Seçer: “Belediyecilik, canlıyı ve çevreyi korumaktır”

Seçer: “Belediyecilik, canlıyı ve çevreyi korumaktır” cukurovagazetesi.com

Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası Etkinlikleri kapsamında Mersin Sera Gazı Emisyon Envanteri Projesi Kapanış Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, “Belediyecilik beton, belediyecilik asfalt, belediyecilik kaldırım değil. Belediyecilik, başta insanı, canlıyı ve çevreyi korumaktır. Biz bu anlayışla çalışıyoruz” dedi.


Haber – Barış Köksal

Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası Etkinlikleri kapsamında Mersin Sera Gazı Emisyon Envanteri Projesi Kapanış Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay ve Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Bilgilendirme Raporu’nu paylaşan Dr. Özge Yılmaz ile beraber çok sayıda davetli katıldı. Mersin’in sera gazı raporunun paylaşıldığı etkinlikte, Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer de Mersin’de sera gazı ve korbondioksit salınımına karşı aldıkları önlemleri ve hizmetleri paylaştı.

DR. YILMAZ: “MERSİN SERA GAZI KONUSUNDA TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA, BU İYİ HABER”

Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Bilgilendirme Raporunu paylaşan Dr. Özge Yılmaz, Mersin’de 2019 yılı itibariyle Türkiye ortalamasının altında sera gazı salınımı gerçekleştiğini ifade ederek, “Mersin genelinde 2019 yılı için çalıştık. 2019 faaliyetleri sonucunda Mersin’de 15,3 milyon ton karbondioksit eşleniği kadar bir salınım gerçekleştiğini hesapladık.Bu Türkiye’deki toplam salınımın yüzde 3’ü kadar. Kişi başı Türkiye’de emisyon oranı 8.3 ton karbondioksit. Bu bir yılda bir kişinin dolaylı ya da doğrudan yarattığı karbon salınımı demek. Mersin’de ise bu 6.1 ton karbondioksit salınımı gerçekleşmiş. Yani Mersin, Türkiye ortalamasının altında yaklaşık 4’te 3 kadar kişi başı sera gazı demek. Bu iyi bir haber, iyi bir noktadan başlıyoruz. Sektörel bakıldığında enerji tüketiminden kaynaklı salınımdan yarıdan fazla demek. Ulaşım faaliyetleri izliyor bunu. En son atıksu emisyonları neden olmuş. İmalat sanayi belediyelerin yetki alanlarına girmediği için belediyelerin azaltım konusunda emekleri az diyebiliriz. Ama konutlarda bina yalıtımları için belediyeler faydalı olabilir. Kara yolu ulaşımı baskın bir kaynak olarak karşımıza çıkıyor. Motorin kullanan araçların daha fazla emisyon değerleri yüksek. Otobüslerin CNG olması çok önemi toplu taşımada. Karbon salınımı da az olacaktır” diye konuştu

“SERA GAZINA KARŞI KENTİMİZ İÇİN NASIL MÜCADE EDEBİLİRİZ, BUNUN RAPORU ÇIKARTILDI”

Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası Etkinlikleri kapsamında Mersin Sera Gazı Emisyon Envanteri Projesi Kapanış Toplantısı’nda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, yaşanan iklim değişikliklerine dikkat çekerek, “Çevre haftası dolayısıyla yüz yılımızın da en büyük sorunumuz olan belki de gelecek 50 yıl da en büyük sorun olarak görülen iklim değişikliği konusuna sebep olan sera gazı miktarındaki artış şu anda kentimizin içinde bulunduğu durum, bu konuda nasıl mücadele edebiliriz, bunun çıkardığı sonuçları nasıl olumsuzlukları nasıl hafifletebiliriz diye bir ortak çalışma ile bir rapor çıkarıldı. Dünya nüfusu artıyor, sanayi devriminden sonra nüfus artışı da buna dahil olunca yeni üretim şekilleri, yeni yaşam şekilleri özellikle kırsaldan kente göç. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda nüfusun yüzde 80’i köylerde yaşıyordu. Bugün tam tersi bir döngü ile karşı karşıyayız. Geçen 100 yıl çok önemli değişikliklere sebep oldu. Sadece bizde değil diğer coğrafyalarda da aynı durumla karşılaşıyoruz. Bu olumsuzluklar iklim değişikliğine sebep oluyor. İklim değişikliği kaynaklı meydana gelen üretim kayıplarından, ortaya çıkan afetlere kadar bizi sıkıntıya sokan sonuçlarla karşı karşıyayız. Yaz mevsiminde kar yağarken kışın yağmur yüzü görmedik. Akdeniz’e kıyısı olan bir kentiz. Bu çanakta aslında baktığınız zaman İskenderun körfezinden Ege kıyılarına kadar uzanan bir sahil içerisinde önemli bir uzunluğa sahibiz. 16 bin kilometrekare bir coğrafya. Akdeniz’deki iki santigrat derecelik bir artışın sonuçları ne olabilir diye düşündüğümüz zaman bugün Mersin’de yaşadığımız tüm olumsuzlukları görüyorsunuz. Şiddetli yağış, sellerin artması, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının hem sayısının hem de etkilerinin artması, tarımsal üretimde kayıplar oluyor. Üretim kaybı demek bir anlamda para kaybı demek, para kaybı da ekonominin küçülmesine sebep olmakta” dedi.

“DOĞA FELAKETLERİNİN TEMELİNDE TOPLUMLARIN EĞİTİMSİZLİĞİ YATIYOR”

Seçer, yaşanan doğa felaketlerinin nedeninin toplumlardaki eğitimsizlik olduğunu kaydederek, “İnsan eliyle ortaya çıkan gazların miktarını azaltmak gerekiyor. Sera gazlarının miktarı azalmazsa dünya hepimizin olumsuz etkileneceği bir felakete doğru sürüklenir. Belediye olarak ne yapıyoruz? Göreve geldiğimizde ilk yaptığımız işlerden bir tanesi İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Müdürlüğünü kurmak oldu. Yenişehir Belediyesi’nden bir bina satın aldık. İklim değişikliğinin önemine işaret etmek için İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ne dönüştürüyoruz orayı. Bir yerden kaynak yaratma gibi işler peşinde değiliz. Kendi bütçemizle başlayalım dedik ama zaman zaman bazı kurum ve kuruluşlardan bu tip hibeleri alırız diye düşünüyoruz. Çocuklarımız orada suyun, sera gazının, yağmurun, betonun kısacası her şeyin ne gibi sonuçlar doğuracağını görecek. Bugün belki de dünyanın yaşadığı felaketlerin temelinde belki de toplumların eğitimsizliği yatıyor” diye konuştu.

“RAYLI SİSTEM YATIRIMI, YEREL YÖNETİMLERDEKİ EN BÜYÜK YATIRIM OLACAK”

Seçer, sera gazına karşı alınan önlemlerin yaptıkları yatırımlarla desteklendiğini söyleyerek, “Green City kapsamında IBRD’nin projeksiyonu tamamen toplu taşıma araçlarına destek sağlıyor. 22 milyon Euro hibe aldık. 7 milyonu hibe, geri kalanı 10 yıl ödemeli. Şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı Ankara’da imzaladı, bizimkisi 7 aydır bekliyor. Umuyorum ki en kısa sürede oradan çıkar. Biz de yine kentimize dizellerden uzaklaşarak, yeni otobüslerimize kavuşacağız. Mersin’de herkesin beklediği bir yaylı sistem çalışmaları sonuçlandı gibi. İhale süreçleri vardı. Cumhuriyet tarihinin yerel yönetimlerdeki en büyük yatırımı rakamsal olarak. Çok kısa süre içerisinde kamuoyu ile paylaşacağım. Her alanda güncel, medeni, Mersin’e ve Mersin halkına yaraşır çalışmaları yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYECİLİK, ASFALT VE KALDIRIM YAPMAK DEĞİLDİR”

Katı atık depolama alanları konusunda da bilgiler veren Seçer, bu sayede elektrik enerjisi elde ettiklerini söyleyerek, “Silifke’de de biz katı atık düzenli depolama alanımız var. Anamur, Bozyazı, Aydıncık turist kenti. Gülnar ve Mut yayla kenti buralarda sorun vardı. Şimdi bir sorun kalmadı. Hepsini Silifke’ye düzenli katı atık deposuna taşıyoruz. Mut’tan Silifke’ye, Gülnar’dan Silifke’ye, Anamur’dan Silifke’ye, Aydıncık’tan Silifke’ye. Belediyecilik beton, belediyecilik asfalt, belediyecilik kaldırım değil. Belediyecilik, başta insanı, canlıyı ve çevreyi korumaktır. Biz bu anlayışla çalışıyoruz. Katı atık depolama alanında düzenli olarak elde edilen gazdan elektrik elde ediyoruz. Ürettiğimiz elektrikli 90 bin konutun aydınlanmasına eş değer bir elektrik üretimi gerçekleştiriyoruz. Bozyazı’da bizden önce bir tesisleşme olmuştu ama orada mahkeme sürecinden dolayı kesintiye uğramış. Orada düzenli katı atık istasyonu çalışmalarımız sonuçlanmak üzere. Kurumlardan kredi konusunu da sağladık az değil, 25 milyon Euro. Bunu da uygun şartlarda temine ettik. İller Bankası ile götürüyoruz bu çalışmaları” dedi.

“ÇEVRENİN VE DENİZİN TEMİZ OLMASINI İSTİYORUZ”

Vatandaşları da kentin temizliği konusunda duyarlı olmaya davet eden Seçer, eğitimin de bu konuda önemli olduğunu vurgulayarak, “Çevrenin ve denizin temiz olmasını istiyoruz. Vatandaşlarımızın bu konuda bilinçlenmesi lazım. Onlar kirletiyor,bizim kadın emekçilerimiz kentlinin arkasını topluyor. Bizde iki vardiya temizlik var. Akşam kirli bıraktığı yeri sabah gelip baktığınızda temiz görürsünüz. Belediye çalışanları bu kentin temizliği için önem veriyorsa yurttaşlarımızdan bunu istiyoruz. Bir başkasının hakkının gasp edemezsiniz. Bu anayasal bir haktır. Lütfen kentimizi temiz tutalım, lütfen doğamızı temiz tutalım. Akdeniz çanağını önemli bir özelliği var.Mısırdan sonra deniz kirliliği bir ring yapıyor ve bizler için dezavantajlı bir durum oluyor” şeklinde konuştu.