Tatar: “Bizim arkamızda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var”

Tatar: “Bizim arkamızda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var” cukurovagazetesi.com

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 47’nci yıl dönümü nedeniyle Mersin’e gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını, Doğu Akdeniz’deki stratejik üstünlüklerini Türkiye aleyhine çevirme çabası içerisinde olanların oyununa Kıbrıs Türklerinin gelmediğinin altını çizerek, “Çünkü bizim arkamızda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vardır. Bizim esas itibariyle siyasetimiz, Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesini sürdürebilmesi için, Kıbrıs Türk halkının bağımsız özgür ve hürriyet içerisinde yaşayabilmesi için var olan egemenliğimizin kabul edilmesi gerekmektedir


Haber – Vecdi Yenigül

KKTC’nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 47’nci yıl dönümü dolayısıyla Mersin Cumhuriyet Meydanı’nda birtakım etkinliklere katılan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Mersin halkı ile bir araya geldi. Düzenlenen etkinliğe Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Milletvekilleri, KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ile Türk ve Kıbrıslı Gaziler katıldı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde Türk Bayrağının göklere çekilmesiyle başladı. Cumhurbaşkanı Tatar ve Gazi Dernekleri tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunuldu. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığından Öğretmen Üsteğmen İmran İpek’in günün anlam ve önemine ilişkin konuşması ve bir öğrencinin şiir okumasıyla devam eden tören KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın günün anlam ve önemini vurgulayan konuşması ile sona erdi. Kıbrıslı Türkler’in 1571’den beri adada verdikleri mücadeleden bahseden Tatar, “1878’de Osmanlı İmparatorluğunun sıkıntılarından dolayı İngiltere’ye kiralama bilahare İngiltere’nin haksız ve hukuksuz Kıbrıs’ı gasp etmesi ve orada Kıbrıslı Türklerin içerisinde bulunduğu yalnızlık ama direnişe devam etmemiz orada tüm baskıya zulme ve entrikalara karşı Kıbrıs’lı Türklerin elbette Anadolu’dan gelen destekle dik duruşu ve bir kahramanlık ve destanca mücadele sonucu itibariyle varlığımızı sürdürebilmemiz ama daha sonraları İngiltere’nin adayı terk etmesiyle her ne kadar eşitlik temelinde bir anlaşma ortaya çıkmış olsa da Yunanlıların Rumların bir türlü bitmeyen ENOSİS hayalleri yani Kıbrıs’ı tamamıyla Yunanistan’a bağlama hayalleri ile karşı karşıya kalan Kıbrıs Türkü, Türk Mukavemet Teşkilatı ve mücahitlerinin destansı kahramanlık hareketleriyle Kıbrıs Türkü’nün davasını müdafaa etmiş ve soykırımlara, toplu mezarlara rağmen, her türlü zulme ve baskıya rağmen 1974’e kadar direnebilmiş ve işte ne mutlu bize ki 20 Temmuz 1974 merhum başbakan Bülent Ecevit ve yardımcısı Necmettin Erbakan’ın da talimatları ile Mehmetçik adaya çıkabilmişti. İşte o gün Kıbrıslı Türklerin tekrar bir doğum günüydü. Kıbrıslı Türklerin bağımsızlıklarına, özgürlüklerine ve hürriyetlerine kavuştuğu çok önemli bir gündü” dedi.

 

TATAR: “BAŞKALARININ OYUNLARINA GELMEYİZ, GELMEYECEĞİZ”

KKTC halkının bağımsızlık mücadelesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğini vurgulayan Tatar, “Doğu Akdeniz’e buradan baktığımızda dağlarını görebildiğimiz Kıbrıs’ta artık Kıbrıs’lı Türklerinde devleti, cumhuriyeti ve haliyle bağımsız, özgür ve hürriyet içerisinde yaşayabilme erdemine kavuşmuş bağımsız bir Kıbrıs Türk halkı vardır. Bu kolay kolay elde edilmiş bir başarı değildir ve o günden bugüne çeşitli alanlarda gelişmek suretiyle gerek ekonomide, turizmde, sanayi bölgelerimizde Türkiye’den aktarılan su projesiyle, üniversitelerimizle, alt yapı yatırımları ile ve haliyle müreffeh ve refah dolu bir yaşam için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde şu anda devam etmektedir. Allah’ın izniyle bu pandemi de aşıldıktan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsünün yükseleceği ve Doğu Akdeniz’de ki mücadelemizde Türkiye’yle iş birliği içerisinde enerji kaynaklarının sahiplenmesinde, stratejisi ve konjektörü ve haliyle hem mavi vatanda hem de hava sahasında etkinliğimizin sürdürülmesi ve bu bölgede Türkiye’mizin en güçlü ülke olması dolayısıyla 2 bin kilometreden fazla bir sahil şeridiyle İskenderun’dan Ege Adalarına kadar ve hakimiyetiyle ve hem Kuzey Kıbrıs’ın garantör ülkesi, hem ana vatan hem de bölgenin en büyük ülkesidir. Elbette başkalarının oyunlarına gelmeyiz, gelmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

 

“FEDERASYON MESELESİ TÜRKİYE’NİN KUZEY KIBRISTAN ÇEKİLMESİ İÇİN OYNANAN BİR OYUNDUR”

Türkiye ve KKTC arasındaki ilişkiyi bölmek isteyen Avrupa Birliğinin, büyük bir oyun oynadığını belirten Tatar, “Yıllardır Kıbrıs’ta bildiğiniz gibi bir federasyon meselesi vardır. 1968’den beri devam eden bu görüşmelerde şu ortaya çıkmıştır ki Rum tarafı tek egemenlik ve Kıbrıs Türklerini uzun vadede bir azınlık statüsüne indirgemeyi amaçlamışlardır. Kıbrıs’ın Avrupa Birliğine girmeleri ve dolayısıyla Türkiye’nin de Avrupa Birliğinde olmamasından dolayı tümünü yani Kıbrıs’ın kuzeyini de Avrupa Birliği içerisine almak ve zamanla Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesi için oynanan bir oyundur. Türkiye madem üçüncü dünya ülkesidir, Türkiye madem Avrupa Birliğinde değildir. Türkiye’nin orada varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Türkiye bu anlaşmadan sonra oradan çekilecektir. Şimdi oynanan oyun böyle bir oyun. Çünkü Doğu Akdeniz’ deki enerji kaynaklarını, Doğu Akdeniz’deki stratejik üstünlüklerini Türkiye aleyhine çevirme çabası içerisinde olanların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi. Bundan sonrada gelmeyecektir. Çünkü bizim arkamızda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vardır. Bizim esas itibariyle siyasetimiz, Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesini sürdürebilmesi için, Kıbrıs Türk halkının bağımsız özgür ve hürriyet içerisinde yaşayabilmesi için var olan egemenliğimizin kabul edilmesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de açık ve net benim federasyona inanmadığımı, federasyon tuzaklarla dolu birtakım maceralar olduğunu söyledim. Dolayısıyla iki ayrı egemen ve bağımsız devletin yan yana iş birliğiyle ancak Kıbrıs’ta bir anlaşmanın olabileceğini ve dolayısıyla egemen olduğumuzda biz her zaman Türkiye Cumhuriyeti’yle istediğimiz gibi iş birliği ve anlaşmalar yapabileceğimizi ve haliyle daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Akdeniz’deki hak çıkarlarımızı koruması bakımından Türkiye ile dayanışma ve iş birliği içerisinde bütün bunları başarabilmemiz elbette bizlerin en doğal hakkıdır. En doğrusudur ve böyle olmalı böylede olacaktır” sözlerini kullandı.

 

“FEDERASYON DEFTERİNİN KAPANDIĞINI BİLLEŞMİŞ MİLLETLER KAYITLARINA GEÇİRTTİK”

Uzun süredir KKTC’de gündem olan federasyon meselesini noktaladıklarını ve federasyon defterinin BM nezdinde kapatıldığını belirten Tatar, “BM’lerin çağrısı üzerine Cenevre’de yapılan görüşmelerde 27- 29 Nisan tarihinde bütün kayıtlara, federasyon defterinin kapandığını, Kıbrıs’ta iki bağımsız devletin iş birliği ile bir anlaşmanın olabileceğini BM’lere ve ilgili taraf ülkelere resmi olarak kayıtlara geçirttik. Karşıdan itiraz olabilir, BM’ler parametrelerinin iki bölgeye ve iki topluma federasyon gerektiğini söyleyebilirler. Ama Kıbrıs’ta bir anlaşmanın olabilmesi için iki tarafında buna onay vermesi lazımdır. Dolayısıyla Kıbrıs Türkleri’nin onay vermediği bir anlaşma olamayacağına göre sonuna kadar biz bu siyaseti devam ettirmekte kararlıyız. Nitekim bu siyasetin arkasında tamamıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk Hükümeti bunu sık sık vurgulamakta hatta Milli Güvenlik Kurulu da aldığı çeşitli kararlarda artık Kıbrıs’ta iki bağımsız devletin iş birliği ile bir anlaşma olabileceğini vurgulamaktadırlar. Dolayısıyla değerli Valim, Belediye Başkanım, Komutanlarım, Gazilerim, Mersin halkı bu önemli günden Mersin’den tüm Türkiye’ye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve bizi izleyen dünyanın çeşitli farklı yerlerindeki Türk kardeşlerime sesleniyorum. Kıbrıs Türkleri çok acılar çekti. Çok göç yaşadık. Çok mağdur olduk. Hala da ambargolar, izolasyonlar birtakım kısıtlamalarla bizim gençlerimizi bizim insanlarımızı mağdur etmek suretiyle baskı altında tutmak istediler” diyerek sözlerini sonlandırdı.