Büyükşehir Belediyesi Haziran ayı meclis oturumunu Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirdi. Seçer, “Bu konuyu tekrar buraya taşımamdaki sebep, bu işin baştan sona yanlış olması. Hukuken de baştan sona yanlış olması. Ve yanlış iliklenen bir düğmenin yanlış olarak devam etmesi. Bunu özellikle söylüyorum. Bu yanlıştan dönmek lazım. Bu yanlıştan dönmemiz gerektiği inancıyla veto hakkımı kullanarak tekrar meclisin huzuruna getirdim” dedi.
Haber – Barış Köksal
Mersin Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Toplantısı Birinci Birleşimi, Belediye Başkanı Vahap Seçer Başkanlığında toplandı. Meclis toplantısının en önemli konularından biri de yeniden görüşülmek üzere Büyükşehir Belediye Meclisine iade edilen Akdeniz Karaduvar Mahallesi ve Kazanlı Mahallesi, Aves-Ataş arası boru hattının işaretlenmesine ilişkin imar planı değişikliğinin Büyükşehir Meclisi’nde tekrar görüşülmesi konusu oldu. Mayıs ayı meclisinde Başkan Vahap Seçer’in veto ederek tekrar görüşülmesini istediği madde bir kez daha oylandı. Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğuna bakılarak yapılan oylamada, kararında ısrar eden meclis üye sayısı 38 olduğu için salt çoğunluk sağlanamadı ve madde geçersiz sayıldı. Mecliste gündem dışı konular da konuşuldu.
SEÇER: “KONUYU BURAYA TAŞIMAMDAKİ SEBEP BU İŞİN YANLIŞ OLMASI”
Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Karaduvar ilçesinde söz konusu boru hattıyla ilgili madde konusunda konuştu. Seçer, meclise seslenerek, “Mersin ili Akdeniz ilçesi Karaduvar ve Kazanlı Mahallesi Aves-Ataş arası bir boru hattı işaretlenmesine ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle ilgili Büyükşehir Belediye Meclisinde 24.05.2021 tarihli ve 2016 sayılı sayılı kararında ısrar kararı arayacağım. Burada bir iki cümle etmek istiyorum. Bu konuyu tekrar buraya taşımamda ki sebep, nihayetinde veto hakkımı kullanarak getirdim. Bu işin baştan sona yanlış olması. Hukuken baştan son yanlış olması. Ve yanlış iliklenen bir düğmenin yanlış olarak devam etmesi. Bunu özellikle söylüyorum. Ve bu yanlıştan dönmek lazım. Bu yanlıştan dönmemiz gerektiği inancıyla veto hakkımı kullanarak tekrar meclisin huzuruna getirdim” dedi.
ERTAŞ: “AKDENİZ MECLİSİNDE REDDEDİLEN MADDE NEDEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE GELDİ?”
CHP Meclis üyesi Muhittin Ertaş, Karaduvar’da imar değişikliği planı ile yapılmak istenen boru hatlarına ilişkin konuşarak, “Malum konu kamuoyunun da dikkatini çekmektedir. Akdeniz meclisinde oy birliğiyle reddedilmiş bir karardır. Ne hikmetse bu meclise geldi ve oy çokluğuyla o karar reddedildi. Yani bu tesisin yapılmasına yol açıldı. Şimdi geçen mecliste bu konuyla ilgili söz alan Akdeniz Belediye Başkanımız şöyle bir savunma yaptı, “Akdeniz Belediye Meclisinde dolaşan süreçte dolaşan kara propagandaya sinirlendiğim için destek verdim reddettim” dedi. O süreçte yaşanan kara propaganda ne oldu da burada ak propagandaya dönüştü? Bunu halk merak ediyor. Eğer Akdeniz Belediye Meclisi’nde oy birliğiyle reddedildiyse bu konu neden geldi burada oy çokluğuyla kabul edildi? Kaldı ki bu konu ne sadece Karaduvar’ı, Akdeniz’, ne de Mersin’i ilgilendiriyor. Bu sadece yatırımcı şirketin daha fazla kar etme amacıyla yaptığı bir girişim. Konuyu kamuoyunun bilmesi için birkaç cümleyle özetlemek gerekiyor. Bildiğim kadarıyla Ataş’ın iskelesine büyük tankerlerin yanaşma imkanı var. Yatırımcı da bu çok büyük tonajlı gemiyle uzak yerlerden uzak mesafelerden avantajlı fiyata petrol temini de mümkün. Ucuza mal ettiği petrolü Ataş iskelesine getirerek, bu iskeleyi ve bunun imkanlarından faydalanarak para kazanmak istiyor” ifadelerini kullandı.
“KARADUVAR’DA HALKIN TEPKİSİ VAR”
Ertaş, Karaduvar’da yaşayan vatandaşların da bu konuda tepki gösterdiğini savunarak, “Hatta imar komisyon toplantısının bir tanesinde de ilgili şirketin temsilcisi de geldi bir savunma yaptı. Savunmasında şunun da altını çizdi, “Evet biz sadece kendimize burada petrol geçişi sağlamayacağız. Bu imkanına birçok şirketin petrol ihtiyacını karşılayacak bir tesis yapıyoruz. Bu yolla da para kazanmak istiyoruz” diyor. Yani bu şirket kamunun malı üzerinden kamuya ait bir alan üzerinden kendisine rant sağlamak için bütün itirazları çiğneyerek bir tesis yapmak istiyor. Karaduvar’a gittiğimiz zaman o bölgede çok büyük tepkiler var. ‘Buraya yapmayın’ diyorlar. Bu savunmayla da karşılaşıyoruz sık sık, diyorlar ki burada zamanında birçok tesis, birçok boru hattı döşenmiş. Bunda ne var? Bunu da yapalım. Zamanında bir hata yapıldıysa tekrar bir hata yapmaya gerekçe olabilir mi? Bunun tekrar düşünülmesini talep ediyorum. Mersin halkı da bizi ilgiyle izliyor. Az önce büyük çevreci olduk diyorduk hep beraber, fakat en önemli çevre hareketlerinde yalnız kalıyoruz. Birlikse tam birlik olma zamanı, dik durma zamanı” diye konuştu.
SEÇER: “BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI DOĞRUNUN VE HUKUKUN PEŞİNDE”
Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, söz konusu maddenin Akdeniz Belediyesi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne gelmesinin doğru olmadığını, bu durumun yanlış bir çalışma yöntemi olduğunu savunarak, “Akdeniz Meclisinde reddedilen bir konunun sonra Büyükşehir’e taşınması bir anlamda bir sorunu bizim kucağımıza atılması demek. Ama burada garip olan, orada bir protokol var şirketle Akdeniz Belediyesi’nin yapmış olduğu. Aynı Akdeniz Belediyesi idare, sayın başkanın talimatları doğrultusunda yapılıyor. Oy birliği ile yaptıkları protokole ters düşecek bir karar alıyor. Söylenenle uygulama farklı. Bu da bizim açımızdan doğru bir çalışma yöntemi değil. Bu teklif aynı şekilde Büyükşehir’e gelse bundan sonra burada hukuksal bir tartışma da var burada. Benim bunu reddetmem gerekiyordu, komisyona sevk etmemem gerekiyordu. Bunu da daha sonra tespit ettim. Bizden önce 1/1000’lik plan değişikliği istiyor bu benim değil, ilçe belediyesinin işi. Sen benden önce 1/5000’liği iste bunları yapmıyorsun, protokol yapıyorsun, encümen kararı ile 400 bin TL gibi bir bedel alıyorsun, aynı belediye meclisinde kararı oy birliği ile reddediyor. Adama gel yap diyorsun bedel ödüyorsun sonra adamı reddediyorsun. Sonra benim kucağıma geliyor. Kötü olan da Büyükşehir Belediyesi oluyor. Büyükşehir Başkanı doğrunun peşinde, hukukun, hakkın peşinde. Bu gidişat yanlış olduğu için ben de veto ettim. Israr kararını oylarınıza sunacağım. Üye tam sayısının salt çoğunluğu gerekiyor. 40 üyemizin aldıkları kabul kararında ısrarcı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Mecliste Akdeniz Karaduvar Mahallesi ve Kazanlı Mahallesi, Aves- Ataş arası boru hattının işaretlenmesine ilişkin imar planı değişikliği konusunun ikinci kez oylandığı oturumda meclis üye sayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı için bir önceki meclis kararı geçersiz sayıldı.
ÖZTURAN: “KEŞKE MARMARA DENİZİNDEKİ SÜRECİ İLK İSTANBUL BŞB BAŞLATSAYDI”
Meclis oturumunda gündem dışı konular da konuşuldu. AK Parti Meclis Üyesi Zafer Özturan, son günlerde Marmara’da yaşanan müsilaj konusuna değindi. Özturan, açılışı yeni yapılan Mersin Millet Bahçesi’nden de bahsederek Marmara Denizi ile ilgili bir konuya değinildi. Deniz kirliliğinin oluştuğu bir sıkıntı var. Buradan Cumhurbaşkanıma teşekkür ediyorum. Aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi de CHP’nin elinde. Keşke bu süreci ilk onlar başlatsaydı. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız bakanımıza talimat verdi. Çevre ve Şehircilik bakanımız da bununla ilgili uzun bir planlı, programlı yol haritası çıkardı. Ciddi bir çalışma olacak. Mersin’e 140 dönüm alan kazandırıldı. O zamanlar Mersin’de şöyle bir algı vardı. Stat yıkılacak, yerine AVM yapılacak. Ama şükürler olsun AVM yapılmadı. Oraya yeşil bir alan yapıldı. Çarşı esnafının parkomatla ilgili bir beklentisi var. Siz de talimat verdiniz ve çalışma yapıldı. Otopark sorunu yasa gereği büyükşehir bünyesinde. Eğer bu parkomatları kaldıracaksak otopark sorunu çözülünce yapılması gerekiyor. Mersin’in en büyük sorunlarından bir tanesi de mezarlık sorunu. Mezarlık sorunun çözülmesi için ciddi bir yatırım yapılması gerekiyor” dedi.
SEÇER: “BALIK ÇİFTLİKLERİ İÇİN BODRUMDAN KAÇTILAR, MERSİN’E ÇÖREKLENDİLER”
Seçer, meclis üyesi Abdurrahman Yıldız’ın Mersin’deki balık çiftliklerinin sayısının artış yaşaması konusunda verdiği bilgilerden sonra konuştu. Seçer, “Çevre kirliliğine karşı ortak mücadele edilmeli. Çevre bilinci olan çocuklar yetiştirmek gerekiyor. Balık çiftlikleri bölge için önemli. Bodrum’dan kaçtılar, buraya çöreklendiler. Ama bunun a partisi b partisi meselesi. Doğa hepimizin. Balık çiftlikleri Aydıncık, Erdemli, Silifke gibi kıyılara yapılacak. Oranın denizi kirlenecek. Mersin’den başka kapı mı yok? Başka yerden buraya geldiler. Oranın halkı buna karşı çıktı, direndi. Siyasilerini uyardı. Hep süslü laflar. Deniz bir daha gelmez. Sermayenin böyle bir derdi yok. Kaç koydum, kaç alırım diye bakar. Ama her şeyi de görmezden gelemeyiz” şeklinde konuştu.
“HARCANAN EMEĞİN ZİYAN OLMAMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPARIZ”
5 Haziran’da açılışı yapılan Mersin Millet Bahçesi konusunda da konuşan Seçer, Mersin için yapılan hizmetlere sahip çıkacaklarını kaydetti. Seçer, Aqua Park konusuyla ilgili yanlış bilinenlerin olduğunu da belirterek, “Kentimize yapılan yatırımlar hiç fark etmez. Böyle bir değer katılmış kentimize. Biz de harcanan emeğin ziyan olmaması için elimizden geleni yaparız. Burası yapılana kadar bir macerası var. 2013 yılında CHP’li belediye deniz parkı yaptı. O dönemin 35 milyon lirası. Hep israf diyoruz. Buraya bir dava açılıyor. Macit Özcan davaya itiraz ediyor. O dönemde bunun üzerinden çok şaibelerin olduğu bir süreç. 2017 yılında daha sonraki belediye başkanı deniz park içersindeki her şeyi yıktı. Onun gibi bir süre bina var. Hepsinde yıkım kararı var ama yıkılmadı. Ama buranın gözünün yaşına bakmadan yıkılmış. Açılış son dakikada planlandı. Bana bilgi geldiğinde cuma akşamı saat 10 civarıydı. Sayın bakan bir açıklama yaptı, moloz içerisinde olan bir alanı dönüştürdük dedi. Terk edilmiş, kimse ilgilenmiyor gibi bir şey söylendi. Güzel bir şey yapıldı ama hikaye yanlış. Macit Özcan burayı 2013 yılında yaptırmışsa buranın devri kimdedir? Belediye dolgu alanı mı değil mi diye süre gelen bir tartışma vardı. Yenileme için müracaat edilmiş bizden öncesi için. Belediye oralara bir şey yapmaya başlamış ama yarım bırakmış. Gelip oraya el attığımızda bir cumartesi günü bize tebligat geldi buradaki çalışmaları durdurmamız için. Sonuç itibari ile 2013’te CHP’li belediye yapıyor, 2017’de MHP’li belediye yıkıyor, 2021’de TOKİ yapıyor” dedi.
“PARKOMAT ÇALIŞANLARIMIZ ESNAFLARDAN ŞİDDET GÖRDÜ”
Parkomat konusunda da konuşan Seçer, parkomat görevlilerin özellikle esnaflar tarafından şiddete maruz bırakıldığını söyleyerek, “Parkomat konusunda 19 Şubat 2020’de meclisimizden parkomat ile ilgili onayı aldıktan sonra uygulamaya başladık. 97 personel ve bunu seçtik aldık. Ardından pandemi süreci başladı. Mart’ın sonunda bunu durduralım dedik. 97 personelimize gıda kolisi yardımından, park bahçe yerler gibi bu arkadaşlarımızı diğer yerlere gönderdik. 1 Haziran’da normalleşme başlayınca 27 personele düşürüp 2 bölgede ve toplamda 339 araç kapasiteli bölgeye çektik. Biz burada parasal kar gütmedik, güdemeyiz. Zarar edeceğini biliyorduk. Biz bunu esnaf için yaptık ama esnafın kendi zorluk çıkardı. Parkomat çalışanları şiddet gördü. Biz esnafımıza yardımcı olalım derken bazı esnaflarımızın yarattığı sorunlarla karşı karşıya kaldık. Otopark sayısını artırmak lazım. 250-300 araç kapasiteli bu bölgede otopark mevcut. Bir de sonbaharda 400 araçlık katlı otopark yapılıyor” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL’DA ÇEVRE KATLİAMLARI OLDU, ÇARPIK KENTLEŞME OLDU”
AK Parti’li Zafer Özturan’ın Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorunu olduğunu söylemesi üzerine Seçer, “Özturhan, İstanbul Büyükşehir ile Marmara’nın ne alakası var? Diyor ki İBB bir şey yapamayınca Cumhurbaşkanı Çevre Bakanlığı yaptı. Marmara sadece İBB sorumluluğunda değil varsayalım öyle olsun 25 yıldır CHP’li belediye mi yönetiyordu İstanbul’u? Orada çevre katliamları oldu, çarpık kentleşme oldu, ortalık birbirine girmiş. Gelmişsiniz 24 aylık belediye başkanını sorumlu tutuyorsunuz. Müdahale ettik diyebilirsiniz ama dediğiniz şekilde demek doğru olmadı. Mezarlık konusunda da bizim en yakından takip ettiğimiz konular. Halkın karşısında doğruları konuşalım. Bir köyün, beldenin mezarlığı yeterlidir. Birkaç muhtar veya bir muhtar ısrarla isteriz diye söyler. Şu anda mezarlığa ihtiyaç yok. Mezarlıklar benim istediğim yerde olmuyor. Bir yerde bir olay yaşanıyor. Mezarlığın dibinden arsa almak moda oldu. Niye biliyor musunuz? Nasıl olsa belediyenin buraya ihtiyacı olacak. Mezarlıksız bırakır mıyız Mersin’i? Mezarlık konusunda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Otoparklarla ilgili de, ilçe belediyeleri otopark yapmıyor mu? Yeni kanuna göre siz de biz de yapabiliriz” dedi.
