile sınırlı kalmaması gerektiğini, Mersin’in her yerinde imar olarak sorunun olduğunu ve bununla hep beraber savaşmak gerektiğinin altını çizen Gültak, “Yıllardır siyasi görüşü ne olursa olsun, Mersin’e gelen herkes şehrin girişinden şikayetçi. Ben mecliste ‘gelin girişi değiştirelim’ diye bir öneride bulunuyorum ama kimse yanaşmıyor, iş menfaate geldiğinde. Ben Çay Mahallesi’nden başladım işe sizde Çilek Mahallesi’nden başlayın işe diyorum ama kimse yanaşmıyor. Mahalle muhtarları bizim yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan memnunlar, arkamızda duruyorlar. Bütün bu işler ikna yoluyla yapılabilir. Mesela Çay Mahallesi’ndeki kural sadece o mahallede yaşayan insanlarımız konut isteyebilecektir. Bizler ilçe belediye başkanları olarak kendi mahallelerimizden başlayalım ama buradan da büyükşehir Belediyesi’ne sesleniyorum, diyorum ki sende merkez ilçelerin bir mahallesini al ve başla bu dönüşüm işine. Bu kentin en büyük sorunu imar sorunu, bir an önce giderilmeli” diye ekledi.

 

“MERSİN, TÜRKİYE’NİN 4’ÜNCÜ VİLAYETİ OLABİLİR”

Mersin’in imar sorunu çözülerek, kötü yapılaşmayı ortadan kaldırarak Türkiye’nin 4. veya 5. vilayeti yapabileceklerini ekleyen Gültak, “Biz Mersin’i ilk 5 vilayet arasında görmek istiyorsak, imar sorunu çözmek, kötü yapılaşma sorununu çözmek, yeni lojistik alanlar, yeni sanayi alanları açmak zorundayız. Eğer bunları yapmazsak Mersin köy gibi kalmaya devam edecek, bunun için de kendi hayatımızda olduğu gibi Mersin için radikal kararlar almak zorundayız. Bu görev aldığımız 5 yıllar çabuk geçer, bak yarısı bitmiş durumda. Bu şehrin bulunduğu coğrafyası olarak tarımıyla, limanıyla, turizm bölgesiyle Türkiye’nin 4’üncü vilayeti olabilir. Ama bunun için de insanların, turistlerin rahat edebilecekleri alanlar yaratılmak zorunda. Bunları yapmadan bu şehri düzeltemeyiz. Dolayısıyla başta Büyükşehir olmak üzere bütün belediye başkanlarına büyük iş düşüyor. Kentin kaderini konserlerle değiştiremezsiniz. Bunların hepsi olacak tabi, biz de yapıyoruz ama kentin kaderini değiştirelim. Dünü kurtaran siyasetçi olmak istemiyoruz, radikal kararlar almak lazım. Ben annem babam olduğu gibi bende bu şehirde yaşadım ama bu şehrin bulunduğu pozisyonunun Türkiye içerisinde doğru yerde olduğunu düşünmüyorum, ama bunları, nasıl değişeceğini de halka yavaş yavaş, sindire dindire anlatmak istiyorum başka türlü kendimizi kandırıyoruz” diyerek konuşmalarına son verdi.